Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1363 E. 2022/939 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1363 – 2022/939
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1363
KARAR NO : 2022/939
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
NUMARASI : 2019/132 E. – 2020/132 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/07/2020 tarih ve 2019/132 E. – 2020/132 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” isimli, dünyanın en büyük açık arttırma usulü faaliyet gösteren alışveriş sitesinin sahibi bulunduğunu, bu sitenin dünyanın en çok ziyaret edilen 42. internet sitesi olma özelliğine sahip olduğunu, site üzerinden yıllık 60 milyar dolar üzerinde alışveriş yapıldığını, sitenin Türkiye’nin en büyük elektronik ticaret platformlarından …’a ortak olduğunu, müvekkilinin dünya çapındaki tanınmışlığının yanı sıra ülkemizde de çok tanındığını, Türkiye’den 1 milyondan fazla kayıtlı kullanıcısının bulunduğunu, küresel markalar listesinde “…” markasının 13.017,00 $ değerinin bulunduğunun açıklandığını, hiçbir dilde anlamı olmayan bu kelimenin ülkemizde de tanınmış marka olarak tescilli bulunduğunu, yine 99/022061, 2007/26887, 2009/27962, 2012/96037, 2013/16167, 2013/95219 sayılı tescilli markalarının olduğunu, davalı şahsın 2018/25363 sayılı “…” ibareli marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak 35. sınıf yönünden yaptıkları itirazlarının nihai olarak dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini oysa taraf markalarının iltibas teşkil edecek düzeyde benzer olduğunu, ayrıca müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayabileceğini ve müvekkilinin markasını sulandırabileceğini, davalının başvurusunun 35. sınıf hizmetleri kapsayacak şekilde gerçekleştirildiğini, bu hizmetlerin müvekkili markaları kapsamında yer aldığını, bu nedenle dava konusu marka ile müvekkil markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, dava konusu markanın 09, 18, 25 ve 35. Sınıflarda başvuru konusu edildiğini, başvuruya 35. Sınıf hizmetler bakımından itiraz ettiklerini, müvekkilinin markalarının çevrimiçi perakendecilik/elektronik ticaret faaliyetlerinin bir gereği ve doğal sonucu olarak yoğun bir şekilde kullanıldığını, müvekkilinin “…” isimli web sitesi üzerinden başvuru kapsamında kalan genel nitelikli hizmetlerin sunumunu sağladığını, yine başvurunun 35. Sınıfta yer alan 09, 18 ve 25. Sınıf emtiaların perakendecilik hizmetlerini üzerinde de tescil edilmek istenildiğini, müvekkilinin bu mallara ilişkin olarak da satış işlemlerinin bulunduğunu,” …” isimli web sitesinden de bu ürünlerin satıldığının görülebileceğini, dolayısıyla dava konusu başvurunun tescili halinde müvekkil ile aynı sektörde faaliyet göstereceğini, tescil edilmek istenilen markanın müvekkilinin öncelikli hakkı kapsamında kalan e ticaret hizmetleri, reklamcılık hizmetleri, danışmanlık ve iş yönetim hizmetleri gibi hizmetleri de kapsadığını, her iki taraf markasında da “…” ibaresinin ortak olduğunu, dava konusu markanın müvekkili markasının serisi gibi algılanacağını, dava konusu markanın technology ibaresinin kısaltması olan “…” ve “…” kelimesinden bir araya getirilerek oluşturulduğunu, müvekkili markalarının ise elektronik kelimesinin ilk harfi olan “…” ve “…” ibarelerinden oluştuğunu, dava konusu markadaki “…” ibaresinin ayırt edici niteliğinin düşük bulunduğunu, bu nedenle başvuruda esas dikkate alınması gereken unsun “…” ibaresi olduğunu, dava konusu markanın bu haliyle müvekkili markasının teknolojiyle alakalı bir seri markası olduğu algısını yaratacağını, müvekkilinin dünya çapında verdiği mücadeleler neticesinde “…”, “…”, “…”, “…”,” …”,”…”, “…”, ”…”, “…”, “…” gibi markaların kullanımlarını engellediğini, ileri sürerek … YİDK’nın 08.02.2019 tarih ve 2019/M-1060 sayılı kararının iptali ile 2018/25363 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, dava konusu marka ile davacı markaları arasında ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, dava konusu markanın “…” ve “…” ibarelerinden oluştuğunu, bu ibarenin “…” gibi bir anlama geldiğini, davacının markasının ise internet üzerinden yapılan açık arttırma usulü alışveriş sitesinin ismi olduğunu, markalar