Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2017
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Marka Tescil Başvurusunun Reddine Dair
YİDK Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/07/2017 tarih ve 2017/49 E. – 2017/306 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “… … … VE …” ibareli 36, 37 ve 42. Sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2015/795607 kod numarası verilen marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından “…+ŞEKİL” ibareli, 35 ve 37. Sınıf hizmetleri içeren 2008/67497; “… …+ŞEKİL” ibareli, 36, 37 ve 42. Sınıf hizmetleri içeren 2012/49355 sayılı markalar mesnet alınarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddedildiğini, oysa başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların görsel, sescil ve biçimsel olarak, kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler bakımından ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunmadıklarını, karıştırma ihtimali olmadığını, başvuru konusu işaretin yoğun ve yaygın olarak kullanıldığını, işarete tanınmışlık kazandırıldığını, bu şekilde müktesep hak edinildiğini, buna rağmen itirazlarının nihaî olarak YİDK’nın 2016/M-12158 sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek başvurularının reddine dair YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Kurumun redde mesnet aldığı “…+ŞEKİL” ve “… …+ŞEKİL” ibareli markaların kapsamında, reddedilen ürün ve hizmetlerin aynısının veya aynı türünün yer aldığı, ancak, başvuru konusu işaret ile redde mesnet aynı tür ürün ve hizmetleri içeren markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, zira başvuru konusu işaretin davacının ticaret unvanının bütününü içerdiği, redde mesnet markalardan birincisinin dairesel yeşil zemin üzerine … ve … ibareleri ayrı yazılarak, ikincisini de bir apartman şekli ile birlikte lacivert zemin üzerine … ve … kelimelerini içerecek biçimde düzenlendiği, bu haliyle başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların bağımsız olarak tamamen ayrı bir ayırt edicilik taşıdığı, başvuru konusu işaretin, redde mesnet markalarla ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 2016/M-12158 sayılı kararının, davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu YİDK kararında da belirtildiği üzere başvuru markası ile redde gerekçe olarak gösterilen markaların görsel ve işitsel yönden bütünü ile bıraktıkları izlenimin ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka tescil başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvuru konusu yaptığı “… … … VE …” ibareli marka ile davalı Kurumun 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesine göre redde mesnet aldığı “…+ŞEKİL” ve “… …+ŞEKİL” ibareli, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında, kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler bakımından, aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Kurumundan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022
…