Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1070 E. 2022/437 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1070
KARAR NO : 2022/437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN VEKİLİ :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2020
NUMARASI : 2019/158 E. – 2020/11 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/01/2020 tarih ve 2019/158 E. – 2020/11 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkili Şirketin 2018/35087 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun, Markalar Dairesi Başkanlığınca 2008/68914 sayılı “…” ibareli markaya dayalı olarak, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara yaptıkları itirazın ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa redde mesnet markanın kötü niyetli olarak tescil ettirilen bir marka olduğunu ve açtıkları dava sonucunda bu markanın hükümsüz kılındığını, hükümsüzlük davasının istinaf aşamasında olduğunu, davalı Kuruma hükümsüzlük kararını sunmalarına rağmen bu durumun bekletici mesele yapılmamasının doğru olmadığını, ayrıca müvekkili başvurusu ile redde mesnet marka arasında da SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2019-M-944 sayılı kararının iptaline ve tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, redde mesnet marka hakkındaki hükümsüzlük davasının, huzurdaki davayı etkiler nitelikte olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının başvuru markasının “…”, redde mesnet markanın da “… ” ibare ve görselini içermesi karşısında esasen yüksek derecede benzerlik oluşmakla beraber bu benzerliğin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olarak değerlendirilmemesi gerektiği, zira redde mesnet markada yer alan şekil unsurunun başvuru markasında aynen yer almadığı gibi mesnet alınan markada geçen … ibaresindeki “…” harflerinin görsel olarak aşağıya ve yukarıya bakan üçgen şeklinde de görülebileceği, bu nedenle başka şekilde de algılanabileceği, bu açıdan her iki markanın ayniyet şeklinde kabul edilemeyeceği, SMK’nın 5/1-ç maddesine göre mutlak ret sebebi oluşmayacağından başvurunun kısmen reddi kararının yerinde olmadığı, markalardaki iltibas konusunun ise nisbi red sebebi olarak ele alınabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2019-M-744 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerliğin olduğunu, davacı tarafça ret kararına mesnet 2008/68914 sayılı markaya ilişkin açılmış bir hükümsüzlük davası bulunduğu, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiği iddia edilmiş ise de bu durumun huzurdaki davayı etkilemeyeceğini, zira ortada kesinleşmiş bir hükümsüzlük kararının bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, buna göre dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, zira dava konusu başvuru sadece kelime unsurundan oluşmakta iken redde mesnet markadaki “…” ibaresinin oldukça özgün bir biçimde yazıldığı, ilk bakışta “…” olarak algılanmasının dahi mümkün olmayabileceği, Dairemizce markalar arasında SMK’nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik olmadığı kabul edildiğinden ve davacı tarafça da istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, redde mesnet marka hakkındaki YİDK karar tarihi itibariyle henüz kesinleşmemiş olan hükümsüzlük kararının işbu davaya etkisinin değerlendirilmesine imkan bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı kurumdan alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı kurum tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL’nin davalı kurumdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı kurum tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 31/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022

Başkan V.

Üye

Üye

Katip