Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/11/2019 tarih ve 2018/84 E. – 2019/545 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Kurumu tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin….. sayılı ve ….. ibareli tanınmış markaları bulunduğunu, davalı Şirketin “… … …” ibareli marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin itirazına mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu gibi aynı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların da oluştuğunu, davalı Şirketin kötü niyetli bulunduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2017-M-11425 sayılı kararının iptali ile 2016/11873 sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, davacının “… …” ibareli markalarıyla dava konusu başvuru arasında düşük düzeyde benzerlik bulunsa da davacının anılan markaları ile dava konusu başvuru arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmediğinden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluşmadığını, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu marka ile davacının 2010/46527, 2015/09794 ve 2015/18474 sayılı “… …” ibareli markaları arasında uyuşmazlık konusu tüm mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1(b) maddesi anlamında iltibas ihtimalinin bulunduğu, davalının önceki tescilli markasından kaynaklı müktesep hakkının olmadığı, somut olay açısından 556 s. KHK m. 8/4’ün uygulanması şartlarının bulunmadığı, dava konusu başvurunun kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu YİDK kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … Kurumu vekili, davacının “… …” ibareli 2010/46527,2015/9724,2015/18474 sayılı markalarıyla dava konusu başvuru arasında düşük düzeyde benzerlik bulunsa da davacının anılan markaları ile dava konusu başvuru arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmediğinden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas koşullarının oluşmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü
istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı Şirketin 29.,30,32.,33. ve 34. sınıf mallar yönünden “… … …” ibareli, 2016/11873 sayılı marka başvurusuna , davacının “…” ve “… …” ibareli markalarına dayalı olarak iltibas, tanınmışlık ve kötüniyet iddialarıyla yaptığı itirazının nihai olarak YİDK’ın 2017-M-11425 sayılı kararıyla reddine karar verildiği, kararın davacıya 08.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve işbu davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde 05.03.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet 2010/46527, 2015/09794 ve 2015/18474 sayılı “… …” ibareli markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında, başvuru kapsamında yer alan tüm mallar bakımından iltibas koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı sadece davalı … Kurumu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu gözetildiğinde; istinaf incelemesine konu uyuşmazlık dava konusu başvuru ile davacının 2010/46527, 2015/09794 ve 2015/18474 sayılı markaları arasında iltibas koşullarının oluşup oluşmadığı bu bağlamda dava konusu YİDK kararının iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
6769 sayılı SMK’nın geçici 1. maddesi uyarınca somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde, tescil için başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer olması ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer olması, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali olması ve bu karıştırılma ihtimalinin tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsaması hali düzenlenmiştir. Düzenleme kapsamında markalar arasında karıştırılma tehlikesinin varlığı için hem markalar hem de mal ve hizmetler açısından ayniyet/benzerlik şartının sağlanmış olması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta her ne kadar mahkemece davalının “… … …” ibareli marka tescil başvurusu ile davacı tarafın…. ibareli markaları arasında, dava konusu başvurunun kapsamında yer alan 29, 30, 32, 33, 34. sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilmişse de, “… …” ibaresi İngilizce “iyi yiyecek” anlamına gelip, özellikle yiyecek içecek sektöründe zayıf bir markadır. Dolayısıyla 29, 30, 32, 33 ve 34. sınıf mallar yönünden, zayıf bir marka olan bu ibarenin, az bir dikkatle anlaşılabilecek küçük farklılıklar veya küçük ayırıcı özellikler ilave edilerek kullanılması halinde, iltibasın önlenebileceğinin kabul edilmesi gereklidir. Davalı şirketin marka tescil başvurusunda kullandığı “…” ibaresi de bu anlamda ayırt ediciliği sağlamaktadır. Nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin benzer bir uyuşmazlıkta “… …” ibaresini zayıf bir ibare gören 10.11.2014 tarih ve 2014/9431 E.