arasında kavramsal farklılık bulunduğunu, sadece üç harfteki benzerlik nedeniyle bir ilişki kurulmasının mümkün olmayacağını, markaların ilk hecelerinin farklı bulunduğunu, ilk hecedeki farklılığın daha güçlü bir farklılık oluşturduğunu, yine markaların genel izlenimleri yönünden bir benzerlik bulunmadığını, markalar benzemediğinden emtialar bakımından bir inceleme yapılmasının gerekli olmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 2018/25363 sayılı “…” markası ile davacının “…” ibareli markaları arasında 6769 s. SMK 6/1 maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu 35. Sınıf “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için.Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları yönünden benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, davacı yanın markalarının tanınmış olduğu, taraf markaları kapsamında benzer görülmeyen 35. Sınıftaki mağazacılık hizmetlerinin davacı yanın tanınmışlığının mevcut olduğu hizmetler ile doğrudan ilişkili bulunduğu, bu nedenle başvuruda kalan diğer 35. Sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden de SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile … YİDK’nın 2019/M-1060 sayılı kararının 35. sınıf mal ve hizmetler yönünden iptaline, davaya konu markanın 35. sınıf hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … Kurumu vekili, taraf markaları arasında ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, dava konusu markanın “…” ve “…” ibarelerinden oluştuğunu, bu ibarenin dilimize “…” olarak çevrilebileceğini, davacının markasının ise internet üzerinden yapılan açık arttırma usulü alışveriş sitesinin ismi olduğunu, markalar arasında kavramsal farklılık bulunduğunu, markaların görsel ve işitsel olarak da farklı bulunduğunu, taraf markalarında son üç harfinin aynı olması nedeniyle markaların benzer kabul edilmesinin hatalı bulunduğunu, dava konusu markada ilk hecenin farklı olduğunu, bu ibarenin baskın bir vurguya sahip bulunduğunu, taraf markaları benzer olmadığından SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların da bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve markanın kısmen hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında, uyuşmazlık konusu 35. Sınıf “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için.Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu gibi başvuru kapsamında farklı olarak yer alan ve 9, 14, 18 ve 25. sınıf malların satışına özgülenmiş 35. sınıf mağazacılık hizmetler yönünden de aynı Kanun’un 6/5 maddesindeki koşulların da oluştuğu, zira dava konusu başvuru bir bütün olarak “…” ibaresinden oluşsa da tüketici nezdinde “…” şeklinde iki ayrı ibare olarak algılanacağı, başvuruda “…” ve “…” harflerinin büyük harfle yazılması da bu algıyı güçlendireceği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere başvuruda yer alan “…” ibaresinin teknoloji anlamına gelen “…” ibaresinin kısaltması olarak yaygın kullanımının bulunduğu, başvuruda yer alan “…” ibaresinin İngilizce bir kelime olup “…, …, …” gibi anlamlara geldiği ancak bu ibarenin günlük dilde kullanımı bulunmadığından uyuşmazlık konusu malların tüketicisinin bu anlamları bilmesinin mümkün olmadığı, davacının itirazına mesnet markalarının da “…” ibaresinden oluştuğu, taraf markalarında “…” ibaresinin ortak olarak yer almasından kaynaklı benzerlik bulunduğu, davacı markalarının e-ticaret, online mağazacılık, satıcı ve alıcılar için yer sağlama hizmetlerinde dünya çapında tanınmış olduğu, taraf markalarında benzer olan hizmetlerin davacı markasının tanaınmış olduğu hizmetlerden bulunması nedeniyle tarafların marka arasındaki benzerliğin iltibasa neden olacağı, dava konusu başvurunun , davacı yanın markalarının teknoloji ile ilişkili hizmet sunan yeni bir versiyonu olarak algınabileceği, başvurunun farklı mal ve hizmetlerde tescilinin davacının tanınmış markasını sulandıracağı ve ayırtediciliğini zayıflatacağı anlaşılmakla davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … Kurumu tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- İstinaf aşamasında davalı … Kurumu vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … Kurumu üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.