Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1326 E. 2022/855 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/07/2020 tarih ve 2019/399 E. – 2020/266 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … çapında hakim adayları arasında gerçekleştirilecek bir yarışmada Türkiye’yi ve … temsil etmek üzere 29 Mayıs 2016 tarihinde … ….. sefer sayılı İstanbul-Portekiz uçuşu için davalı Şirketten hizmet satın aldığını, davalı Firmanın müvekkilini Portekiz – Lizbon havaalanına ulaştırarak sözleşmesel yükümlülüğünün bir kısmını ifa ettiğini, ancak müvekkilinin bagaj kuponu düzenlemek sureti ile tescil ettirilmiş bagajını yolculuğunun sonunda müvekkiline teslim edemeyerek taşıma sözleşmesine aykırı davrandığını, ağır kusurlu olarak ayıplı hizmet verdiğini, aradan 8 gün geçmesine rağmen davalı firmanın müvekkilinin bagajını teslim edemediğini, bagajının kaybolduğunu, Türkiye’yi ilk defa böylesine önemli bir organizasyonda temsil etmek için yurtdışına çıkan müvekkiilinin teslim edilemeyen bagaj nedeni ile ağlama krizlerine girdiğini ve yarışmaya katılamama korkusu içerisinde yaşadığını ileri sürerek 5.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 04/02/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminata ilişkin dava değerini 5.622,13 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili, davacıya …. Konvansiyonunun 22. maddesi uyarınca en fazla 1131 … ödeyebileceğini, fakat davacı tarafından bagaj içerisinde olduğunu iddia ettiği malzemelerin fiş veya faturaların belgelenmesi kaydıyla 1131 … ödeyeceğini, aksi takdirde kendisinin taktir ettiği maddi tazminat olarak 1.500,00 TL ödemeyi davacının kabul etmesi gerektiğini, bagaj kaybolduğu için de manevi tazminata hükmedilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olay nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nun 882. maddesinin genel bir hüküm olduğu, SHK ve Montreal Sözleşmesinin daha özel bir düzenleneme olması nedeniyle 1999 Tarihli Montreal Konvansiyonu (sözleşmesi) hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu konvansiyonun 22. maddesinin 2. bendi ”Bagaj taşımacılığında, kontrol edilmiş bagajın taşıyıcının sorumluğuna verildiği anda yolcu bagajın ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının bagajın tahrip olması, kaybolması ya da bagaja hasar gelmesi halinde her yolcu için sorumluluğu 1131 özel çekme hakkı ile sınırlıdır.” gereğince incelemelerin yapılmasının gerektiği, davalının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğu ve bu sorumluluğun 1131 … ile sınırlı bulunduğu, bu hususta gerçek zararın belirlenmesinin gerektiği, gerçek zarar üst sınırın altında ise zararın tamamına, gerçek zarar üst sınırın üzerinde ise üst sınır kadar tazminata hükmedilmesi gerektiği, bu hususta bilirkişi tarafından 19/10/2016 ve 08/05/2017 tarihli raporların düzenlendiği ve makul olduğu, davacının bagajında bulunması mutat eşyaların ortalama değerleri alınarak fiyatlandırma yapıldığı, ayrıca 235 Euro’luk harcamanın da beyan dilekçesi ile birlikte sunduğu gerçek zararı ortaya koyduğunun belirtildiği, bu hususta Yargıtay kararlarına göre karar tarihine en yakın zamanda davalının üst limit olarak sorumlu olduğu, 1131 … özel çekme hakkının hesaplandığı ve bedelin 9.322,15 TL ve ayrıca davacının 235 Euro’luk harcamalarının da eklenmesi sonucu toplam bedelin 10.883,81 TL olduğu, ancak davacının talebinin 5.622,13 TL ve … özel çekme üst limitinin altında kaldığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının gerçek zararının davalının üst limit sorumluluğu olan 1131 … özel çekme hakkı sınırları altında kaldığı ve bu taleplerden Montreal Sözleşmesi gereği davalının sorumlu olduğu, manevi tazminat yönünden yapılan inceleme de ise, manevi tazminatın Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanununda düzenlendiği, Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi gereğince; Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimsenin, hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebileceği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince de, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü bulunduğu, aynı kanunun 58. maddesine göre de, kişilik haklarının zedelenmesinden zarar görenin, uğradığı manevi zarar karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceği, davacının davaya konu uçuşu Türkiye’yi temsilen bir yarışmaya katılmak için gerçekleştirdiği, temsil boyunca giymeyi planladığı giysi ve kullanmayı planladığı eşyalar ile hediye olarak alındığı beyan edilen eşyaların kaybından davalının sorumlu olduğu, davacının Türkiye’yi temsilen gidilen yabancı bir ülkede daha ilk günden üzerlerindeki giysilerle kalmasının ve yarışma heyecanı içerisinde kayıp olan valizin tasasını yaşamasının kendisini ne denli moral çöküntüsüne uğratacağında kuşku bulunmadığı, yarışmaya iştirak edebilmek için valizde bulunduğu bildirilen kıyafetlerin giyilmesi ve eşyaların kullanılması gerektiği düşünüldüğünde bu çöküntünün giderek elem ve ızdıraba dönüşmesi hayatın olağan akışına uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 5.622,13 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Montreal Konvansiyonu’na göre maddi tazminat dışında ayrıca manevi tazminata hükmolunamayacağını, bagaj kaybı halinde manevi tazminat olmayacağının Yargıtay kararları ile istikrar kazandığını, davacı zararı ispat edilemediğinden maddi tazminatın kabulünün hatalı olduğunu, vekalet ücretinin davalı lehine hükmedilmesi gerekirken davacı lehine hükmedilmesinin hatalı bulunduğunu zira dava önce hatalı olarak davacı tarafça görevsiz mahkemede açıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, hava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 1999 Tarihli Montreal Konvansiyonu’nun 22. maddesinin 2. Bendi uyarınca davalının sorumluluğunun 1131 … ile sınırlı bulunduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davacının valizinin içerisinde bulunduğunu beyan ettiği eşyaların makul olduğu, bu kapsamda hükmedilen tazminatın sınırlı sorumluluk limitlerinde, yerinde ve makul olduğu, diğer yandan davacının davaya konu uçuşu Türkiye’yi temsilen bir yarışmaya katılmak için gerçekleştirdiği, temsil boyunca giymeyi planladığı giysi ve kullanmayı planladığı eşyalar ile hediye olarak alındığı beyan edilen eşyaların kaybı nedeniyle manevi anlamda zarar gördüğünün kabulünün de hayatın olağan akışına uygun bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 520,66 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL ve 75,76 TL olmak üzere toplam 130,16‬ TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 390,5‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/06/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022
………

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.