- 17249 K. sayılı kararı da bu yönde olduğu gibi yine aynı kabulden hareketle davalı Şirketin “… … …” ibareli marka başvurusunu davacının “… …” ibareli markalarının benzer kabul edilmediği Dairemiz kararını onandığı 2020/1812 E. 2021/1333 K. Sayılı ilamı da aynı yöndedir. Dolayısıyla mahkemece tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığının kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca ilk derece mahkemesinin, davacı tarafın 2010/46527, 2015/09794 ve 2015/18474 sayılı markalarının, davalı başvurusu ile 29, 30, 32, 33, 34. sınıf mallar yönünden benzer olduğuna dair görüşü de Dairemizce isabetli bulunmamıştır. Zira davacının anılan mal sınıflarında tescilli bir markası olmayıp, sadece 2015/09794 sayılı markası, anılan malların satışına özgülenmiş 35/5. sınıf mağazacılık hizmetlerinde tescillidir. Herhangi bir malın satışına özgülenmiş mağazacılık hizmetlerinin ise o malın üretimine ilişkin bir mal sınıfı ile benzer kabul edilmesi için marka işaretleri arasında yüksek düzeyde benzerlik bulunması gerekir. Somut olayda tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından dava konusu marka ile davacının 2015/09794 sayılı markası arasında da emtia benzerliği şartı gerçekleşmediğinden Dairemizce davacının 2010/46527, 2015/09794 ve 2015/18474 sayılı markaları, emtia yönünden de davalı başvurusu ile benzer bulunmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan Dairemizce bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporlarındaki tespitlere itibar edilmemiş, ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiştir.
Somut olayda uyuşmazlığın niteliği ve istinaf edenin sıfatı gözetildiğinde, bir başka hususun daha tartışılması gereklidir. Zira somut uyuşmazlıkta davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde, gerçekte ayrı davaların konusunu oluşturan iki farklı talep birleştirilmiş ve YİDK kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi birlikte talep edilmiştir. Mahkemece her iki talebin de kabulüne karar verildiği halde, ilk derece mahkemesi kararı, davalı Şirket tarafından istinaf edilmemiştir. Davalı … Kurumu’nun yukarıda belirtilen istinaf itirazları ile YİDK kararının iptali davası yönünden oluşacak hukuki sonucun, diğer davalı gerçek kişiyi ilgilendiren hükümsüzlük davasına yansıması düşünülemez. Dolayısıyla Dairemizce, YİDK kararının iptali davası yönünden ulaşılan sonucun, ilk derece mahkemesince verilen hükümsüzlük kararına yansıtılması mümkün olmamıştır.
Bu durum karşısında Dairemizce, HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2019 gün ve 2017/454 E. – 2019/413 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-YİDK kararının iptaline yönelik DAVANIN REDDİNE,
3-Marka hükümsüzlüğüne yönelik DAVANIN KABULÜ ile davalı adına tescilli 2016/11873 sayılı … … ibareli markanın tescilli olduğu tüm sınıflar (29, 30, 32, 33, 34 sınıflar tüm alt gruplar) yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 80,70.TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 49,30.TL’nin davalı Şirketten tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan ve Dairemizce hükümsüzlük davasına yönelik bir inceleme yapılmadığından, kabul edilen hükümsüzlük davası yönünden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 3.931,00TL maktu vekalet ücretinin davalı Şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Kurumu kendisini vekille temsil ettirmiş olduklarından, reddedilen YİDK kararının iptaline yönelik dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00.TL bilirkişi ücreti, 218,80TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 35,50.TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 2.054,30TL’nin, takdiren 1/2’sinin hükümsüzlük davası yönünden yapıldığı kabul edilerek 1.027,15 TL’ye 35,90 TL peşin harç, 35,90.TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 1.098,95 TL yargılama giderinin davalı Şirketten alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … Kurumu tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,50.TL posta masrafı, 148,60.TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 182.10.TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine
9-Davalı Şirket tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davalı kurum tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2022
…..
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.