Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1263 E. 2022/805 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/12/2019 tarih ve 2019/133 E. – 2019/558 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili adına “… + ŞEKİL” ibaresinin 16, 38, 41 ve 45. sınıflarda tescili için … nezdinde 28/11/2018 tarihinde yaptıkları 2018/107820 numaralı marka tescil başvurusunun, YİDK’nın 2019/M-696 sayılı kararıyla……… …. ibareli markalar gerekçe gösterilerek, 6769 sayılı Kanunun 5/1-ç maddesi kapsamında kısmen reddedildiğini, verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davacının 2018/107820 numaralı başvurusunun, kısmi ret kararına gerekçe gösterilen 2006/15108, 2012/76126, 2014/55341, 2016/89836 sayılı ”… + şekil”, ”…”, ”…”, ”… …” ibareli markaları ile 6769 sayılı SMK 5/1-(ç) maddesi anlamında aynı/ayırt edilmeyecek kadar benzer olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK’nın 01/02/2019 tarih 2019-M-696 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, başvuru markası ile redde mesnet markaların asıl unsurunun “…” ibaresi olduğunu, anılan markalar arasında 6769 sayılı SMK 5/1-(ç) maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacının 2018/107820 sayılı “… + ŞEKİL” ibareli marka tescil başvurusu, dava dışı 3. kişilere ait 2006/15108, 2012/76126, 2014/55341, 2016/89836 sayılı ”… + şekil”, ”…”, ”…”, ”… …” ibareli markalar gerekçe gösterilerek, diğer davalı … YİDK’nun 01/02/2019 tarih 2019-M-696 sayılı kararı ile kısmen reddedilmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının başvurusu kapsamından çıkarılan emtia itibariyle redde mesnet markalar arasında 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) bendi anlamında benzerlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibinin olması gerektiği ilkesi ile 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) bendine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markalar tescil edilemez. Burada bahsedilen ayniyet olgusuyla bir markanın tamamen taklit edilmesi, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olgusuyla ise başvuruya konu markanın tescilli markanın birebir aynısı olmamakla birlikte ilk bakışta farkedilemeyecek derecede aynı olan ve bu hususun ispatı dahi gerek duyulmadan ancak dikkatli inceleme sonucu farkın anlaşılabileceği ibare ve şekilleri taşıyan işaretler kastedilmektedir.
Buna göre, 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca, … tarafından re’sen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için, başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekir. Anılan hüküm, 6769 sayılı SMK.’nın 6/1 maddesi hükmünden farklı olarak, ayırt edilemeyecek kadar benzer olmayı aramaktadır. Yine 6769 sayılı SMK.’nın 6/1 maddesi hükmünden farklı olarak 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) bendi hükmünde, “markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali”nden ayrıca söz edilmemiştir. Bu durumda, 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin, iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta da mahkemece tercümesi yaptırılan 2006/15108, 2012/76126, 2014/55341 sayılı markaların kapsamları incelendiğinde, davacının marka tescil başvurusundan çıkarılan 38/2. sınıf hizmetler ile 45/1. sınıf hizmetlerin, redde mesnet 2006/15108, 2012/76126, 2014/55341, 2016/89836 sayılı markaların kapsamında da aynen yer aldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla markalar arasında, kapsamlarında bulunan mal ve hizmetler yönünden 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) maddesi anlamında bir benzerliğin olduğu açıktır.
Esasen ilk derece mahkemesince de davacının marka tescil başvurusunda yer alan şekil unsurunun karakteristik özelliği ile redde mesnet markalardan uzaklaştığı, bu haliyle markalar arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olmadığı sonucuna varılmıştır.
Oysa başvuru markası ile redde mesnet markalarda kullanılan ibareler incelendiğinde, tüm markaların kelime ve şekil unsurlarından oluşan karma markalar olduğu anlaşılmaktadır. Ancak tüm markaların ortak asıl unsurunu “…” ibaresi oluşturmaktadır. Gerek redde mesnet markalarda yer alan belli belirsiz şekil unsurları, gerekse başvuru markasındaki şekil unsuru, markalara herhangi bir ayırt edicilik katmamıştır. Başvuru markasında yen alan şekil unsuru da, markaları ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaktan çıkaracak güçte ve nitelikte değildir. Tüm bu unsurlar markaları aynı olmaktan çıkarmakta, ancak ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaktan kurtarmamaktadır. Dolayısıyla Dairemizce başvuru markası ile redde mesnet markalar arasında, ibareler yönünden de 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilmiş, aksi yöndeki mahkeme kabulüne iştirak edilmemiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle başvuru konusu marka ile redde mesnet markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 38/2. sınıf hizmetler ile 45/1. sınıf hizmetler yönünden, 6769 sayılı SMK.’nın 5/1-(ç) maddesi anlamında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de, HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Bu yeni kararın istinaf kararı olduğu ve istinaf karar tarihinde geçerli bulunan harç ve vekalet ücretine göre hüküm kurulması gerektiği ise tabiidir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/12/2019 gün ve 2019/133 E. – 2019/558 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,3‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 7.375,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Kurumuna verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,30-TL posta gideri, 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 181,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Kurumuna verilmesine,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022
……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.