Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1324 E. 2022/595 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1324
KARAR NO : 2022/595
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2020
NUMARASI : 2016/10 E. – 2020/68 K.

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : FSEK’ten Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Tespiti ile Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/03/2020 tarih ve 2016/10 E. – 2020/68 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili …’nun şiir ve güftenin önemli bir bölümünün kendisine, bestesinin ise dava dışı …’e ait olan “…” isimli müzik eserinin ortak sahibi olduğunu, besteci …’e, yine …’nun temsilcisi olduğu … Ltd. Şti. tarafından ödenen 40.000,00 USD karşılığında, besteden kaynaklanan telif haklarının bu Şirkete devredildiğini, eserin hazırlanması sürecinde davalı Bakanlığın destek olduğunu, eserin ilk temsilinin … Senfoni Orkestrası (…) tarafından 16.10.1998 tarihinde gerçekleştirildiğini ve temsile ilişkin broşürde “Yapımcı ve Metin Yazarının …” olduğunun açıkça belirtildiğini, 2012 yılında …’nun bu defa metinde değişiklik yapıp “…, “…” ifadesi ile sona eren 11. ile 12. bölümler arasında yer alan satırların çıkartılıp, yerine Mehmet Akif Ersoy’un eserin öykü sarmalına uyan Çanakkale Şehitleri isimli şiirinin 9 mısralık bölümünün yerleştirildiğini ve metni kısmen değiştirilmiş eserin 27/12/2012 tarihinde … tarafından üç kez, ayrıca … tarafından da izin ve onay alınmadan işbu davanın açılmasına neden olacak şekilde ve 25.04.2013 tarihinde aynı solistler ve aynı sunucu tarafından icra edildiğini, eserin orijinal notaları ve fotokopilerinin, ilk temsil tarihi 1998 yılının Ekim ayında … Kütüphanesine bizzat … tarafından teslim edildiğini, ilk temsili takiben orijinal notaların geri alınıp fotokopilerin bırakıldığını, 2005 yılında beste sahibi …’in Azerbaycan’da yapılacak jübilesi için oğlu … tarafından …’dan istendiğini, ancak anılan tarihteki … müdürü tarafından bu talebin …’nun izin vermesi halinde mümkün olabileceğini bildirdiğini, bunun üzerine iznin verildiğini ve Azerbaycan’daki jübilede eserin icra edildiğini, eldeki davanın açılmasına neden olan ve …’dan izin ve onay alınmadan, davalı … tarafından gerçekleştirilen icraların/temsillerin 25/04/2013, 02/04/2015 ve 03/04/2015 tarihlerinde vuku bulduğunu, 25/04/2013 tarihli temsilde, güftede izin ve onay alınmadan değişiklikler yapıldığını, bu değişikliklerin eserin hikaye örgüsüyle uyarlı olmadığını ve bütünlüğünün bozulduğunu, 02/04/2015 ve 03/04/215 tarihli temsillerin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın 100. Yılı münasebetiyle … tarafından gerçekleştirildiğini, bu icralardan önce güftenin yine izin ve onay alınmadan ikinci kez değiştirilip eserin 6 nolu “…” başlıklı bölümü altına 10. ila 11. bölümleri arasında yer alan 9 mısralık kısmın kaydırıldığını, bu nedenle de ölmüş bir askerin, öldükten sonra annesine mektup yazması gibi bir durum yaratıldığını, müvekkili …’nun eldeki dava öncesi başlattığı dostane çözüm gayretlerinin sonuç vermediğini, 2011 yılında … tarafından gerçekleştirilen temsil için davacı … Ltd.Şti’ne … Müdürlüğü, … Senfoni Orkestrası tarafından gerçekleştirilen temsil için ise bahsi geçen Müdürlük tarafından sırasıyla 08/07/2011 tarih ve 146216 nolu fatura karşılığı 6.000,00 + KDV = 7.080,00.- TL. ve 12/09/2011 tarih ve … nolu faturalar karşılığı 4.000,00+ KDV = 4.720,00.TL.’lik telif ödemeleri yapıldığını, buna karşın işbu davanın açılmasına neden olan 25/04/2013 tarihli temsil için bizzat … imzalı 09/05/2013 tarihli “Harcama Pusulası” ile talep edilen 7.080,00 TL/lik telif ücretinin ödenmediğini, müzik eserindeki güftenin iki kez izin ve onay alınmadan değiştirilip eserin bütünlüğünün bozulması ve 02/04/2015 ve 03/04/2015 tarihli izinsiz gerçekleştirilen temsillerde güfte sahibi …’nun ismine yer verilmemek suretiyle eserden kaynaklanan manevi haklarının ihlal edildiğinin tespitine, 50.000,00.-TL manevi tazminatın ihlal tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline, 02/04/2015 ve 03/04/2015 tarihli izinsiz gerçekleştirilen temsillere ilişkin broşürlerin imhalarına, davacı …’nun dava konusu eserin güfte sahibi olduğunun gazetede ilan edilmek suretiyle kamuya duyurulmasına, ayrıca ihlal edilen mali haklarla ilgili olarak 5846 sayılı FSEK.’in 68. maddesi gereğince şimdilik 3.500,00 TL. maddi tazminat ile 6100 sayılı HMK.’nın 329. maddesi gereğince müvekkili … tarafından avukatlık ücreti olarak kendisine ödenmiş olan 30.000,00.-TL.’nin, telif tazminatına ihlal tarihinden itibaren faiz yürütülmek koşuluyla tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06/01/2020 tarihli bedel artırımı dilekçesi ile davalı idare için her bir müvekkil açısından 1.750 TL. olan (toplamda 3.500 TL.) maddi ( telif ) tazminatı miktarını 25 Nisan 2013 tarihli temsilden dolayı … için 10.620 TL’ye, 02 ve 03 Nisan 2013 tarihli temsilden dolayı ise … için her bir temsil 14.250 TL olarak 28.500 TL’ye çıkarmış, diğer müvekkili … Filmcilik için ise bedel arttırım yapılmadığını bildirilmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı, görev, yetki ve husumet itirazlarında bulunduklarını, davacı …’nun çekişmeli eserin yaratılması öncesinde müvekkiline destek amaçlı başvuru yaptığını, bu başvuruyla ilgili bilgi ve belgeler kendisine ulaştığında ayrıca beyanda bulunacağını, dava konusu eserin bizzat davacı …’nun izin ve onayı ile 1998 yılından bu yana kamuya arz edildiğini, bu süreçte hiçbir zaman telif ücreti istemeyen davacının ilk temsili takiben 18 yıl geçtikten sonra dava açıp izinsiz temsile dayalı tazminat talep etmesinin manidar ve kötü niyetli bir davranış olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 60. maddesine göre 1 yıl içinde dava açılmadığından zamanaşımı süresi dolduğunu, ayrıca dava konusu yapılan 02/04/2013 ve 03/04/2013 tarihli temsiller nedeniyle T.C. … Bakanlığı aleyhine dava açılması gerektiğini, dava konusu eserin dava dışı ve önceki tarihli temsilleri nedeniyle, davacılara ödeme yapıldığının sabit olduğunu, kabul anlamına gelmemek koşuluyla bu ödemelerin olası hükmedilecek tazminat miktarından düşülmesi gerektiğini, 5846 sayılı Yasanın 68. maddesine dayalı olarak üç ayrı icra için üç ayrı tazminat istenmesinin, davacı Şirketin manevi tazminat talebinde bulunmasının, eserdeki güfte sahibi …’nun haklarını … Ltd.Şti’ne devretmiş olması nedeniyle eldeki davayı açmasının mümkün olmayacağını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, bu nedenle HMK.’nın 329 maddesine dayalı vekalet ücreti talebini kabul etmediklerini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 25 Nisan 2013 tarihli temsil hakkında; dosyada bulunan … Müdürlüğü’nün 25 Nisan 2013 tarihli konser broşüründe görüldüğü üzere, eser bu tarihte … Müdürlüğü tarafından “…” ismiyle icra edildiği, 25 Nisan 2013 ve 2-3 Nisan 2015 tarihli temsillerde, orijinal eserin bütünlüğü bozulacak şekilde değiştirildiği ve eserde çeşitli ekleme/çıkarma/oynamalar yapıldığı, … bünyesindeki … Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen 2 ve 3 Nisan 2015 tarihli temsillerin tanıtımlarında …’nun ismine yer verilmediği, buna göre 25 Nisan 2013 tarihli temsilde eser bütünlüğünün bozulması suretiyle 5846 sayılı Yasanın 16, 2 Nisan 2015 ve 3 Nisan 2015 tarihli temsillerde ise eser sahibinin ismine yer verilmemek ve eserin bütünlüğünün bozulması suretiyle 5846 sayılı Yasanın 15 ve 16. maddeleri kapsamında manevi hakların ihlal edildiği, 25/04/2013 tarihli temsilin taraflar arasındaki 12.12.2012 tarihli sözleşme ile dosyaya sunulan 09.05.2013 tarihli yazılar dikkate alındığında bizzat davacıların izin ve onayları ile gerçekleşmiş olup her hangi bir telif ihlalinden bahsedilemeyeceği, 02.04.2015 ve 03.04.2015 tarihli temsiller yönünden taraflar arasında …’na ilişkin bir sözleşme bulunmadığı, bunun yanısıra dosya kapsamında 02.04.2015 ve 03.04.2015 tarihli temsillerin gerçekleştirildiği tarihlerde, davalı Bakanlıkça davacılardan izin alındığını veya onların bu temsillere onay ve rızalarının olduğunu gösteren herhangi bir belge de mevcut olmadığı, davacı yanın, Yasanın 68. maddesi gereğince olası telif ücretinin üç katı tutarında telif/ref tazminatı talep edebileceği, davacı …’ya yukarıda belirlenen 8.853,67 TL’nin yarısı olan 4.426,84 TL’nin güfte bedeli olarak ödenmesinin hakkaniyete uygun olacağı, davacı …’nun talep edebileceği tazminat tutarının 4.426,84 x 3 = 13.280,52 TL olarak belirlendiği, davacılardan … tarafından talep edilen manevi tazminat isteminden takdiren 35.000,00 TL olarak belirlendiği, bilirkişi heyet raporunda davacı Şirketin herhangi bir talep hakkının bulunmadığı açıklanmış ise de davacı firmanın adı geçen eserle ilgili …Opera Balesi Genel Müdürlüğü ile yapılan anlaşmada mali hak sahibi olduğunun anlaşılacağı, bu anlaşmanın dava konusu edilen …’da yapılan gösterimleri de kapsayacağı anlanıma gelmediği, dolayısıyla davacı Şirketin de mali hak sahibi olduğu, davacılardan …’nun başlangıçta ödediği avukatlık ücreti de dilekçede talep edildiğinden avukat ile kendisi arasındaki anlaşmanın yargılama giderine dahil edilemeyeceği, yargılama giderinin hesabında sadece yürürlükteki tarife esas alınacağından bu istemin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, “…” isimli eserden dolayı davalı taraf eyleminin 5846 Sayılı FSEK’ten kaynaklı davacılardan …’ya yönelik mali ve manevi hak ihlali, diğer davacı … Filmcilik Sinema ve Dış Tic.Ltd.Şti. açısından da mali hak ihlal oluşturduğunun tespitine, davacılardan … tarafından talep edilen manevi tazminat isteminden takdiren 35.000,00 TL manevi tazminat talebinin 25 Nisan 2013 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine, davacılardan … tarafından talep edilen telif tazminat istemiyle ilgili 02/04/2015 tarihli temsilden dolayı (4.426,84×3) 13.280,52 TL telif tazminatının 02/04/2015 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmen reddine, davacılardan … tarafından talep edilen telif tazminat istemiyle ilgili 03/04/2015 tarihli temsilden dolayı (4.426,84×3) 13.280,52 TL telif tazminatının 03/04/2015 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine, davacılardan … Filmcilik Sinema ve Dış Tic.Ltd.