Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1052 E. 2022/394 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2020
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : … YİDK Marka Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/06/2020 tarih ve 2019/275 E. – 2020/170 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2018/02589 sayılı “…+şekil” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin 2016/07250 sayılı ve “…” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın,…..sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kabul edilerek, başvurularının kısmen reddine karar verildiğini, oysa müvekkiline ait başvuru ile kısmi redde mesnet davalı markası arasında SMK m. 6/1 anlamında iltibas ihtimalinin bulunmadığını, çıkarılan mal ve hizmetlerin bilinçli tüketicilere yani mühendislik, bilgisayar ve tasarım hizmeti sunan profesyonel tüketicilere hitap ettiğinin gözden kaçırıldığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve başvurunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket temsilcisi savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamından çıkartılan ve dava konusunu oluşturan 09 ve 42. sınıftaki malların ve hizmetlerin, redde dayanak marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer ilişkili oldukları, dava konusu başvurunun esas unsurunu “…” ibaresinin, davalı muterizin markasının esas unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğu, ibareler arasında da karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin markasında “…” ibaresinin dışında, marka işaretinde kullanılan zemin renginin, kendine özgü şekli olan bir spor arabanın ve bu görselinin içine yerleştirilen WI-FI sembolünün, markanın jenerik/tali/yardımcı unsuru olmadığını, bu ibarelerin zayıf ayırt edici veya tasviri nitelikte olduğu düşünülse bile, bu tipteki işaretlerin fantezi bir kompozisyon içinde bir markanın bileşeni olması hâlinde, markanın bütün olarak ayırt edici olabileceğini, müvekkilinin markasının da esas unsurunun, marka işaretinin bütünü olduğunu ve markalar arasında SMK m. 6/1 kapsamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, mahkemece ilgili tüketici kesiminin ortalama seviyede tüketici kitlesinin ötesinde, bilinçli tüketiciler olduğu ve davacı markasında yer alan şekli unsurun, bütünsel açıdan görsel karşılaştırma değerlendirmesinde iltibas tehlikesi yaratmayacağı sonucuna varılmışken, çelişkili bir gerekçe ile davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece müvekkilinin markasındaki “…” ibaresinin neden esas unsur olarak kabul edildiğinin, neden şekli unsurların dışlandığının gerekçelendirilemediğini, mahkemenin bilirkişi raporundan neden ayrıldığını da gerekçesine yansıtılmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve başvuru kapsamından çıkartılan ve dava konusunu oluşturan 09 ve 42. sınıftaki malların ve hizmetlerin, redde dayanak marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer oldukları, dava konusu başvurunun esas unsurunu “…” ibaresinin, davalı muterizin markasının esas unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğu, ibareler arasında da karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, mahkemece karar gerekçesinde bilirkişi raporunun özetlendiği sırada tarafların markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmayacağının belirtilmesinin, bilirkişi görüşünün bildirilmesi niteliğinde olduğu, nitekim gerekçenin son bendinde mahkemece “bilirkişi raporunun aksine” iltibas tehlikesinin olmadığı sonucuna varıldığının belirtildiği, dolayısıyla mahkeme kararının gerekçesinde herhangi bir çelişkinin bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve 2014/11-696 E.- 2016/778 K. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 25/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2022
…..
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.