Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1313 E. 2022/921 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/12/2018 tarih ve 2017/94 E. – 2018/500 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, davalı şirketin müvekkiline ait “…” ve “… …” markalarında kullanılan ambalaj desenleri ile karşılaştırıldığında yenilik ve ayırt edicilik özelliği olmadığı anlaşılan ambalaj tasarımlarının tescili için 18.02.2016 tarihinde diğer davalı Kuruma başvurduğunu, söz konusu yayıma müvekkil tarafından yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira tescili istenen 2016/01319 sayılı 2,3,4 sıra numaralı tasarımların yenilik özelliğini haiz olmadıklarını ve müvekkilinin “… …”, “…….markalarına iltibas oluşturacak derecede benzer bulunduklarını, yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olmayan tasarımların tescil edilmelerinin mümkün olmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2017-T-33 sayılı kararının iptaline, 2016/01319 sayılı 2,3 ve 4 sıra numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkil şirketin tasarımlarının, davacının iddia ettiği gibi davacı şirkete ait marka ve tasarım tescilleri ile benzerliğinin söz konusu olmadığını, davacının, uzun süreli kullanımı ve birden çok sınai hakkı tescil ettirmiş olmasının, tek başına ayırt edicilik ve tanınmışlık unsurlarını kazandırdığına dair delil olamayacağını, Yargıtay kararlarına istinaden, gıda sanayinde üretilen ürünler bakımından ‘renk’ unsurunun önemli bir farklılık olduğunu, asla kabul etmemekle birlikte, davacının ileri sürdüğü benzerliklerin teknik zorunluluk sebebiyle bu şekilde yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı tarafın 2016/01319 sayılı 2,3 ve 4 sıra nolu tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yeni ve ayırt edici oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, müvekkili Şirketin …/… markalarının tanınmış marka statüsünde olduğunun dikkate alınmadığını, oysa bu markaların tanınmışlığının, dava konusu tasarımların karıştırılma ihtimalini artıracağını, mahkemece tasarımlar arasındaki benzerlikten ziyade farklılıklara odaklanarak bir benzerlik incelemesinin yapıldığını, bu inceleme biçiminin 554 sayılı KHK’ya ve yüksek mahkeme uygulamasına aykırı olduğunu, bilgilenmiş kullanıcının hatalı biçimde belirlendiğini, oysa ortalama gıda tüketicilerinin, bilgilenmiş kullanıcı olarak kabulünün gerektiğini, davalının geniş bir tasarım özgürlüğüne sahip olduğunun görmezden gelinerek değerlendirme yapıldığını, benzerlik incelemesinin, hukuka aykırı bir şekilde tasarımların aynı anda yan yana görme ihtimali söz konusu olan tüketici bakış açısıyla sınırlı bir şekilde yapıldığını, bilinçli gıda tüketicisinin dava konusu tasarım ile müvekkiline ait tasarım ve markaları benzer olarak algılayacağını, davaya konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olduklarının, içinde tasarım konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda açıklandığı, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, buna göre dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici oldukları, dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olmaları karşısında davacının marka ve tasarımlarla dava konusu tasarımların karıştırılacağına ilişkin iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022

….
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.