Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1307 E. 2022/832 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1307 – 2022/832
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1307
KARAR NO : 2022/832
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
NUMARASI : 2018/300 E. – 2020/116 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka, YİDK Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/06/2020 tarih ve 2018/300 E. – 2020/116 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2013/92180 ve 2009/51880 sayılı, “…” ve “… san. tic. ve liman işletmeciliği a.ş. şekil” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalarla iltibas yaratacak şekilde benzer olan 2017/49075 numaralı “…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin başvurunun reddi amacıyla yaptığı itirazların, YİDK’nun 2018-M-4146 sayılı kararıyla haksız şekilde reddedildiğini ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının “şekil+…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı SMK 6/1 maddesindeki iltibasın olmadığı, 6769 sayılı SMK 6/3, 4, 5, 6. maddesi koşulların da oluşmadığı, ayrıca davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı, TTK anlamında haksız rekabette bulunulduğu iddialarının da kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, itiraza konu markanın tescil edilmesi halinde, haksız rekabetin kaçınılmaz olacağını, markalar arasındaki yazı farkı, yazı stili ve formu, grafik düzeni ve renk unsurlarının farklı olmasının, markaların arasındaki ayniyeti ortadan kaldırmayacağını, somut uyuşmazlıkta da ortalama tüketicilerin davalının başvuru markasını, müvekkilinin sektöründe bilinen “MMK” ibareli markalarının serisi sanacağını, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi anlamında benzer olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı şirketin marka tescil başvurusundaki şekil unsuru ile özel yazım tarzının, genel kompozisyonu itibariyle tarafların markalarını tamamen farklılaştırdığı, yine davalının başvurusunun kapsamındaki 9. sınıf mallar ile aynı malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetlerinin, davacı markalarının kapsamlarındaki 6, 39 ve 40. sınıf mal ve hizmetlerle tamamen farklı olduğu, anılan emtialar arasında hiçbir bağlantının olmadığı, tüm bu hususların mahkemece görüşüne başvurulan ve aralarında mekatronik mühendisinin ve pazarlama uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyet incelemesi ile tespit edildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.