Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1308 E. 2022/748 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/12/2019 tarih ve 2018/305 E. – 2019/441 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili Şirketin, … ibareli… sayılı markaları ile faaliyette bulunduğunu, ayrıca yurt dışında da tescillerinin olduğunu, … markalı ürünlerini 1994 yılından bu yana … San. ve Tic. Ltd. Şti. eliyle Türkiye pazarında sattığını, … markasının kimyasal kısaltma olmadığını, davalının, müvekkiline ait … markalarının aynısını ve/veya iltibas yaratacak düzeyde çok yakın benzerlerini imal edip “…” internet alan adında satışa arz ettiğinin taraflarınca tespit edildiğini, davalı tarafın hukuka aykırı kullanımlarının önlenmesi için tespit yapıldığını, alınan bilirkişi raporu ile davalı kullanımlarının müvekkiline ait “…” markası ile karıştırılacak düzeyde benzer olduğunun ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edildiğini, davalının kullandığı “… …” ibareli marka ile müvekkili adına tescilli “…” markasının ayırt edilemeyecek kadar benzer markalar olduğunu ileri sürerek davalının … markasını ürün ambalajlarında, sair tanıtma vasıtalarında, web sayfalarında vb. yerlerde kullanmasının, haksız olduğunun hükmen tespitine ve davalının böylece davacı ile vaki haksız rekabetinin men’ine, davalının, 01. sınıfa giren gübre solüsyonları ve benzeri emtia da davacıya ait … markalarını dava edilen şekliyle kullanmak suretiyle, davacı “…”nin haklı olarak kullandığı ve tanıttığı ve ayrıca marka olarak tescillerini de yaptırdığı usulünce tescilli markalarına vaki tecavüzlerinin, 6769 sayılı SMK’nın 30 ve 149. maddeleri uyarınca da, ref ve men’ine, davalı tarafın, müvekkili ile yaptığı haksız rekabetinin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını teminen, davalı tarafın yukarıda belirtilen kullanımlarının tamamının önlenmesine, davacının markaları ve her türlü tanıtma vasıtaları ile haksız rekabet teşkil eden tanıtma vasıtalarının, ürün ambalajlarının levha, afiş, CD ve benzeri emtianın bulundukları her yerden toplatılmasına-kaldırılmasına, … markaları tanıtma vasıtalarını, dava konusu eyledikleri haliyle veya cüzi değişiklikler ile de olsa, ihtiva eden her cins ve ticari evrakın ve sair basılı maddeler ile tanıtma vasıtalarının, ürün ambalajlarının, CD vs emtianın bulundukları her yerden 6769 sayılı Kanun hükümlerine istinaden de toplatılmasına ve imha edilmesine, davalının web sayfalarından ürün örnekleri ile tanıtım fotolarının kaldırılmasına, … ibareli ürünlerin internet satışı dahil olmak üzere, her nevi satışın önlenmesine, davalının müvekkiline ait … markasını bilerek ve ısrarla kullandığı gerçeği karşısında davacı müvekkilinin uzun emeklerle tanıttığı markalarının itibarına zarar verdiği gerçeği de göz önüne alınarak 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, davalının hiç bir emek sarf etmeksizin izinsiz olarak davacıya ait … markasını kullandığı gerçeği göz önüne alınarak, şayet bu markayı davacıdan izin-lisans alarak kullansalardı marka için yıllık ödemek zorunda kalacağı rakamın bilirkişilerce tespit olunmasına ve bu rakam esas olmak üzere, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafın…. tescil sayılı “…” ibareli marka hakkının davalı tarafça ihlal oluşturduğu iddiası yönünden marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşup oluşmadığı noktasında olduğu, davacının Türkiye’de … ibareli 99/13286 (01. Sınıfta), 2011/108974 (35. Sınıfta) ve …. Sınıfta) tescilli markaları olduğu, tespit tarihi, dava tarihi ve karar tarihinde koruma altında oldukları, davalıya ait https://… web sitesinde, Değişik İş dosyası kapsamında 25.07.2018 tarihinde yapılan incelemede satışa sunulan ürünler üzerinde yer alan “… …” markası ile davacı adına tescilli 99 013286 sayılı “…” markası arasında, … …” markasında “…” ibaresinin “…” ibaresinin yanında bağımsız asli unsur/asli unsurlardan biri olarak ve farklı renk ile dikkat çekecek şekilde konumlandırılması hususu da dikkate alındığında, karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, davalının https://… web sitesi içeriğinde 25.07.2018 tarihinde “… …” marka sıvı gübre malını satışa sunmasının davacı adına 99 013286 