Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1188 E. 2022/537 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Marka İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1.Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/10/2019 tarih ve 2018/102 E. – 2019/399 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili firmanın, 2005/59212 sayılı “…”, 2007/67048 sayılı “… …” ve 2013/58972 sayılı “… …” ibareli markaların sahibi olduğunu, müvekkilinin 2017/109017 sayılı “… … …” ve 2017/89482 sayılı “… …” ibarelerini 07. sınıfta yer alan “Alternatörler, jeneratörler, … jeneratörleri, güneş enerjisi ile çalışan jeneratörler, makine veya … parçası olmayan pompalar: Hidroforlar, su pompaları (elektropomplar, motopomplar), dalgıç pompalar” malları yönünden tescili için yaptığı başvurunun davalıya ait 2005/19735 sayılı “…” sayılı marka tescili nedeniyle reddedildiğini ancak dava konusu 2005/19735 sayılı “…” ibareli markanın “Alternatörler, jeneratörler, … jeneratörleri, güneş enerjisi işe çalışan jeneratörler, makine veya … parçası olmayan pompalar: Hidroforlar, su pompaları (elektropomplar, motopomplar), dalgıç pompalar” emtiaları açısından kullanılmadığını daha önce de davaya konu 2005/59212 sayılı … ibareli markanın 07. sınıfta “basınçlı hava üreticileri, kompresörler” açısından kısmen iptali için Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/368 E. Sayılı dosyasında açılan davanın kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek davalı adına tescilli olan 2005/19735 sayılı “…” ibareli markanın 07. Sınıfta bulunan “Alternatörler, jeneratörler, … jeneratörleri, güneş enerjisi ile çalışan jeneratörler, makine veya … parçası olmayan pompalar, Hidroforlar, su pompaları (elektropomplar, motopomplar), dalgıç pompalar” malları açısından kullanmama nedeniyle kısmen iptali ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kötü niyetli olarak dava açtığını, zamanaşımı sebebi ile davanın reddinin gerektiği, müvekkili markasının 2005 yılından bu yana tescilli olduğunu, hükümsüzlük talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının uzun süre sessiz kaldığını, müvekkili markasının tanınmış olduğunu, davacının bu hususu bildiğini, markanın tanınmışlığı gözetildiğinde davacının uyuşmazlık konusu emtiada aynı markayı kullanmasının iltibas oluşturacağını, müvekkilinin “…” markasını yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere yaygın ve ciddi boyutta kullandığını, müvekkiline ait … … firmasının yüksek devirli ve normal sınıfta … motoru üreten bir firma olduğunu, … markasının yurtdışında da tescilli bulunduğunu, müvekkilinin, İran’da 2 bayisinin bulunduğunu, yine ABD, Almanya, Polonya, Bulgaristan, Sırbistan, Portekiz, Makedonya, Slovakya, Romanya ve birçok ülke ile ticari ilişkisinin olduğunu, bu ülkelere ihracatlarının müvekkilinin … … … A.Ş. tarafından yapıldığını, davacının, dava konusu markanın 07. Sınıfta “basınçlı hava üreticileri, kompresörler” açısından kısmen iptali ile ilgili Ankara 4. Fikri Sınai Hukuk Mahkemesi nezdinde, 2011/368E. sayı ile dava ikame ettiğini, davacı ile yapılan karşılıklı sulh görüşmelerinde davacı yanın müvekkili şirketten … markasını sadece kompresör ve basınçlı hava üreticileri açısından kullanmak istediğini talep ettiğini, davacı firmanın iştigal konusunun kompresör üretimi olduğunu, esasında kompresör ile … motoru arasında kullanılan emtia ve müşteri sınıfına bakıldığında herhangi bir iltibas oluşturulmayacağı kanaatine varılarak davacının talebinin de müvekkilince iyi niyetle karşılanarak sadece kompresör ve basınçlı hava üreticileri bakımından markanın kullanımına izin verildiğini, davacı firmanın hükümsüzlüğünü istediği alanların, … motoru ile çok yakın alanlar olduğunu, iltibas oluşturmasının kaçınılmaz bulunduğunu, bu alanda farklı bir firmanın … markası ile ürün yapmasının yurtdışında ve yurt içinde müvekkili ürünleri için karışıklığa sebebiyet vereceğini,, … motoru ile dalgıç pompanın, hidrofor, su pompası, elektropompaların ayrılmaz bir bütün olduğunu, bu ürünlerin tümünde … motorunun bütünleşik olarak bulunduğunu, fakat tüketici tarafından tek ürün olarak göründüğünü, müşteri tarafından dışarıdan bakıldığında alternatör ile … motorunun karıştırılmamasının neredeyse imkansız olduğunu, jeneratörleri de