Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1371
KARAR NO : 2022/820
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2018/540 E. – 2020/387 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali /Alacak
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/07/2020 tarih ve 2018/540 E. – 2020/387 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkiline taşıyıcı mali mesuliyet sigortalı bulunan emtianın davalının sürücüsücü ve işleteni olduğu araçla taşınıdığını, davalının malın teslimi sırasında beklerken araç içinde uyuduğu sırada araçtaki malların çalındığını, bu sebeple meydana gelen zarar nedeniyle müvekkilin dava dışı sigoratlısına 39.862,99 TL ödeme yaptığını, zararın meydana gelmesinde davalının kusurlu bulunduğunu, zira aracı sokağa park ederek araçta uyuduğunu, davalının teslim borcunu yerine getirmediğini, dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın zarar sorumlusu olan davalıdan tahsili için Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3678 sayılı dosyasında başlattıkları icra takibinin davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek hem itirazın iptali ile takibin devamına hem de 39.862,99 TL’nin 19/07/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin malları teslim alınacak işyerinin önüne getirdiğini ve teslim yükümlülüğünün yerine geldiğini, kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu zararın emtianın boşaltılması hususunda yetkili ve görevli sigortalı şirketin çalışanı ve yetkililerinin sorumluluğunda olduğu, davalının zarar doğuran iş ve eylemde kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişinin taşıma konusunda uzman olmadığını, raporn hatalı değerlendirmeler içeriğini, tanık beynalarına karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu ve davalı ile iş ilişkisi devam ettiğinden güvenilir bulunmadıklarını, davalı teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının polis karakolunda verdiği ifadesinde de yükün indirilmesi için beklemeye başladığını beyan ederek malları teslim etmediğini ikrar ettiğini, davalının aracı depo önündeki sokağa park ettiğini ve uyduğunu kabul ettiğini, davalının basiretli davranmadığını, park yerinde gerekli tebdirleri almadığını, davalının sorumlu olması için kasten hareket etmesinin de gerekmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, taşıyıcı mali mesuliyet sigorta sözleşmesi uyarınca davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın, davalı taşıyıcıdan rücuan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve ödenen tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi uyarınca taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu, somut olayda dava konusu hırsızlık olayının, davalı taşıyıcının malları davacının sigortalısı dava dışı Şirkete tesliminden sonra gerçekleştiğinin, tanık olarak dinlenen davacı çalışanlarının beyanları, ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, bu itibarla davalı taşıyıcının dava konusu zarardan sorumlu bulunmadığı, diğer taraftan davacı tarafça süresinde sunulan istinaf dilekçesinde vekalet ücretine yönelik bir istinaf itirazı ileri sürülmediği, ayrıca itirazın iptali davasında, icra takibine konu edilen alacağın aynı zamanda tahsilinin istenmesinde hukuki yarar bulunmadığı ancak bu hususun istinaf edenin sıfatına göre Dairemizce kaldırma nedeni yapılamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/06/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022
Başkan
Üye
Üye
Katip