Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1271 E. 2022/778 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1271 – 2022/778
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1271
KARAR NO : 2022/778
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2019
NUMARASI : 2017/59 E. – 2019/115 K.

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/03/2019 tarih ve 2017/59 E. – 2019/115 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … Dersanesi Özel Eğitim Kurumları Yay. Tic. Ltd. Şti. ile … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili şirketin, eğitim sektöründe gerek öğrenciler gerekse veliler tarafından … olarak bilindiğini ve tanındığını, “…” esas unsurlu birden fazla markanın müvekkili adına tescilli olduğunu, ayrıca “…” kelimesinin müvekkili Şirketin ticaret unvanının da çekirdek unsurunu teşkil ettiğini, davalı Şirketin “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı Şirkete 31.12.2015 tarihli ihtarname keşide edilerek “…” ibaresinin, marka veya ticaret unvanı olarak kullanılmaması, aksi halde her türlü hukuki yola başvurulacağının ihtar edildiğini, gönderilen cevabi mailde … ibaresinin kullanılmayacağının belirtildiğini, ancak bu taahhüdün ihlal edildiğini, tanıtım argümanlarında, okul tabelasında, öğrenci giysileri üzerinde, gerekse sosyal medya hesaplarında özellikle ve sadece “…” ibaresine yer verildiğini, ayrıca ve 31.01.2017 tarihinde de ihtarname gönderildiğini ancak bir cevap verilmediğini, işbu davaya konu marka başvurularından daha önce de davalının, müvekkili şirket tarafından itiraz edilmesi akabinde reddedilen marka başvurularının bulunduğunu, davalının kötü niyetli olup, müvekkili şirkete ait … ibareli seri markalara benzer marka oluşturma çabasında olduğunu, davalı tarafça tescili istenilen “…” marka ibaresinin, davalı tarafça kısaltılarak “…”, ” … ” şeklinde gerek internet ortamında gerekse görsel ve yazılı alanlarda kullanıldığını ileri sürerek, YİDK’in 2016-M-12007 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka tescil edilmiş ise sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili eğitim kurumunun, marka olarak kullandığı “…” sloganını marka olarak tescil etmek gayesi ile bu marka tescil başvurusunu yaptığını, bu ibarenin “…” ile ilgisinin bulunmadığını, davacının “…” ana unsurlu markasını kendisinin oluşturmadığını, başka bir kimseden devraldığını, yeni devraldığı bir markayı uzun yıllardır kullanıyormuş gibi asılsız bir algı oluşturmaya çalıştığını, markaların bir bütün olarak birbirlerinden farklı olduklarını, tanınmışlık gerekçesine dayalı itirazın da soyut ve dayanaksız bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka başvurusu ile davacı markalarının benzer olduğu, aynı veya benzer mal veya hizmetler üzerinde kullanılması halinde karıştırma ihtimalinin kaçınılmaz bulunduğu, dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan hizmetlerinin tamamının, davacının itirazına mesnet markaların kapsamında yer alan 41. sınıf hizmetler ile aynı olduğu, somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının oluştuğu, aynı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddesi koşullarının somut olayda bulunmadığı, davacının itirazına mesnet markaların tanınmış olduklarının ispat edilemediği, yine başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 01/12/2016 tarih 2016-M-12007 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2015/34582 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin katıldığını, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi koşullarının da somut olayda gerçekleşmediğini, kötü niyet iddiasına itibar edilmesinin de mümkün olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili başvurusu ile davacı markaları arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını, davacının itirazına mesnet markaların ayırt ediciliklerinin zayıf olduğunu ve müvekkili başvurusu ile davacı markaları arasında karıştırılma tehlikesinin bulunmadığını, marka kapsamındaki hizmetlerin tüketicilerinin de dikkat ve özen düzeylerinin yüksek olduğunu ve markaları karıştırmayacaklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar dava konusu başvuru “…” ibareli ise de, başvuruda her bir kelimenin baş harflerinin farklı renklerdeki büyük harflerle yazılmak suretiyle öne çıkarıldığı, bu harflerin farklı renklerle yazılması nedeniyle dava konusu başvurunun tüketiciler nezdinde “…” ibaresini çağrıştırabileceği, bu itibarla taraf marka işaretleri arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğu, marka kapsamlarının da aynı/benzer olduğu, açıklanan nedenlerle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiği anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … Kurumu ile … Dersanesi Özel Eğitim Kurumları Yay. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar vekilleri tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.