sayı ile tescilli “…” markası ile haksız rekabet yaptığı, davacı taraf davacıdan izin-lisans alarak kullansalar idi marka için yıllık ödemek zorunda kalacağı rakamın (yıllık lisans bedeli) talebinde (şimdilik 1.000 TL.) bulunduğu, davacı yanın maddi tazminat talebi konusunda değerlendirme yapılabilmesi için davalının dava konusu markaları ne kadar süre kullandığı, bu kullanım ile sağladığı satışın tutarı ve miktarı ile ihlalin nitelik ve boyutlarının belirlenmesi gerektiği, davalı kayıtlarının incelenerek, lisans bedelinin belirlenmesi mümkün olmadığı, Lisans bedelinin belirlenmesinde, emsal lisans sözleşmesinin dikkate alınması da mümkün olmakla birlikte, mevcut durumda sunulacak emsal lisans sözleşmesinin davalının kullanım şekline uygun olup olmadığı denetlenemeyeceğinden, bu suretle de maddi tazminat belirlenmesi sağlıklı ve hakkaniyete uygun bir sonuç vermeyeceği, TBK’nın 50. maddesi uyarınca hakkaniyete göre tazminat oranının her halukarda 1.000 TL üzerinde olacağından ve talep de şimdilik bu miktar olduğundan (Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) 1.000 TL maddi tazminata hükmedildiği, davacının 1999 tarihinden beri Türkiye’de tesçilli … ibareli markasın taklidinin / benzerinin davalıya ait internet sitesinde ticarete konulmasında davacının müşteri potansiyelini olumsuz etkileyip, zarara uğratacağı, davalı firmanın itibar kaybı endişesi yaşayabileceğinden oluşan manevi zarar dikkate de alınarak 10.000 TL manevi tazminatın yerinde olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı taraf eyleminin davacıya ait “…” ibareli tescilli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, ref’ine, men’ine, önlenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde, … sitesinde satışı yapılan Zagel 5 Lt ürünün içeriğinin “…” olması nedeniyle ürün yanına … kısalması olan “…” yazıldığını, aynı içerikte farklı gübre firmalarının sattığı ürünlerde …, … gibi ifadeler bu içerikten gübrelerde kullanıldığını, davacı firmanın böyle bir markası olduğunun açılan dava sonucu öğrenildiğini, firmalarının sadece satış belgesi olup üretim yapacak ne kapasitesi ne de belgeleri bulunduğunu, sadece satışı yapılan … … ürününe şekil ve isim benzerliği olmadığını, satıcı firma değil üretici firmanın sorumlu bulunduğunu, güncel pandemi koşullarından dolayı dava takip edilememiş ve müdahalede bulunulamadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “… …” ibaresini gübre emtiası üzerindeki kullanımının, davacının 99/013286 sayılı “…” ibareli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, “…” ibaresinin bir kimyevi ürünün kısaltması ya da tanımlayıcı adı olmadığının Yargıtay denetiminden geçen başka dava dosyalarında da kabul edildiği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/2165 Esas, 2018/7628 Karar ve 2017/5140 Esas, 2019/1782 Karar sayılı ilamları), dolayısıyla davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, her ne kadar davalı tarafça söz konusu ürünün üretilmediği, sadece satıldığı yönünde istinaf itirazında bulunulmuş ise de bu hususun yargılama aşamasında savunulmadığı, dosya kapsamına göre davalının kusurunun bulunmadığı yönünde bir belirlemenin olmadığı, zira davalının gübre satıcısı olması ve istinaf itirazlarında da belirttiği üzere … ibaresinin sektörde yoğun kullanımı olduğunu bildirmesi karşısında davacının markasından haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6769 sayılı SMK’nın 29. maddesinin atfıyla somut olaya uygulanması gereken 7/3-d maddesi uyarınca, davalının web sitesindeki kullanımının markaya tecavüz oluşturduğu, ürünün satışı yapılmasa dahi markaya tecavüz ve haksız rekabetin varlığı halinde, hak sahibinin iktisadi menfaatinin muhtemel zarar görme tehlikesine maruz kalması nedeniyle maddi zarara uğradığının kabulünün gerektiği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27.11.2019 tarih, 2019/264-7545 E.K. Sayılı ilamı), mahkemece tespit edilen maddi tazminatın talebe ve hakkaniyete uygun bulunduğu, takdir edilen manevi tazminatın da somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun görüldüğü anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 751,41 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022