Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1359 E. 2022/739 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/07/2020 tarih ve 2019/302 E.- 2020/139 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar… ve … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalı Şirketin “… …” ibareli başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini oysa müvekkilinin itirazına mnset markları ile dava konusu başvıru arasında iltibas bulunduğunu, müvekkilinin seri markası olarak algınacağını dava konusu markanın müvekkiline ait markaların tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek … YİDK’nın 20.05.2019 tarih ve 2019/M-4546 sayılı kararının iptali ile 2017/87103 sayılı “… …” ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf marklarının bıraktığı genel izlenim itibariyle benzer olmadığını, dava konusu markanın ayırt edici bulunduğunu, davacının itirazına mesnet markalarını kullandığını da ispatlayamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu “… …” markası ile davacının sahibi olduğu “…” ibareli markalar arasında 6769 SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve karıştırma ihtimalinin olduğu, davacının tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının yerinde buunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile … YİDK’nın 20.05.2019 tarih ve 2019-M-4546 sayılı kararının iptaline, davaya konu 2017/87103 sayılı marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili , taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, “…” ibaresinin yaygın kullanımı olan bir ibare olduğunu, ilk derece mahkemesince markaların mal ve hizmet listesi ve işaretlerinin birlikte incelenmediğini, bu nedenle hatalı karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkiline ait marka ile davacının ileri sürdüğü markalar arasında görsel, sesçil, fonetik ve toplu intiba açısından bir benzerlik bulunmadığı gibi markaların birbirlerinden tamamen farklı olduklarını, müvekkiline ait markanın ayırt edicilik vasfını haiz bulunduğunu, davacının markalarını kullandığını da ispatlayamadığını, mahkemece dava konusu YİDK kararının hukuka uygun olduğunu açıklayan bilirkişi raporuna aykırı olarak dayanaksız şekilde karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin “… …” ibareli markası ile davacının itirazına mesnet …..” ibareli markaları arasında, dava konusu marka kapsamında yer alan 43. Sınıf hizmetler yönünden, SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu, zira davacının itirazına mesnet markalarında asli unsur olarak yer alan “… “ibaresinin dava konusu markada da asli unsur olarak aynen yer aldığı, dava konusu markada yer alan diğer unsurların yeterli ayırt ediciliği sağlamadığı, dava konusu markanın davacının “…” ibareli seri markalarının devamı olarak algılanacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve 2014/11 E., 2016/778 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi iltibas değerlendirmesi, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümleneceğinden, bu yönden ilk derece mahkemesince dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemesinde bir isabetsizlik olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/9003 esas ve 2016/3707 karar sayılı ilamında da “…” ibareli marka başvurusunun davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları ile benzer kabul edildiği, ayrıca dava konusu marka ile iltibas koşullarının oluştuğu kabul edilen…… sayılı davacı markaların tescil tarihleri gözetildiğinde kullanım ispatının da aranamayacağı, anlaşılmakla davalılar… ve … vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar… ve … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar… ve … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40’ar-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30’ar TL’nin, davalılar… ve …Kurumundan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022

…..
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.