Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/137 E. 2021/1228 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2017
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/11/2017 tarih ve …. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … ve … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibareli başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak … tarafından reddedildiğini, müvekkiline ait … ürününü içerir…. sayılı endüstriyel tasarım başvurusu olduğunu, … markası için yurtdışı başvurularının bulunduğunu, … nezdinde 12.11.2009 tarihinde … … markası için 30. sınıfta … numaralı başvuruda bulunulduğunu ve başvurunun 18 ülkede tescil edildiğini, marka başvurusunun davacının … markaları ile iltibas yarattığını bu sebeple yapılan itirazın haksız olarak … tarafından reddedildiğini, uyuşmazlık konusu 29 ve 30. sınıf mallar ile itirazlarına mesnet markaları kapsamında yer alan 29. ve 30. Sınıf malların aynı/aynı tür olduğunu, 31. sınıfın da müvekkiline ait sınıflarla benzerlik gösterdiğini, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluştuğunu, davalı şirketin kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek … sayılı … kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunmadığını, dava konusu başvurudaki asli unsurun “”…” ibaresi olduğunu, “…” ibaresinin yardımcı unsur olarak yer aldığını, markada bulunan şeklin markaya ayırt edicilik kattığını, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi kapsamında tanınmışlık konusundaki iddiaların yerinde olmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının itiraz mesnet markaları arasında , başvuru kapsamında yer alan 29 ve 30. Sınıf malların tamamı yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 31. sınıf mallar yönünde iltibas bulunmadığı, davacının “…” ibareli markalarının gıda ürünlerinde belli bir bilinirliğe sahip olduğu ancak 31. sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların bulunmadığı, davalının marka başvurusunun kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile … …’nın 07/03/2016 tarih…. sayılı kararının 29, 30 sınıfların tamamı yönünden iptaline, fazlaya dair talebin reddine, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … ve … vekili , taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunmadığını, zira dava konusu başvuruda ‘”…” ibaresi dışında ….” ibarelerinin de bulunduğunu, mahkemece taraf markalarında ortak olduğu kabul edilen “…” ve “…” ibarelerinin markalarda görece olarak arka planda yer aldığını, dava konusu başvuruda asıl unsurun “…” ibaresi olduğunu, ayrıca başvuruda yer alan şeklin de markaya ayırt edicilik kattığını, davacının müvekkili Kuruma itiraz aşamasında sunmadığı delillerin … kararının hukuka uygunluğu değerlendirilirken dikkate alınamayacağını, mahkemece yargılama giderlerinin oranlamasının hatalı olduğunu, kabul red oranının kararda gösterilmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte yargılama giderlerinin taraflara eşit oranda pay edilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında uyuşmazlık konusu 29. ve 30. Sınıfta yer alan mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/01/2020 günlü….Karar sayılı ilamında da davalı şirketin “…” ibareli başka bir başvurusu ile davacının “…” ibareli markalarının benzer kabul edildiği, iltibas değerlendirmesinde , davacının davalı Kurum nezdindeki itirazında dayandığı marka ve delillerinin nazara alındığı, mahkemece tarafların haklılık durumuna göre hükmedilen yargılama giderleri oranlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla, davalı … ve … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … ve… alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- İstinaf aşamasında davalı … ve … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … ve … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip