Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1127 E. 2022/511 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1127
KARAR NO : 2022/511
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2020
NUMARASI : 2019/244 E. – 2020/102 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2020 tarih ve 2019/244 E. – 2020/102 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2018/103778 sayılı “…” ibaresinin 43. sınıfta adına tescili için marka tescil başvurusu yaptığını, başvurularının TÜRKPATENT YİDK tarafından 2019-M-3087 sayılı karar ile 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b), (c) bentleri uyarınca, 43. sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” hizmetleri yönünden kısmen reddedildiğini, oysa müvekkilinin 1999 yılından itibaren “…” isimli restorandı işlettiğini, bu alanda yaptığı reklam harcamaları ve verdiği hizmetle Antalya’nın tanınmış fastfood restoranlarından biri haline geldiğini, 2015/47135 tescil numarası ile “…” esas unsurlu markasını tescil ettirdiğini, müvekkilinin aynı zamanda “…”, “…”, “…”, “… …”, “… …”, “… …”, “… 1999” ibareli markaları da adına tescil ettirdiğini, müvekkilinin marka taklitlerinden kurtulmak için bu kez de “…” markasını tescil ettirmek istediğini, … çeşidindeki tostu markalaştıranın, Akdeniz ve Ege bölgesinde bir marka haline getirenin müvekkili olduğunu, 1999 yılında kurulan müvekkilinin markasının ayırtedicilik kazandığını, müvekkilinin şubesinin bulunduğu yerlerde insanların bir tost çeşidi değil, gidilecek bir fastfood restorantının aklına geldiğini ileri sürerek, davalı Türkpatent YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuruya konu “…” ibaresinin “…” olarak ülke genelinde bilinirliğe sahip olduğu, anılan ibarenin kısmi redde konu “yiyecek ve içecek hizmetleri” bakımından temel İngilizce bilgisine sahip tüketiciler tarafından kolayca anlaşılacağı, dolayısıyla söz konusu ibarenin ilgili tüketiciler tarafından belirli bir ticari kaynağa ait bir işaret olarak algılanmakla birlikte, markanın asli işlevi olan belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, diğer işletmelere ait benzer mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlama işlevini yerine getirememekte olduğu, dosyada bulunan faturalar incelendiğinde davacının “…”, “… (…)”, “… …” biçiminde kullanımların olduğu, “…” ibareli bir kullanımın bulunmaması karşısında 6769 sayılı SMK’nın 5/2. maddesi kapsamında tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, “…” ibaresinin zaten müvekkilinin adına tescilli bulunduğunu, “…” ibareli dava konusu başvuru ile müvekkilin amacının seri marka oluşturmak değil, yalnızca hali hazırda tabela markası olan “…” markasını, İngilizce versiyonlarından ve kötüniyetli taklitlerden korumak olduğunu, kullanım sonucu ayırt edicilik kazanma konusunda müvekkilinin markasını 21 yıldır aktif bir şekilde aynı isim ve aynı şekil ile varlığını sürdürdüğünün göz önünde bulundurulmadığını
ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve başvuruya konu “…” ibaresinin “…” olarak ülke genelinde bilinirliğe sahip bulunduğu, anılan ibarenin kısmi redde konu “yiyecek ve içecek hizmetleri” bakımından temel İngilizce bilgisine sahip tüketiciler tarafından kolayca anlaşılacağı, dolayısıyla söz konusu ibarenin ilgili tüketiciler tarafından, markanın asli işlevi olan belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, diğer işletmelere ait benzer mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlama işlevini yerine getiremediği, dolayısıyla herkesin kullanımına açık bu ibarenin kimsenin tekeline verilemeyeceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28.05.2015 tarih, 2014/12414 Esas. 2015/7228 Karar sayılı kararının da aynı yönde olduğu, davacının 6769 sayılı SMK’nın 5/2. maddesi kapsamında dosyaya sunduğu faturalar incelendiğinde, davacının kullanımların “…”, “… (…)”, “… …” biçiminde olduğu, “…” ibareli bir kullanımın bulunmaması karşısında, 6769 sayılı SMK’nın 5/2. maddesi şartlarının davacı yararına oluştuğunun da kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip