Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1215 E. 2022/553 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2019 tarih ve 2018/156 E. – 2019/476 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin fırıncılık ve unlu mamüller sektöründe faaliyet gösteren bir işletmeci olduğunu, 20.12.2016 tarihli 2016/103632 kodlu 30 / 43 / 35 sınıflarda “…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin itirazı sonucunda, 16.02.2018 tarihli ve…… sayılı YİDK kararı ile marka başvurusunun reddedildiğini, oysa müvekkilinin markası ile davalı yan markalarının görsel ve işitsel olarak benzerliğinin bulunmadığını, davalı markalarında yer alan …. … müvekkili markasında yer alan kendine özgü harf diziliminin markaları ayırt edici kıldığını, müvekkilinin ağırlıklı iştigal alanının fırıncılık ve unlu mamüller olduğundan, bu sektörü çağrıştıracak “…” ibaresine “…”yu eklediğini ve yeni, özgün bir marka yarattığını, web sitesi tasarımını da yaptıran müvekkilinin “ı” harfini kullanamadığından “…” ismini de markasal olarak korumak istediğini ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, tarafların markalarında yer alan mal hizmetlerin yakından ilişkili olduğunu, markaların görünüm, fonetik ve zihinde bıraktığı algı itibariyle de iltibasa neden olacak derecede benzediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 2016/103632 sayılı “…” ibareli davacı … başvurusu ile davalı markalarının emtia listelerinin 30 ve 35. sınıflardaki tüm mal ve hizmetler ile 43/01. alt grubundaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından aynı/aynı tür ve benzer/ilişkili emtialardan oluştuğu, bu sebeple de markalar arasında işbu mal ve hizmetler itibariyle 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin ve tescil engelinin bulunduğu, YİDK kararında hükmedilenin aksine, başvurunun kapsadığı 43/02, 03, 04. alt grubundaki diğer hizmetler bakımından ise iltibas ihtimalinin bulunmadığı, “…” ibareli davalı markasının tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile YİDK’nın 16/02/2018 tarih 2018-M-1078 sayılı kararının kısmen 43/02, 03, 04 alt gruplar yönünden iptaline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, mahkemece emtia ismi belirtilmeden kurulan hükmün infazda tereddüt yaratacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının marka tescil başvurusunun asıl unsurunun “…” ibaresi olduğu, dolayısıyla “…” ibareli davalı markası ile asıl unsur itibariyle benzer bulunduğu, taraf markalarının emtia listelerinin 30 ve 35. sınıflardaki tüm mal ve hizmetler ile 43/01. alt grubundaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından aynı veya benzer tür emtialardan oluştuğu, içinde gıda mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyet raporunda, davalının itiraza mesnet markalarının kapsamındaki 30. sınıf malların ise davacının başvurusunun kapsamındaki 43/02, 03, 04. alt grubundaki diğer hizmetler ile benzer bulunmadığının bildirildiği, Yargıtay 11. H.D.’nin 18.10.2018 tarih ve 2016/14010 E.- 2018/5391 K., 07.02.2013 tarih ve 2012/15976 E.- 2013/2027 K., 20.03.2012 tarih ve 2010/4172 E.- 2012/4243 K. sayılı kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin anılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022
…….