Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1355 E. 2022/650 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1355
KARAR NO : 2022/650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2016/411 E. – 2016/463 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/12/2016 tarih ve 2016/411 E. – 2016/463 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı şirket ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … BELEDİYESİ … MEŞRUBATLARI+şekil ibareli 32. sınıf ürünleri içeren 2000/9520; … BELEDİYESİ …+ŞEKİL ibareli 32. sınıf ürünleri içeren 1994/12269 (160766) sayılı markaların sahibi olduğunu, … Dağının doğal kaynak suyu ile meşhur bulunduğunu, müvekkilinin 35 yıldan bu yana anılan markayı … Dağından çıkan kaynak sularında kullandığını, davalı tarafın tanıtım evrakında … tanıtım işaretini kullanmasına karşın, sunduğu suyun … Dağndan çıkan su olmadığını, bu şekilde yanıltıcı bir işaret kullandığını, müvekkilinin markasının tanınmışlık vasfı kazandığını, bunun yanında davalının müvekkilinin tanınmış markasıyla iltibasa sebebiyet verecek biçimde … … DOĞAL KAYNAK SUYU+ŞEKİL ibareli 32. sınıftaki “Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz).” ürünlerini içeren 14.04.2014 gün ve 2014/30525 sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin tescilli markadan doğan haklara tecavüz ve davalı tarafın tanıtım evrakında … işaretini kullanmasına karşın sunduğu suyun … Dağından çıkan su olmadığı, bu şekilde yanıltıcı bir işaret kullandığı gerekçesiyle başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın nihai olarak YİDK’nın 2015/M-3434 sayılı kararıyla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı Türkpatent YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, … ibaresinin su emtiası bakımından ünlü bir coğrafi yer adı olduğunu, herhangi bir kişinin tekeline bırakılamayacağını, davacının markasında … ibaresinin yardımcı unsur olarak yer aldığını, başvuru konusu işaretin asıl ve ayırt edici unsurunun da … ibaresi tarafından temsil olunduğunu, bu nedenle aralarında herhangi bir benzerlik ve iltibas tehlikesinin olmadığını, başvurunun yanıltıcılığının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, … ibaresinin doğal kaynak suyu bakımından ünlü bir coğrafi yer ismi olduğu, bu yönden su ürünleri için markasal olarak ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, bunun yanında C2013/014 sayı ile … Belediyesi tarafından coğrafi işaret tesciline konu edildiği, davacının markasının … ibareli olduğu, markadaki … ibaresinin coğrafi kaynağı işaret ettiği, bu nedenle ayırt edici bir işaret olarak nitelendirilemeyeceği, başvurunun 32. sınıf ürünleri içerdiği, başvuru konusu işarette … ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, görsel, sesçil ve anlamsal olarak davacı markası ile başvuru konusu işaretin iltibasa neden olacak derecede benzer bulunmadığı, bu nedenle davacının anılan vakıaya dayalı taleplerinin reddinin gerektiği, davalı şirketin … bölgesi kaynak suyu ile ilgili ticari faaliyette bulunma hakkının varlığına yönelik herhangi bir savunma veya kanıt sunmadığı, başvuru kapsamında bulunan “Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz).” ürünlerinin su içermesinin zorunlu olduğu, davalı başvurusunda … ibaresinin suyun … Dağı kaynaklı olduğunu gösterecek biçimde kullanıldığı, dolayısıyla ortalama tüketicilerin … … DOĞAL KAYNAK SUYU+ŞEKİL ibaresinden oluşan markayla 32. sınıf ürünlerin kendisine sunulması durumunda, anılan malların içeriğinde … coğrafi yerinden kaynaklı su içerdiğinden bahisle tercihe yönelebilecekleri, oysa bunun yanılgılı bir sonuç olacağı, zira ürünlerin … kaynaklı su içermedikleri, ürünün coğrafi kaynağı konusunda yanıltıcı işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği, yanıltıcılığa sebebiyet veren unsurun markanın asıl unsuru olması gibi bir zorunluluğun bulunmadığı, açıklanan sebeplerle marka olarak tescilinin olanaksız bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’nın 2015/M-3434 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 14.04.2014 gün ve 2014/30525 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, aynı YİDK kararı hakkında … Su A.Ş. tarafından açılan davanın reddine ve olayda 556 sayılı KHK’nın 7/1-f maddesi şartlarının bulunmadığına dair 2019/331 E. sayılı davanın bulunduğunu, somut olayda da anılan maddenin uygulanma şartlarının gerçekleşmediğini, YİDK karar aşamasında bu durumun aksinin tespitinin de mümkün olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … kelimesinin 792 metre yüksekliğe sahip olup, batısında … ilçesi, güneydoğusunda … ilçesi, kuzeydoğusunda … ilçesi, kuzeyinde …Kasabası bulunan … sıradağlarından geldiğini, dolayısıyla bu kelimenin 556 sayılı KHK’nin 7/1-f maddesi gereğince markanın zayıf unsuru olarak kullanılmasının mümkün olduğunu, … ibaresinin Aydın ilinde üretilen sular için genel olarak kullanılan bir ibare halini aldığını, bu sebeple müvekkilinin markasında asli unsur olmayan bu ibareyi, davacı taraf markalarına mal eden tespitin mesnetten yoksun ve isabetsiz bulunduğunu, müvekkilinin başvurusunda geçen … ibaresinin ise yardımcı unsur olarak kullanıldığını, müvekkilinin her biri ayırt edicilik kazanmış seri markalarının bulunduğunu, … ibaresini markalarında tali unsur olarak kullanan diğer şirketlere karşı açılan davalarda verilen ret kararlarının onandığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyası ile Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. ve Ankara 2. FSHHM’nin 2015/260 E. sayılı davalarının birleştirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece 02.03.2016 tarihinde verilen müstakil ara kararla anılan dosyalardan Ankara 2. FSHHM’nin 2015/260 E. sayılı dava dosyasının, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyasıdan ayrılmasına karar verildiği, ayrılan dava dosyasının Ankara 2. FSHHM’nin 2016/72 E. sayısına kaydedildiği, daha sonrasında Ankara 4. FSHHM’nin 2015/197 E. sayılı dava dosyası ile birleştirildiği, 2017/242 K. sayısı ile karar verilip, Dairemizin 2017/1226 E.- 2018/6 K. sayılı dosyası ile istinaf incelemesinin yapıldığı, sonrasında da Yargıtay 11. H.D. 2018/1619 E.- 2019/3369 K. sayılı kararı ile bozulduğu görülmektedir. Böylece Ankara 2. FSHHM’nin 2015/260 E. sayılı dava dosyasının, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyası ile bir ilgisinin kalmadığı anlaşılmaktadır.
Birleştirilen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davasının ise birleştirilen Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyasının 20.10.2016 tarihli oturumunda, takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı, aynı davada 03.11.2016 tarihinde asıl davanın kabulüne, birleşen dava hakkında “şu anda bir karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği görülmüştür. Oysa işlemden kaldırılan bir dosyada bu şekilde bir karar verilmesi mümkün değildir. Mahkemece ya takipsiz bırakılan dosyanın asıl dosyadan ayrılmasına karar verilip, asıl dava hakkında bundan sonra esas hakkında bir karar verilmesi, ya da her iki davanın da birleşen davanın açılmamış sayılmasının gerektiği, takipsiz bırakıldığı tarihten itibaren 3 ay sonrasına kadar beklenmesi gerekmektedir. Esasen tüm bu hususlara, Dairemizin 25.10.2019 tarih ve 2018/1519 E.- 2019/1079 K. sayılı kararında da işaret edilmiş ve Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyasında verilen hükmün, HMK’nın 353/1-a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyasında yapılan bu yanlışlık, yargılamanın devamında da sonuçlarını göstermiş, birleşen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davasının davacısı … Belediyesi … … Suyu Ticari İşletmesi vekili tarafından, 11.11.2016 tarihinde yenileme dilekçesinin sunulması üzerine, mahkemece 2015/256 E. sayılı dava dosyasında karar verilip işten el çekildiğinden, anılan dilekçe bu kez mahkemenin 2016/411 E. sayılı ayrı bir esasına kaydedilmiştir. Somut uyuşmazlıkta Dairemizin önüne gelen istinaf incelemesine konu karar, 2016/411 E. sayılı dosyasında verilen bu karardır.
Yukarıdan beri yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyasında, birleşen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davasının, asıl davadan ayrılmasına dair herhangi bir karar verilmemiştir. Tam tersine, birleşen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davasının yargılaması, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyası üzerinden devam etmiş, hatta anılan davada, birleşen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davası hakkında, “şu anda bir karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyasında, birleşen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davası hakkında verilen bu kararın yerinde olup olmadığı tartışmaları sürmüş, nitekim Dairemizin 25.10.2019 tarih ve 2018/1519 E.- 2019/1079 K. sayılı ilamı ile anılan karar yerinde görülmemiş ve HMK’nın 353/1-a.6. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak karar verilmiştir. Dolayısıyla birleşen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davasının yargılaması, halen dahi Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyası üzerinden devam etmektedir.
O halde mahkemece yapılacak iş, birleşen Ankara 4. FSHHM’nin 2015/202 E. sayılı davasının davacısı … Belediyesi … Suyu Ticari İşletmesi tarafından 11.11.2016 tarihinde sunulan yenileme dilekçesinin, Ankara 2. FSHHM’nin 2015/256 E. sayılı dava dosyasına eklenmesinden ve istinaf incelemesi sonucunda Dairemizce verilen karara göre işlem yapılmasından ibarettir. Mahkemece bir ayırma kararı verilmeden veya usulünce açılmış bir dava bulunmadan, anılan yenileme dilekçesinin mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesi, icapsız bir işlem niteliğinde olup, mahkemenin 2016/411 E. sayılı esasının bu tespitlerin yapılması suretiyle kapatılması gereklidir.
Bu durum karşısında mahkemenin yanlışlıkla oluşturulan 2016/411 E. sayılı esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözden kaçırılarak, işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı şirket vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre davalı şirket vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davalılar vekillerinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/12/2016 tarih ve 2016/411 E. – 2016/463 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı şirket vekili ile davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı şirket tarafından yatırılan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde anılan davalıya iadesine,
5-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yatırılan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde anılan davalıya iadesine,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
8-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 13/05/2022 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2022

Başkan Vekili

Üye

Üye

Katip