Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1222 E. 2022/632 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2020/1222 – 2022/632
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1222
KARAR NO : 2022/632
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2020
NUMARASI : 2018/331 E. – 2020/4 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/01/2020 tarih ve 2018/331 E. – 2020/4 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin aralarında …, … Ev Tekstili, … Pazarlama A.Ş., … Havacılık A.Ş. gibi şirketlerin de bulunduğu yaklaşık 50 adet grup şirketin arasında yer aldığını, 1980’li yıllarda başlayan faaliyeti ile bünyesinde barındırdığı perde ve ev tekstil üretim tesislerinin, pazarlama şirketinin ve dünyaca ünlü markalarının tekstilin lider kuruluşları arasında yer aldığını, müvekkilinin … markalarının serisi niteliğinde olmak üzere “… … + şekil” ibareli marka başvurusunun , davalı Şirketin itirazı sonucu dava konusu YİDK kararı ile 35. sınıfta yer alan bir kısım hizmetler yönünden nihai olarak kısmen reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, … ibaresinin müvekkili adına uzun yıllardır tescilli olduğunu ve tüketiciler nezdinde bilinen ve aranan markalar arasında yerini aldığını, … markasının tanınmışlığının tüketiciler nezdinde kalıplaşmış bir imaj yarattığını, ilgili tüketici kesiminin müvekkilinin markasını 35/5 sınıfta yer alan perakendecilik hizmetlerinde gördüklerinde davalı markalarını değil, uzun yıllardır bildikleri, tanıdıkları markayı hatırlayacaklarını, müvekkili adına önceki yıllardan beri tescilli … markalarının müvekkili lehine kazanılmış hak teşkil ettiğini, davalı Şirketin 8. ve 21. sınıftaki tescillerinin müvekkilinin kazanılmış haklarını engellemesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin markalarının tanındığı sektör ile 8. ve 21. sınıftaki ürünlerin dahil olduğu sektörün benzer-ilişkili olduğunu ileri sürerek 2018-M-6559 sayılı YİDK kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, taraf markalarının benzer olduğunu, kazanılmış hak koşullarının davacı yararına gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka başvurusunun reddedildiği hizmetler bakımından başvuru markası ile davalı şirketin redde mesnet alınan markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının dayanak yaptığı önceki tarihli markalarından kaynaklı olarak dava konusu başvurusunda reddedilen uyuşmazlık konusu hizmetlerle ilgili kazanılmış hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, tarafların markaları arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, taraf markalarında “…” ibaresi ortak ise de müvekkilinin önceki “…” ibareli markalarının tüketici nezindeki bilinirliği nedeniyle markaların karıştırılmayacağını, redde mesnet markaların 35.05 sınıfta tescilli bulunmadığını, müvekkilinin önceki markaları nedeniyle müktesep hakkının bulunduğunu, dava konusu YİDK karar tarihi itibariyle müvekkilinin “… …” ibareli markasının tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolduğunu, müvekkilinin 2004/12877,2006/64177 ve 2011/29814 sayılı markalarının 35. sınıfta yer alan mağazacılık hizmetlerinde tescilli bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahekmesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir.

GEREKÇE :Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının “… …+ŞEKİL” ibareli başvuru markası ile redde mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 8 ve 21. sınıf malların satışına özgü 35/5. sınıf mağazacılık hizmetleri yönünden, 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvuruda da itiraza mesnet markalardaki gibi “…” ibaresinin asıl unsur olduğu, başvuruda yer alan “…” ibaresinin başvuruya herhangi bir ayırt edicilik katmadığı gibi “…” unsurunun içerdiği renk ve figür unsurlarının, dikkati “…” ibresinde yoğunlaştırdığı, uyuşmazlık konusu 8 ve 21. sınıf malların satışına özgü 35/5. Sınıf mağazacılık hizmetlerinin, itiraza mesnet markaların kapsamında yer alan 8. ve 21. Sınıf emtia ile benzer bulunduğu, ayrıca mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinin deliller kısmının 3. bölümünde müvekkili yararına kazanılmış hak yarattığı belirtilen tüm markalarının, iş bu dava konusu başvuru yönünden davacı yararına kazanılmış hak sağlayıp sağlamadığının, emtia dökümü yapılmak suretiyle ayrıntılı şekilde incelendiği, hem davacının bir kısım önceki tarihli markalarının kapsamında başvuru konusu mal ve hizmetlerin aynen yer almaması, hem de kullanım şartının ispat edilememesi nedeniyle davacının önceki markalarının, işbu dava konusu başvuru yönünden kazanılmış hak yaratmayacağı, aynı taraflar arasında görülen benzer uyuşmazlıklarda verilen ve gerek davacının reddedilen tüm mal ve hizmetleri yönünden taraf markalarının benzer olduğuna, gerekse davacının önceki tarihli tescilli markalarının, dava konusu başvurular yönünden kazanılmış hak teşkil etmeyeceğine dair, Dairemizce bir kısmı sadece bu hususun tespiti amacıyla duruşma açılarak inceleme yapılmış kararları onayan Yargıtay 11. H.D.’nin emsal ilamlarının da aynı yönde olduğu (Yargıtay 11. H.D.’nin 03.12.2020 tarih ve 2020/964 E.- 5677 K., 25.11.2020 tarih ve 2020/1017 E.- 5418 K., 01.03.2021 tarih ve 2020/1729 E.- 2021/1836 K., 09.02.2021 tarih ve 2020/1420 E.- 2021/1033 K.) anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.