Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ …
DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali, Tasarım Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/10/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirket ile 2013 yılında yaptığı lisans sözleşmesi gereği … ürünleri …. ülkelerinde satmaya ve ithal etmeye yetkili kılındığını, davalı Şirket tarafından…sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunulduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın … tarafından kısmen kabul edildiğini ve 8,9,10,11,13 ve 15 nolu tasarımların iptaline karar verildiğini, diğer tasarımlar yönünden ise itirazlarının reddedildiğini, oysa bu tasarımların da yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadıklarını, bu tasarımların başvuru tarihinden çok önce kamuya sunulduklarını, benzer ürünlerin müvekkili tarafından da 2013 yılından beri piyasaya sürüldüğünü, ayrıca dava konusu tasarımların ilgili yönetmelik hükümlerine de aykırı olduğunu, zira itiraz konusu tasarımlar üç boyutlu tasarım olmalarına rağmen başvuru formunda yalnızca önden görünümlerine yer verildiğini, başvuru sahibinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, ….sayılı kararının iptaline, davalı Şirket adına …,…..sıra numara ile işlem gören tasarım başvurusu tescile bağlanmış ise hükümsüzlüklerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin ahşap ev gereçleri piyasasının öncü ve tanınmış şirketi olduğunu, tasarım ve modellerini kendisinin hazırladığı ahşap malzemelerden ürünlerin ticaretini yaptığını, davacının ise müvekkilinin tanıtımını yaptığı faaliyet alanının olgunlaştığını görüp, herhangi bir araştırma ve yüksek tanıtım maliyetine katlanmaksızın en çok satan ürünlere ilişkin tasarımları taklit ettiğini ve bu şekilde kötü niyetli davrandığını, müvekkili şirketin yurt dışında ürettirdiği ürünlere ilişkin olarak tasarımları üretici firmalara kendisinin gönderdiğini ve üretici firmaların da bu tasarımları kendi kataloglarına aldıklarını, müvekkiline ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece,… nolu tasarımın, 5 Eylül 2014 tarihli ….. yer alan görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı, 01.09.2012 tarihli … adlı derginin 332. sayfasına yönelik olarak dosya kapsamında sunulan sayfa çıktısının delil olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, delil olarak kabul görmesi durumunda,…. nolu tasarımın, 01.09.2012 tarihli … adlı derginin 332. sayfasındaki görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlayacağı, … nolu tasarımın,… internet sitesi kayıtlarında yer alan görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı, davaya konu … nolu tasarımın, pomodore adlı görsel karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı, davaya konu… nolu tasarımın, escudella adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığı, …. nolu tasarımın, lumpia adlı ürün görseli karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, davaya konu… tasarımın silva adlı ürün karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, … nolu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,… nolu tasarımlar bakımından iptaline, yukarıda belirtilen tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, ilk derece mahkemesi tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların kabul edilerek, bilirkişi heyetine sektörden bir bilirkişi dahil edilmiş ise de, dahil edilen bilirkişinin de sadece sundukları deliller ile yetinmesinin, mutlak yenilik konusunda kendisinin hiçbir araştırma yapmamış olmasının hukuki bir eksiklik teşkil ettiğini, ilk heyet tarafından yeni ve ayırt edici olduğu kabul edilen tüm tasarımlar hakkında yorum yapılması, bunların neden ve niçin ayırt edici bulundukları konusunda açıklamada bulunulması gerekirken, sadece bir takım tasarımların karşılaştırılmasının yapılmasının da büyük bir eksiklik olduğunu, karara esas teşkil eden bilirkişi raporlarında, sundukları ve özellikle 23.01.2019 tarihli 2. itiraz dilekçeleri ekindeki belgelerde yer alan ürünler ile dava konusu ürünlerin karşılaştırmasının yapılarak; … numaralı tasarımların sunulan belgelerde yer alan ürünler karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini sağladığı konusunda görüş verilmesinin de kabul edilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen reddine ilişkin kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, itiraz evraklarının niteliklerinin yönetmelikle belirlendiğini, dava konusu tasarımlara yapılan itirazın ekinde sunulan faturaların bir kısmında, başvuruya konu tasarımlara benzer herhangi bir tasarım örneğinin yer almadığını, 05.06.2016 tarihli faturanın ise tescil başvuru tarihinden sonraya ait olduğunu, itirazın ekinde sunulan çeki listelerinin ve tarihsiz katalogların ise ispatlayıcı nitelikte kabul edilemeyeceklerini, bu yönüyle verilmiş olan Kurum kararının hukuka uygun olduğunu, davacının, davalı tasarım başvurusunun yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki iddialarının yerinde bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, … kararının iptali ile tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3. maddesinde, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı düzenlenmiştir. Anayasa hükmüne paralel bir düzenleme içeren HMK’nun 297. maddesi de bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Yargıtay HGK’nun …. sayılı kararında da “… mahkeme kararlarının gerekçeli olması Anayasal bir zorunluluktur. Mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayanıldığını ortaya koyar; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün bulunması zorunludur” denilmiştir. Öte yandan mahkeme kararının, HMK’nın emredici hükümlerine aykırı olması resen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; dava, davalı Şirketin tasarım başvurusuna yapılan itirazın kısmen reddine ilişkin … kararının iptali ile …. sayılı tasarımların hükümsüzlüğüne ilişkindir. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında ise yalnızca… nolu tasarımlar yönünden açıklamalara yer verilmiş, bu açıklamalar da dosyada mevcut ek bilirkişi raporundan birebir kopyalanmıştır. Hatta ek bilirkişi raporunda, 01.09.2012 tarihli … adlı derginin 332. sayfasına yönelik olarak dosya kapsamında sunulan sayfa çıktısının delil olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiş, mahkemece de bu ifade dahi aynen kopyalanarak, gerekçeli kararda anılan delilin niteliği konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu yazılmış, bunun dışında herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Bunun dışında kalan ve dava konusu olan … nolu tasarımlar yönünden ise gerekçeli kararda hiçbir değerlendirme yapılmamış, buna karşın da hüküm kısmında 14 ve 17 nolu tasarımlar yönünden de … kararının iptali ile tasarım hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
İstinaf denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması gerekir. Somut olayda istinaf incelemesi talep edilen kararının bu hususları içermediği, kararın Anayasa’nın 141/3 ve HMK’nun 297. maddesine uygun bir karar olmadığı, mahkeme kararının yasal bir gerekçe içermediği açıktır.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, kararın yasal bir gerekçesi bulunmadığından, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, kararın niteliğine göre davacı … davalı … vekillerinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı şirket ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/10/2019 tarih ve … sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı şirket ve davalı … vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı ile davalı … tarafından yatırılan 44,40’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde anılan taraflara iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 23/09/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2021