bu sınıftan ayırmanın mümkün bulunmadığını, birisi … enerjisinin hareket enerjisine çevirirken diğerinin de hareket enerjisini … enerjisine çevirdiğini, davacının, müvekkilinin markasını aynen kullanmak istediğini, … markasının gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, 13 yıldır da sektöründe markayı kullandığını, yurtiçi ve yurtdışında geniş bir müşteri portföyü oluşturduğunu, davacının bu durumundan hiçbir emek vermeden faydalanacağını, hukuk düzeninin bu haksız talebi korumayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davalı ve/veya dava dışı üçüncü kişilerin, davaya konu edilen … ibareli markayı, hükümsüzlüğü talep edilen alt sınıflarda, 6769 Sayılı Kanun’un aradığı anlamda, uzun süreli, ciddi ve markasal olacak şekilde kullandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile,2005/19735 sayılı … ibareli markanın tescilli olduğu 07 sınıfta “alternatörler, jenaratörler, … jenaratörleri güneş enerjisi ile çalışan jenaratörler makina veya … parçası olmayan pompalar hidroforlar su pompaları (elektro pomplar, motopomplar) dalgıç pompalar” açısından kullanmama nedeniyle kısmen iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, müvekkili ve grup şirketi olan … A.Ş’nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmediğini, … markalı ürünlerin hem müvekkili hem de … AŞ tarafından satıldığını, müvekkiline ve anılan şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde dava konu markanın uzun süreli ciddi şekilde kullanıldığının ispatlanacağını, zaman aşımı itirazlarının reddini yerinde olmadığını, zira daha önce tarafların anlaşması ile sonuçlanan dava tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin geçtiğini ve davacının uzun süre sessiz kaldığını, müvekkili markasının tanınmış olduğunu, bu durumun davacı tarafından da bilindiğini, ciddi kullanımın ispatlandığını, iltibas iddialarının ilk derece mahkemesince değerlendirilmediğini, “…” markasnın iptali istenen mallar bakımından davacı tarafça kullanılması halinde müvekkilinin markasını kullandığı … motu emtiası ile ilişkilendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu, zira elektirk motoru üreten birçok firmanın iptali istenen malları da benzer ürünler olması nedeniyle ürettiğini, davacının müvekkili markasnın tanınmışlığından haksız olarak yararlanacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, kullanmama nedeniyle markanın kısmen iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava tarihi itibariyle somut olaya uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın 9. maddesi uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verileceği, kullanmama nedenine dayalı iptal davası açabilmek için herhangi bir hak düşürücü bir süre bulunmamakta olup, önemli olanın, dava tarihinden geriye doğru tescil anına kadar beş yıllık sürenin dolmuş olması olduğu, dava konusu 2005/19735 sayılı marka yönünden dava tarihi itibariyle tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmuş bulunduğu ve dolayısıyla süre yönünden iptal koşulunun oluştuğu, davanın niteliği gereği sessiz kalma yoluyla hakkı kaybından da bahsedilemeyeceği, SMK’nın 9. maddesi uyarınca markasını kullanma külfeti altında bulunan davalının somut uyuşmazlık açısından kullanımını ispat etmesi gerektiği, buna rağmen davalının dava konusu markayı tescilli bulunduğu ve uyuşmazlık konusu olan emtia sınıfı kapsamında Türkiye’de ciddi bir şekilde kullandığını ispatlayamadığı, zira davalı tarafça bu kapsamda sunulan delillerin uyuşmazlık konusu olmayan “… …” ve “… …” emtiasına ilişkin bulunduğu, açıklanan nedenle davalı ve davalının grup şirketi olan dava dışı Şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmemesinde de bir isabetsizlik görülmediği, ayrıca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/384 E.-2013/1893 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere kullanım ispat edilmeden, markanın kullanıldığı hizmetlere benzerliği nedeniyle başka hizmetlerde de kullanılmış sayılamayacağı, diğer taraftan davalının dava konusu markasının tanınmış olduğu ve iptaline karar verilen mallar bakımından davacının “…” ibaresini kullanmasının iltibas sebebiyet vereceği savunmalarının işbu davada tartışılması imkanı bulunmadığı, anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2022
….