Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/121 E. 2021/1190 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/10/2019 tarih ve ……. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının talimatı ile sigorta acentesi davacı müvekkili tarafından 250 USD sigorta primli iş veren mali mesuliyet sigorta poliçesi, 750 USD sigorta primli üçücü şahıs mali mesuliyet sigorta poliçesi ve 47.500,00 USD sigorta primli makine kırılması sigorta poliçesi tanzim edildiğini ve davalının 02/02/2017 tarihli iptal talimatı üzerine poliçelerin 03/02/2017 tarihinde iptal edildiğini, iptal tarihinde kadar anılan poliçeler nedeniyle 3.904,12 USD prim borcu işlediğini, müvekkilinin belirtilen primleri acentesi olduğu dava dışı sigorta şirketine ödediğini ve ödediği prim alacakları yönünden dava dışı sigorta şirketinin haklarına halef olduğunu, 3.904,12 USD prim borcunun davalıdan ihtarla talep edildiğini ancak bu ihtarda sehven miktarın 3.904,12 TL olarak belirtildiğini, davalının ihtar üzerinde 3.904,12 TL’yi ödediğini, müvekkilinin daha sonra davalı yan ile görüşrek USD olan para biriminin sehven TL olarak yazıldığını beyan ettiğini ve bu durumu yine noter ihtarı ile de davalıya bildirdiğini, davalının bakiye 2.919,79 USD prim tutarının ödememesi üzerine alacaklarının tahsili amacıyla Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazmintaının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava ehliyeti olmadığını, bahsi geçen poliçelerin … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, sigorta primlerini tahsil etme hakkının bu şirkete ait bulunduğunu, anılan poliçelerin karşılıklı mutabık kalınan teminat ve muafiyet sınırlarının karşılamadığı gerekçesiyle kabul edilmediğini ve bu durumun bilgi amaçlı 02/02/2017 tarihinde davacının acentesi olduğu dava dışı … Sigorta A.Ş’ye bildirildiğini, poliçenin “notlar” başlılı 6. maddesinde açıkca poliçe sigortalıya teslim edilmiş olsa dahi sigortalı tarafından peşinat veya ilk taksidin ödenmemesi durumunda sigortacının sorumluluğunun başlamayacağının düzenlendiğini, aynı düzenlemeye TTK’nın 1421. maddesinde de yer verildiğini, taraflarınca kabul edilmeyen ve ödeme de yapılmadığı için sigortacının sorumluluğunun başlamadığı poliçeler nedeniyle iptal tarihine kadar işlediği iddia edilen sigorta prim bedelinin tahsili talebinin hukuka, olay ve mevzuata aykırı bulunduğunu, müvekkili tarafından 10/04/2017 tarihinde yapılan 3.982,32 TL’Lik ödemenin , davacının gönderdiği ihtar neticesinde poliçenin düşük miktarla yapıldığı düşüncesi ile yapıldığını, poliçenin usulüne uygun tanzim edilip yürürlüğe girmediği göz önünde alındığında yapılan ödemenin de iadesinin gerektiğini savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, poliçesi düzenlenen ve kısmen ilk primleri ödenen ve sonrasında yine kısmen ödemesi yapılan bakiye prim borcu yönünden davacı acentenin davalı sigorta ettirenden anılan poliçe bedellerinin bakiyesini talep etmekte haklı bulunduğu, davacının icra takip tarihi itbariyle 2.915,80 USD alacaklı olduğu, takipteki işlemiş faiz talebinin yerinde bulunmadığı, alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu kanıtlamadığından davalının kötünyet tazminat talebinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 24.İcra Müdürlüğünün….. sayılı takip dosyasında itirazının 2.915,80 USD asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıllık döviz mevduatına uygulanan en yüksek oranda ve değişen oranlarda (yıllık %3,25 oranını aşmamak kaydıyla) uygulanan faizin uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacağın dava tarihindeki USD kurunun TL karşılığı tutarının %20’si oranında hesaplanan 2.080,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili, davacının dava ehliyeti olmadığını, bahsi geçen poliçelerin … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, sigorta primlerini tahsil etme hakkının bu şirkete ait bulunduğunu, anılan poliçelerin karşılıklı mutabık kalınan teminat ve muafiyet sınırlarının karşılamadığı gerekçesiyle kabul edilmediğini ve bu durumun bilgi amaçlı 02/02/2017 tarihinde davacının acentesi olduğu dava dışı … Sigorta A.Ş’ye bildirildiğini, poliçenin “notlar” başlılı 6. maddesinde açıkca poliçe sigortalıya teslim edilmiş olsa dahi sigortalı tarafından peşinat veya ilk taksidin ödenmemesi durumunda sigortacının sorumluluğunun başlamayacağının düzenlendiğini, aynı düzenlemeye TTK’nın 1421. maddesinde de yer verildiğini, taraflarınca kabul edilmeyen ve ödeme de yapılmadığı için sigortacının sorumluluğunun başlamadığı poliçeler nedeniyle iptal tarihine kadar işlediği iddia edilen sigorta prim bedelinin tahsili talebinin hukuka, olay ve mevzuata aykırı bulunduğunu, müvekkili tarafından 10/04/2017 tarihinde yapılan 3.982,32 TL’Lik ödemenin , davacının gönderdiği ihtar neticesinde poliçenin düşük miktarla yapıldığı düşüncesi ile yapıldığını, poliçenin usulüne uygun tanzim edilip yürülüğe girmediği göz önünde alındığında yapılan ödemenin de iadesinin gerektiğini , bilirkişi ek raporunda müvekkilinin poliçe içeriğinde mutabakat olunmaması durumunda bu durumu derhal sigortacıya bildirmesi gerektiği, müvekkilinin bunun yapmak yerine poliçeler yürürlükte iken 1 ay sonra poliçelerin iptalini talep ettiği hususlarına yer verildiği, ancak 6102 sayılı TTK’nın 1405. Maddesinde “Sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapmak isteyen kişinin, sözleşmenin yapılması için verdiği teklifname, teklifname tarihinden itibaren otuz gün içinde reddedilmemişse sigorta sözleşmesi kurulmuş sayılır.” düzenlemesinin bulunduğunu, keza müvekkili şirket tarafından 02.02.2017 tarihinde (bu otuz günlük süre içerisinde) … Sigorta AŞ.’ye yazılı olarak sözleşmenin kabul edilmediğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin sözleşmeyi zımnen yada eylemli olarak kabul etmiş olduğunun düşünülmesinin hukuken mümkün olmadığını, sigorta prim miktarının sigorta sözleşmelerinin esaslı noktalarından olduğunu, taraflar arasında sigorta poliçesinin düzenlenmesi hususunda görüşmeler yapıldığını, ancak sigorta primleri açısından mutabık kalınamadığını, müvekkili tarafından poliçenin yürürlüğe girmesi iradesi oluşmadığı için sigorta priminin tamamı ya da ilk taksitinin bilinçli olarak ödenmediğini, poliçenin yürürlüğe girebilmesi için sigorta ettiren tarafından ödeme yapılması gerektiğini, müvekkili tarfaından yapılan bir ödeme bulunmadığından poliçenin geçerli hale gelmediğini, poliçenin müvekkiline teslim edilmediğini, bilirkişi raporunun mülga TTK hükümlerine dayalı olarak hazırlandığını, bilirkişinin hukuki görüş bildirdiğini, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin açıkca hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, sigorta prim alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu icra takibinde talep edilen prim alacağının davalının talimatı ile davacı acente tarafından düzenlenen sigorta poliçelerinden kaynaklandığı, anılan poliçelerin yine davalının talimatı üzerine iptal edildiği, bahsi geçen sigorta poliçelerinin tanzim tarihinden iptal tarihine kadar geçen süre için tahakkuk edecek sigorta primlerinden davalı sorumlu olup icra takibine konu edilen prim alacakları davacı acente tarafından dava dışı sigorta şirketine ödendiğinden, davacının belirlenen dönem için tahakkuk eden sigorta primlerini davalıdan tahsilini isteyebileceği, davalı tarafça, taraflar arasında sigorta sözleşmesi kurulmadığından sigorta prim tahsili talebinin yerinde olmadığı savunulmuşsa da davalının dava dışı … Sigrta A.Ş’ye 02/01/2017 tarihinde gönderdiği yazıda dava konusu poliçelerin davacı tarafından düzenlemesini talep ettiği, 03/02/2017 tarihinde yine dava dışı … Sigorta şirketine gönderilen yazıda da poliçelerin iptalini talep ettiği, davacının icra takibi öncesi gönderdiği ihtarnamede açıkca sigorta poliçelerinin talimatı üzerine iptal edildiğinin ve iptal tarihine kadar geçen süre için tahakkuk eden prim alacağının talep edildiği ve davalının da bu ihtar sonrası ödeme yaptığı hususları dikkate alındığında davalının anılan savunmasına itibar etmenin mümkün bulunmadığı, icra takibine konu alacak, sigorta poliçelerine dayalı olup likit nitelik taşıdığından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 710,62 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 185,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 525,62 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/09/2021 tarihinde 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.