Şti. açısından talep edilen 1.750,00 TL telif tazminatının 02/04/2015 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı firmaya verilmesine, dava konusu “…” isimli eserle ilgili güfte sahibinin … olduğu yönündeki tespitin Türkiye genelinde yayınlanan tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede bir kez ilan edilmesine, ilan masrafının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, dava konusu eserin temsil edildiği 2-3 Nisan 2015 tarihli konsere ait broşürlerin davalı kuruma ait arşivde saklanmasına, imha talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, 25.04.2013 tarihli izinsiz temsil yönünden telif tazminatları hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığını, oysa bu temsilin de izinsiz biçimde gerçekleştirildiğini, bu yönden mahkeme kararının kendi içinde de çelişkili olduğunu, telif tazminatının eksik hesaplandığını, takdir edilen manevi tazminatın düşük olduğunu, ilgili broşürlerin imhası taleplerinin reddinin doğru olmadığını, akdi vekalet ücreti taleplerinin, HMK’nın 329. maddesi kapsamında kabulünün gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, mahkeme kararında usule ilişkin itirazlarının incelenip karara bağlanmadığını, 1998 yılından bu yana ülke içinde ve dışında defalarca sergilenmesine rağmen telif bedeli ve maddi-manevi tazminat talebi olmayan davacının 18 yıl sonra hak ihlali iddiasıyla tazminat talebinde bulunmasının MK’nın 2. maddesi ile bağdaşmadığını, manevi hak ihlali yönünden davanın zaman aşımına uğradığını, eserin, 2 ve 3 Nisan 2015’te Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 100.yılı nedeniyle gerçekleştirilen konserlerde sergilendiği belirtildiğinden, davanın, …’ye de yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu eserle ilgili olarak, davacı ile eserin bestecisinin mirasçısı dava dışı kişi arasında mülkiyet sorunu olmasına rağmen, davanın gerçek hasma değil de müvekkiline yöneltmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın kendisinden izin alınmadığını iddia etmesi ve ilgili belgeleri mahkemeye sunmaktan imtina etmesinin davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu, davacılardan …nin eser üzerinde hiçbir mali hakkının bulunmadığını, müvekkilinin eser sahibinin izni ile söz konusu gösterimleri gerçekleştirdiğini, davacının, telif hakları için sürekli tutarsız rakamlar talep ettiğini, müvekkilinin harçtan muaf olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan hakların ihlal edildiği iddiasına dayalı tecavüzün tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı …’nun güfte sahibi, dava dışı …’in ise beste sahibi olduğu ve eserin bestecisinin mali haklarını davacıya devrettiği iddia olunan … adlı eserin, davalı tarafından izinsiz olarak ve son iki gösterimde davacı …’nun adı gösterilmeden sahnelendiğinin, ayrıca eserde değişiklik yapıldığının ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05.11.2019 tarih, 2018/1856 E., 2019/6815 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere sözlü musiki eserlerinde güfte ve beste sahiplerinin ayrı ayrı korunacakları, bu itibarla güfte ve beste sahibinin tek başına dava açabilecekleri, 25.04.2013 tarihli gösterimin, dosyada mevcut davacı … imzalı 09.05.2013 tarihli yazı içeriği dikkate alındığında izinsiz bir gösterim olarak değerlendirilemeyeceği, en azından davacı tarafça bu gösterime muvafakat edildiğinin kabulünün gerektiği, dolayısıyla bu gösterime yönelik davacı …’nun mali hak iddiasının yerinde olmadığı, bunun dışındaki iki gösterimin ise davacı …’dan izin alınmaksızın sahnelendiği ve bu şekilde anılan davacının mali haklarının ihlal edildiği, bunun dışında her üç gösterimde de orijinal eserin bütünlüğü bozulacak şekilde değiştirildiği ve eserde çeşitli ekleme/çıkarma/oynamalar yapıldığı, ayrıca 2 ve 3 Nisan 2015 tarihli temsillerin tanıtımlarında …’nun ismine yer verilmediği, buna göre 25 Nisan 2013 tarihli temsilde eser bütünlüğünün bozulması suretiyle 5846 sayılı Kanunun 16. maddesinde , 2 Nisan 2015 ve 3 Nisan 2015 tarihli temsillerde ise eser sahibinin ismine yer verilmemek ve eserin bütünlüğünün bozulması suretiyle 5846 sayılı kanunun 15. ve 16. maddelerinde düzenlenen manevi hakların ihlal edildiği, davanın FSEK’in 68. maddesine dayalı olması ve dava konusu eylemlerin aynı zamanda suç teşkil etmesi karşısında davalının zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı, eserde değişiklik yapılması ve son iki temsilde davacı …’nun adına yer verilmemesi karşısında davalının MK’nın 2. maddesine dayalı savunmasına da itibar edilemeyeceği, gösterimin davalı tarafından gerçekleştirilmesi karşısında … Bakanlığı’na davanın yöneltilmesinin gerekmediği, dava konusu gösterimlerdeki güftenin, ikinci versiyon olarak nitelendirilebilecek şekilde orijinal güfteden farklılaşmadığı, bu temsillerde orijinal güftenin kullanıldığı, dolayısıyla eser sahipliğine ilişkin bir nizanın bulunmadığı, mahkemece takdir edilen manevi tazminatın somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olduğu, davalının kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği, bu nedenle HMK’nın 329. maddesinin somut olayda uygulanma yerinin bulunmadığı, davacı tarafça, …’nun güfte sahibi olarak ismine yer verilmeksizin basılan 2-3 Nisan 2015 tarihli konsere ait broşürlerin imhasının da talep edildiği, FSEK’in 67/2. maddesinde uyarınca “Eser üzerinde sahibinin adı hiç konulmamış veya yanlış konulmuş yahut konulan ad iltibasa meydan verecek mahiyette olupta eser sahibi 15 inci maddede zikredilen tesbit davasından başka tecavüzün ref’ini talep etmişse, tecavüz eden gerek aslına, gerek tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalar üzerine eser sahibinin adını derç etmeye mecburdur.” düzenlemesinin yer aldığı, davacı tarafça tecavüzün refi talep edilmediği gibi adının dercinin de istenilmediği, bu itibarla imha talebinin yerinde olmadığı, ancak bu yönden kurulan hükme karşı davalı yanca da istinaf itirazı ileri sürülmediğinden ve bu husus kamu düzenine ilişkin olmadığından bu yönden kurulan hükme ilişkin bir istinaf incelemesi yapılamayacağı anlaşılmakla, davacı Şirket vekilinin tüm diğer taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davacı Şirketin, söz konusu eserin bestecisi olan …’in mali haklarını devraldığı ileri sürülerek, FSEK’in 68. maddesine dayalı tazminat talep edilmiştir. FSEK’in 52. maddesi uyarınca eser üzerindeki mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır. Bu kapsamda, davacı Şirket tarafından dosyaya sunulan ve eserin bestecisi olan … tarafından imzalanan 25.12.1998 tarihli beyan başlıklı belgede, davacıya hangi mali hakların devredildiği ayrı ayrı gösterilmemiş, yalnızca her türlü kullanım hakkının devredildiği belirtilmiştir. Anılan belgenin, FSEK’in 52. maddesine uygun olduğu söylenemeyeceğinden, davacı Şirkete usulünce devredilmiş bir mali hak yoktur. Nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2007/14363 E., 2019/3499 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir. Davacı Şirkete mali hak karşılığı bir takım ödemeler yapılmış olması da varılan sonucu değiştirmeyecektir. Zira, FSEK’in 52. Maddesinde öngörülen şart, geçerlilik şartı olup bu şarta uymayan sözleşmeler batıldır. O halde, davacı Şirketin usulünce devraldığı bir mali hakkın olmadığı gözetilerek, mali haklarının ihlal edildiği iddiasına dayalı talebinin bu nedenle reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı haklı görülmüştür.
Yukarıda açıklandığı ve ilk derece mahkemesince de kabul edildiği üzere davalı tarafından 02.04.2015 ve 03.04.2015 tarihli gösterimler, güfte sahibi olan davacı …’dan izin alınmaksızın gerçekleştirilmiş ve bu suretle anılan davacının eser sahipliğinden kaynaklanan mali haklarının ihlal edildiği açıktır. Bu ihlal nedeniyle davacının FSEK’in 68. maddesine dayalı tazminat talebi yerindedir. İstenebilecek tazminatın hesaplanmasına gelince; dosyada mevcut 11.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu eser yönünden piyasa araştırması ile standart bir bedel belirlemenin mümkün olmadığı açıklanmış, 17-18 Mart 2011 tarihlerinde … tarafından temsili nedeniyle ödenen KDV hariç 6.000,00 TL bedelin esas alınarak, 02.04.2015 ve 03.04.2015 tarihlerindeki güncel değerinin bulunması sonucu belirlenecek telif ücretinin hakkaniyete uygun olacağı kanaati bildirilmiş, mahkemece de bu miktar hüküm altına alınmıştır. Bilirkişinin bu değerlendirmesinde bir isabetsizlik yok ise de dava dilekçesi ekinde sunulan ve yine … tarafından gerçekleştirilen 2013 yılındaki gösterime ilişkin harcama pusulasında, telif ücretinin 7.080,00 TL olduğu belirtildiğinden, ihlal tarihine daha yakın olan bu ücretin esas alınması gerekirken 2011 yılındaki telif ücretinin esas alınması doğru olmamıştır. Bu durumda, 2013 yılına ilişkin söz konusu bedelin, ihlal tarihindeki güncel değeri de gözetildiğinde, davacı güfte sahibinin, 02-03.04.2015 tarihli her bir gösterim yönünden 4.750,00 TL telif ücreti isteyebileceği, bunun üç katının 14.250,00 TL edeceği, buna göre iki ayrı gösterim için davacının üç kat toplam 28.500,00 TL talep edebileceği kabul edilmiştir. Esasen bu miktar, tazminatın tam olarak tespit edilemediği durumlarda, hakimin hakkaniyete uygun biçimde tazminatı belirlemesine ilişkin TBK’nın 50. maddesine de uygun görülmüş ve bu miktar hüküm altına alınmış, davacı vekilinin istinaf itirazı bu yönden kabul edilmiştir.
Öte yandan, genel bütçeye dahil olan davalı Bakanlık, harçtan muaf olmasına karşın aleyhine harca hükmedilmiş olması da doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları da haklı görülmüş, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Şirket vekilinin tüm, diğer taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/03/2020 gün ve 2016/10 E. – 2020/68 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Davacı Şirket yönünden davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
4-Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile davalı taraf eyleminin, davacılardan …’nun eser sahipliğinden kaynaklanan mali ve manevi haklarını ihlal ettiğinin TESPİTİNE,
5-35.000,00.TL manevi tazminatın 25 Nisan 2013 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
6-Dava konusu 02/04/2015 tarihli temsilden dolayı 14.250,00.TL telif tazminatının 02/04/2015, 03/04/2015 tarihli temsilden dolayı 14.250,00.TL telif tazminatının 03/04/2015 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 25.04.2013 temsile yönelik talebin REDDİNE,
7-Dava konusu “…” isimli eserle ilgili güfte sahibinin … olduğu yönündeki tespitin Türkiye genelinde yayınlanan tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede bir kez ilan edilmesine, ilan masrafının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Dava konusu eserin temsil edildiği 2-3 Nisan 2015 tarihli konsere ait broşürlerin davalı kuruma ait ARŞİVDE SAKLANMASINA, (imha talebinin REDDİNE),
9-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
10-Davacılardan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 1.521,96.TL, 29,20.TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.551,16‬.TL harcın davacılara iadesine,
11-Davacı … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 7.375,00.TL, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden 7.375,00.TL olmak üzere toplam 14.750,00.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine,
12-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, davacı şirket yönünden dava reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 1.750,00.TL vekalet ücretinin davacı şirketten alınarak davalıya verilmesine,
13-Davacı … yönünden kısmen reddedilen manevi tazminat davası için 7.375,00.TL, kısmen reddedilen maddi tazminat talebi için 7.375,00.TL olmak üzere toplam 14.750,00.TL vekalet ücretinin anılan davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
14-Davacı … tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 6.000,00.TL bilirkişi ücreti, 140,00.TL çeviri ücreti, 1.825,95.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 69,00.TL tebligat masrafından harcından oluşan toplam 8.034,95‬.TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 4.160,97.TL’nin davalıdan alınarak anılan davacıya verilmesine, bakiyesinin anılan davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan posta giderleri toplamı 47,10.TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 22,70.TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
16-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
17-Davacı …’dan peşin olarak alınan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
18-Davacı Şirketten alınması gereken 80,70.TL istinaf karar ve ilam harcının anılan davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
19-Davalı kurum istinaf karar ve ilam harcından muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
20-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip