Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1372 E. 2022/818 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1372
KARAR NO : 2022/818
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2020
NUMARASI : 2019/449 E. – 2020/304 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/07/2020 tarih ve 2019/449 E. – 2020/304 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ve davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya servis taşıma hizmeti verdiğini, ancak davalı tarafça 12.290,38 TL taşıma bedelinin ödenmediğini, alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine Eskişehir 1.İcra Müdürlüğü’nün 2019/3140 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin davalıdan taşıma hizmeti almadığını, icra takibine konu faturalarda dahil olmak üzere müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasında servis taşıma sözleşmesi bulunduğu, davacının bu kapsamda davalıya servis taşımacılığı hizmeti sunduğu, davacı tarafından bu hizmete karşılık olarak davalıya fatura düzenlendiği, her ne kadar davalı taraf taraflar arasında sözleşmesi bulunmadığını savunmuşsa da tarafların ticari defterlerinde öteden beri bir ilişkinin bulunduğunun tespit edildiği, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 6.354,00 TL alacaklı olduğu ve alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Eskişehir 1 İcra Müdürlüğü’nün 2019/3140 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 6354 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20 si oranındaki 1.270,80 TL icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, mahkeme hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, bilirkişi raporunda ödeme kayıtlarının sunulmadığı ifade edilmişse de müvekkilinin ticari kayıtlarında 19/01/2019 tarihinde davacıya yapılan 34.800,00 TL tutarında tediye makbuzunun yer aldığını, anılan makbuzun mahkemenin 2019/447 esas sayılı dava dosyasında olduğunu, buna karşın bilirkişi raporunda müvekkilinin borçlu olduğunun bildirildiğini, ayrıca bilirkişi raporunda dava dışı kişinin defterlerinin incelemeye alınmasının bilirkişi raporunu denetime elverişli olmaktan çıkardığını, bilirkişi raporunda icra takibine konu edilen 2 adet faturanın müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında yer almadığının açıklanmasına rağmen bu fatura bedellerinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının yerinde olmadığını, dosya kapsamıyla davacının faturalara konu hizmeti verdiğini ispatlayamadığını, ayrıca davacının bedellerinin ödendiğini bilmesine rağmen kapalı faturaları takibe konu etmesi nedeniyle kötüniyetli olduğundan kötü niyet tazminat şartlarının bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddi ile % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile istinaf isteminde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu, rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını, davalı tarafça faturaların kapalı olduğu ve ödeme savunmasında bulunulmadığını, faturaların kapalı olduğunu kabul etmemekle birlikte bu faturaların ödenmediğinin müvekkilinin usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, eğer bir ödeme yapılsaydı bunun müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarına alınacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, faturaya dayalı taşıma ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, toplam bedeli 12.290,38 TL olan faturalara dayalı taşıma ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafın itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle işbu davayı açmış, ilk derece mahkemesince davacının icra takip tarihi itibariyle 6.354,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, kendi ticari kayıtlarına göre davacıya borcu olmadığını, borcun ödendiğine ilişkin 15/01/2019 tarihli tediye makbuzunun bulunduğunu ve bu makbuz aslının mahkemenin 2019/447 esas sayılı dava dosyasına sunulduğunu savunmasına rağmen yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilecek olan borcu sona erdiren ödeme savunması hakkında ilk derece mahkemesince hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
HMK’nın 341. vd. maddelerinde bir kanun yolu olarak düzenlenen istinafın amacı, ilk derece mahkemesince verilen kararın denetlenmesi ve kararın yerinde görülmemesi halinde yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmasıdır. Burada, temyizden farklı olarak ilk derece mahkemesi kararı yalnızca hukuka uygunluk yönünden değil maddi yönden de denetlenmektedir. İlk derece mahkemesi kararı yerinde değilse kural olarak istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırması ve ilk derece mahkemesi yerine gerekirse yeniden yargılama da yaparak karar vermesi gerekir. Ancak, HMK’nın 353/1-a. maddesinde düzenlenen yargılamaya ilişkin bazı temel usul hatalarının bulunması halinde ise istinaf incelemesi sonunda yeniden karar verilmesi söz konusu olmayıp, kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması hali de düzenlenmiştir. Gerçekten de ilk derece mahkemesince, taraflarca gösterilen delillerin hiç değerlendirilmeden karar verilmesi ve delillerin ilk defa istinaf aşamasında değerlendirilmesi halinde taraflar, maddi vakıa denetimi yönünden iki dereceli incelemeden mahrum kalacak ve adil yargılanma hakkının unsurlarından olan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilecektir.
Somut olaya bu açıdan bakıldığında, davalı tarafın yukarıda belirtilen ödeme savunmasına ilişkin hiçbir delil toplanmamış ve değerlendirilmemiştir. Ayrıca davaya konu icra takip tarihinin 11/03/2019, takip dayanağı faturaların 2017 ve 2018 tarihli olduğu gözetildiğinde, davalı tarafın icra takibine konu edilen borcun 15/01/2019 tarihli tediye makbuzu ile ödendiğine ilişkin savunmasının esas etkili bulunduğu da açıktır. Bu itibarla, yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemece, davalının ödeme savunması ve dayandığı delillerinin incelenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
2-Kaldırma kararının niteliğine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekillinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kabulü ile, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 16/07/2020 gün ve 2019/449 E. – 2020/304 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan 148,44-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde ayrı ayrı davacı ve davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 10/06/2022 tarihinde oybirliği ile HMK’nın 353/1-a.6. maddesi uyarınca KESİN olarak karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip