Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1122 E. 2022/474 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1122
KARAR NO : 2022/474
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI : 2019/145 E. – 2020/76 K.

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka YİDK Kararının İptali ve Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/03/2020 tarih ve 2019/145 E. – 2020/76 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ve “…” esas unsurlu markaları ile “…” ibareli birçok seri markanın maliki olup, markalarını uzun yıllardan beri yoğun ve ciddi surette kullandığını, davalının 2018/59388 nolu “…” ibareli başvurusunun, müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, müvekkilinin markalarının tüketiciler nezdindeki bilinirliği de dikkate alındığında, karşı taraf markasının, davacı şirketin “…” ibaresiyle oluşturduğu pek çok seri markasından bir diğeri olduğu kanısını uyandıracağını, “…” kelimesinin aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanının kök unsurunu da oluşturduğunu, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının 11.02.2019 tarih ve 2019-M-1118 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı …, savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, çekişmeli “…” ibaresinin, davalının başvurusunda “… …” “…” unsuru ile birlikte “… …”, davacı markalarında ise çoğunlukla İngilizce sözcüklerle birlikte (…, … ,… ) “…, …, …” anlamlarında kullanıldığı, ayrıca davacının itiraza mesnet gösterilen markaları ve dava konusu markada yer alan “…” ve “…”, “ …” gibi ibarelerin ayrılarak inceleme yapılmasının, markaların bütünsel olarak değerlendirilmesi ilkesine aykırı olacağı, taraf markalarının bütünsel olarak birbirine benzemediği, taraf marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından, tanınmışlık engeli ile kötü niyet iddiasının da ispatlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin “…” ve “…” esas unsurlu markaları ile “…” ibareli birçok seri markanın maliki olduğunu, davalının 2018/59388 nolu “…” ibareli başvurusunun, müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, davalının başvurusunda öne çıkan unsurun “…” ibaresi olduğunu, müvekkilinin markalarının tüketiciler nezdindeki bilinirliği de dikkate alındığında, karşı taraf markasının davacı şirketin “…” ibaresiyle oluşturduğu pek çok seri markasından bir diğeri olduğu kanısını uyandıracağını, “…” kelimesinin aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanının kök unsurunu da oluşturduğunu, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve çekişmeli “…” ibaresinin, davalının başvurusunda “… …” “…” unsuru ile birlikte “… …”, davacı markalarında ise çoğunlukla İngilizce sözcüklerle birlikte (…, …, … ) “…, …, …” anlamlarında kullanıldığı, taraf markalarının bütünsel olarak birbirine benzemediği, taraf marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından, tanınmışlık engeli ile kötü niyet iddiasının da ispatlamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip