Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1125 E. 2022/461 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : …….

DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/07/2020 tarih ve 2019/309 E. – 2020/120 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile… tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin …,….., … … … markalarının tanınmış marka olup tüm sınıflar bakımından korunmasının gerektiğini, davalı gerçek kişinin 2018/91333 sayılı “…” markasını 25. sınıfta tescil ettirmek istediğini, davalı işaretinin “…” markasının başına “…” kelimesinin eklenmesi ve birkaç harfin yer değiştirilmesi sonucu oluşturulduğunu, markaların okunuş ve yazılışta neredeyse aynı olduğunu, davalının “…” temeline dayalı 6 adet marka başvurusu bulunduğunu, buna göre davalının “…” ibareli seri marka oluşturma gayretinde olduğunu, davalının kötüniyetli bulunduğunu, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının, 14.10.2019 tarih ve 2019-M-8582 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, kararın haksız olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı…, savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu marka başvurusu ile karşılaştırılması gereken markaların esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, davacıya ait “…” ibareli markaların anlamsal bir karşılığının bulunmadığı, bu markanın özellikle 25. sınıf içerisinde bulunan ayakkabı sektöründe tanınmışlık mertebesine eriştiği, davalı şahsa ait marka başvurusunun başlangıcındaki “…” ibaresinin, her ne kadar davacıya ait itiraz markalarında bulunmasa da, “…” ibaresinde vurgunun “…” ve “…” ibaresinde yoğunlaştığı, bu marka ile karşılaşan tüketicinin bir bütün olarak “…” vurgusunu, özellikle işitsel anlamda hemen teşhis edeceği, davacıya ait “…” ibareli markaları daha önce gören, yararlanan, yaygın olarak kullanıldığını bilen ve bu hale göre zihninde bu markaya yönelik olumlu bir imaj oluşan, 25. sınıfa ait emtiaların hitap ettiği ortalama tüketicinin, dava konusu marka başvurusu ile karşılaştığında, marka başvurusunun vurgulu kısmını oluşturan “…” ibaresini davacı markaları ile bağdaştırabileceği, bu markanın davacı markalarının serisi niteliğinde bir marka olduğunu düşünebileceği, markanın başlangıcını oluşturan “…” ibaresinin iltibas tehlikesini bertaraf edecek nitelikte yeterli ayırt ediciliğinin bulunmadığı, böylece imaj transferi gerçekleşme riskinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 2019-M-8582 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal bakımdan, ilişkilendirilme ihtimali de dahil, iltibasa neden olabilecek herhangi bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı… vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin “…” markaları ile davacının “…” markalarının görsel, işitsel, telaffuz ve anlam bakımından birbirinden farklı olup, iki marka grubu arasında herhangi bir benzerlik ve iltibasın olmadığı gibi, halk tarafından karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararlarının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarını 25. sınıfta yer alan aynı mallarda kullanmak istediği, davacıya ait “…” ibareli markaların anlamsal bir karşılığının bulunmadığı, bu markanın özellikle 25. sınıf içerisinde bulunan ayakkabı sektöründe tanınmışlık mertebesine eriştiği, davalı şahsa ait marka başvurusunun başlangıcındaki “…” ibaresine rağmen, “…” ibaresinde vurgunun “…” ve “…” ibaresinde yoğunlaştığı, tüketicilerin bir bütün olarak “…” vurgusunu, davacıya ait “…” ibareli markalar ile bağdaştırabileceği, bu markanın davacı markalarının serisi niteliğinde bir marka olduğunu düşünebileceği, markanın başlangıcını oluşturan “…” ibaresinin iltibas tehlikesini bertaraf edecek nitelikte yeterli ayırt ediciliğinin bulunmadığı, sonuçta ibareler yönünden de tarafların markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu anlaşılmakla, davalılar … ile… vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile… vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ile…’dan ayrı ayrı alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … ile… tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 31/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2022

……..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.