Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1234 E. 2022/628 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1234
KARAR NO : 2022/628
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : 2019/99 E. – 2020/85 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/02/2020 tarih ve 2019/99 E. – 2020/85 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … Gıda San. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2018/02160 sayılı “…” başlıklı tasarım tescil başvurusunun, davalı Şirketin itirazı üzerine dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olduğunu, dava konusu tasarım ve redde mesnet tasarımların, aralarındaki küçük çaplı benzerliklere karşın önemli farklılıklar içerdiklerini, değerlendirmenin bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılması gerektiğini, dava konusu tasarımların ağzı yukarıdan bağlanmış bir bohça biçiminde olmakla birlikte davacı tasarımının hem bohça görünümünün hem de ambalaj tabanında yer alan ambalajın kolay açılıp kapanmasını sağlayan yırtılabilir bir etiket bulunması ile diğerlerinden farklı olduğunu, yine renk olarak da diğerlerinden farklı bulunduğunu, tasarımlar arasındaki benzerliğin işin doğasından ve seçenek özgürlüğünün kısıtlı olmasından kaynaklandığını, tasarım hukukundaki yenilik ve ayırt edicilik kavramları ile kastedilenin mevcut bir tasarıma göre benzersiz bir tasarım yaratılması olmadığını ileri sürerek 2018-T-1172 sayılı YİDK kararının iptaline, davacıya ait tasarımın tesciline ilişkin işlemlerin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, SMK’nın 56. maddesi kapsamında bakıldığında tescili talep edilen ambalaj tasarımları bakımından seçenek özgürlüğü bulunmasına rağmen söz konusu tasarımın, redde mesnet tasarımlarla büyük oranda benzerlik gösterdiğini, bu itibarla dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olarak kabul edilemeyeceğini, davacının tescil işlemlerinin devamına ilişkin talebinin bu yöndeki yetkinin mahkemeye ait olmaması sebebiyle reddi gerektiğini, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, 2018 02160-1 sayılı dava konusu ambalaj tasarımının piyasada bulunan, bilinen bir ambalaj tasarımı olduğunu, bu sebeple tescilinin mümkün bulunmadığını, dava konusu tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını, başvuruya konu tasarımın başvurudan önce … ve … tarafından kullanıldığını ve … Şekerleme adına tasarım başvurusuna konu edildiğini, … Şekerleme tarafından tescile konu edilen tasarımların Ankara 4. FSHHM’nin 2015/421E. sayılı dosyasında tartışıldığını ve … ile … firmalarının tasarımları ile bire bir aynı görünüme sahip olmaları nedeniyle tescil başvurusunun reddedildiğini, davacıya ait tasarımların renk unsuru içermemesi, tasarımların sadece kontürlerinin (çizgilerinin) belli olmasının farklılık yaratmadığını, gıda ambalaj tasarımlarında seçenek özgürlüğünün ise çok geniş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu, davacı tasarımı ile mesnet tasarımlar arasındaki farklılıkların, yerleşik tipoloji dahilinde yapılabilecek farklılıklar kapsamında olduğu, dolayısıyla tasarımın, mesnet tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edicilik koşulunu sağladığı , aksinin kabulü halinde bohça/burgu paketleme yöntemiyle elde edilen tasarımların tamamının harcıâlem olduğu ve bir koruma elde edemeyeceği sonucu çıkacağı, bunun tasarım korumasının ruhuna aykırı düşeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili, tescili talep edilen şeker ambalaj tasarımı bakımından seçenek özgürlüğü bulunmasına rağmen dava konusu tasarımın redde mesnet tasarımlarla büyük oranda benzerlik gösterdiğini, bu nedenle yenilik ve ayırt edici niteliği haiz bulunmadığını, dava konusu tasarım başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesinin mahkemenin yetkisinde olmadığını, bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, nitekim tasarımlar arasındaki benzerliklerin oranının farklıların oranına göre daha fazla olduğunu, dava konusu tasarımın alt kısmının soyulabilir olması ve taban kısmının mesnet tasarımlara göre daha geniş olmasının davanın kabulü için yeterli bulunmadığını, farklılık olarak kabul edilen etiketin fonksiyonuna ilişkin değerlendirmenin patent verilebilirlik koşulu ile ilgili olduğunu, tasarımın kapsamı belirlenirken tarifnamenin dikkate alınmadığını, Ankara 4 FSHHM’nin 2015/421 sayılı dosyasında dava konusu ile benzer tasarıml başvurularının reddine karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, endüstriyel tasarım başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece görüşüne başvurulan ve aralarında tasarım konusunda uzman bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda, birbirleriyle kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilerek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmada dava konusu tasarımın mesnet tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğunun belirlendiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu, dava konusu tasarımda yer alan etiketin işlevinin tasarımın koruma kapsamında yer almadığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da dava konusu tasarımda yer alan etiketin işlevinin değil tasarımdaki görünümünün mesnet tasarımlar karşısında farklılık oluşturduğunun açıklandığı, diğer taraftanYargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.3.2017 tarih, 2017/78-521 E.,K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere 6769 sayılı SMK kapsamında mahkemelere tescil isteminin kabulü ya da reddi yönünde tanınmış bir yetkinin olmadığı, tescil işleminin idari nitelikte bir işlem olup, Kurul kararının kabulüne bağlı doğal bir sonuç olduğu, dolayısıyla tescil isteminin ayrı bir dava olarak değerlendirilemeyeceği ve ayrıca bu talebin reddine karar verilmemesinin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediği anlaşılmakla, davalılar … ile … Gıda San. vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … Gıda San. vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ile … Gıda San.’ den ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip