Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1281 E. 2022/868 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1281
KARAR NO : 2022/868
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI : 2018/54 E. – 2019/392 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/10/2019 tarih ve 2018/54 E. – 2019/392 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin kullanmama talebine konu edilen emtialar bakımından eylemli olarak ticari faaliyette bulunduğu ya da bu kapsamda ticari faaliyetlerde bulunmayı planlayan bir teşebbüs olduğunu, ancak davalının 2004/05487 sayılı markası nedeniyle müvekkilinin kendi markasını tescil ettiremediğini, halbuki davalının markasını tescil tarihinden bu yana SMK 9/2 maddesine uygun olarak kullanmadığını, davalının söz konusu markayı kullanmadığı halde müvekkilinin markasını tescil ettirmesine engel olduğunu ileri sürerek, 2004/05487 sayılı markanın, kapsamında yer alan 25. sınıftaki “giysiler, ayak giysileri, baş giysileri, çoraplar, aksesuarlar” malları yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu markanın müvekkili şirketin ana logosu olduğunu, dünya genelinde yüksek tanınmışlık ve bilinirliğe sahip bulunduğunu, ülkemizde markanın yetkili distribütörü eliyle kullanıldığını, müvekkilinin markalarını Türkiye ve dünya çapında tanıttığını, iptali istenen markanın Türkiye’de gözlük, saat ve bunların tamamlayıcı parçaları/aksesuarları ile giysi, ayakkabı, şapka/kasket, çorap, aksesuar gibi pek çok ürün üzerinde kullanıldığını, davacının, kötü niyetli olarak müvekkili markasını taklit ettiğini ve bu nedenle iş bu davada hukuki menfaatinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu edilen markanın, “giysiler, ayak giysileri, baş giysileri, çoraplar, aksesuarlar” mallarında SMK’nın 9. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek herhangi bir kullanımının mevcut olmadığı, tanınmış markalar için de kullanım zorunluluğu mevcut olduğundan ve 6769 sayılı SMK kapsamında herhangi bir istisna tanınmadığından, davalı markasının tanınmış olup olmaması hususunun nihai değerlendirmeye bir etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu 2004/05487 tescil nolu markanın 25. sınıftaki “giysiler, ayak giysileri, baş giysileri, çoraplar, aksesuarlar” yönünden iptaline ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, davacının kötü niyetli olarak müvekkilinin markası ile logosunu birebir taklit ettiğini ve farklı fakat ilintili sınıflarda adına tescil ettirdiğini, bu nedenle davacı aleyhine hükümsüzlük ve tecavüz davaları açtıklarını, bu davaların derdest olduklarını, dolayısıyla davacının işbu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, müvekkili markasının Türkiye ve dünya çapında tanınmış olduğunu, müvekkili markasının dava konusu edilen mallar üzerinde Türkiye’de de kullanıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, kullanmama nedeniyle marka iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu markanın, 25. sınıftaki “giysiler, ayak giysileri, baş giysileri, çoraplar, aksesuarlar” malları üzerinde, dava tarihinden geriye doğru beş yıl içinde Türkiye’de ciddi biçimde kullanıldığının ispat edilemediği, yurt dışındaki kullanımın SMK’nın 9. maddesi kapsamında bir kullanım sayılamayacağı gibi davalı markasının tanınmış olmasının da markanın kullanılması yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, öte yandan her ne kadar davacının kötü niyetli olduğu savunulmuş ise de bu hususun, kullanmam nedeniyle marka iptali istemli bu davada tartışılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,

4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip