Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/103 E. 2021/1279 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali ve Marka Tescili

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2019 tarih ve…….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … tek ortağı bulunduğunu, anlan şirketin iştigal konusunun mavi yaka olarak çalışan işçinin belgeli olması için mesleki sınavlar yapmak olduğunu, bu kapsamda faaliyet gösteren şirket için müvekkilinin…… ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin marka başvurularına “… ibareli markalarına dayalı olarak yaptıklar itirazlarının……. tarafından reddediliğini, ancak davalı şirketin bu karara itirazı üzerine … tarafından marka başvurularının reddine karar verildiğini, oysa taraf markalarında “…” kelimesinin ortak unsur olarak kullanılmasının her iki tarafça kullanılan markaların ilişkilendirilme dahil karıştırılma ihtimali için yeterli bulunmadığını müvekkilinin markasının esas unsurunun “…” değil “mesleki …” ibaresi olduğunu, müvekkili ile davalı şirketin faaliyet alanlarının birbirinden farklı bulunduğunu, müvekkilinin markasının yazım şekli, grafik unsurları ve düzenlemesi açısından, görsel, sesçil ve anlamsal olarak redde mesnet markalardan farklı olduğunu, müvekkilinin davalının markasının “tanınmış olma” durumundan haksız yarar elde etme olasılığının bulunmadığını, müvekkili gibi içeriğinde “mesleki …” ibaresinin yer aldığı pek çok tescilli markanın bulunduğunu ileri sürerek … 10.01.2019 tarih ve ….. sayılı kararının iptali ile….. başvuru numaralı …..” ibareli markasının tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili, taraf markalarının arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzer olduklarını, başvuru markasının tescili halinde davalı şirketin “…” ibareli tanınmış markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlayabileceğini, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu başvurunun müvekkilinin tanınmış “…” ibareleri markaları ile benzer olduğunu, dava konusu başvurunun tescili halinde müvekkilinin marklarının tanınmışlığından haksız istifade edeceğini, dava konusu “……. başvurusu gibi, “Sakarya … Merkezi …….” ibareli marka başvurularına karşı açtıkları davaların lehlerine sonuçlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru kapsamındaki 41.sınıftaki hizmetlerin, redde dayanak marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları ancak marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığı, davalı tarafça ” …. gibi marka başvurularına ilişkin kendi lehlerine sonuçlanan yargı kararları sunulmuşsa da ; söz konusu yargı kararlarında yer alan şehir isimlerinden sonra gelen … sözcüğü davalının o illerdeki şubeleri olduğu algısı uyandırabilecek iken, dava konusu davacı markasında … sözcüğünün önüne gelen “…….” ibaresi, “…” cins ismini niteleyen bir sözcük olduğundan, bir özel isme değil, yapılacak olan sınavın ne ile ilgi olduğuna vurgu yapan bir ifadenin ortaya çıkmasını sağladığı, bütünsel olarak bakıldığında, davacı markasında özel olarak vurgu yapılarak öne çıkarılan bir sözcük bulunmadığı, davalı şirketin “…” ibareli markası dershanecilik, okul ve yayıncılık alanında tanınmış olsa da markalar arasında benzerlik bulunmadığından bu durumun sonuca etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ….. sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, taraf markalarında “…” ibaresinin esas unsur olarak yer aldığını ve marka kapsamlarında yer alan hizmetlerin aynı/aynı tür olduğunu, bu itibarla taraf markaları arasında SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerliğin bulunduğunun açık olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir..
……” başvurusu gibi, “Sakarya ……… ibareli marka başvurularına karşı açtıkları davaların lehlerine sonuçlandığını, dava konusu başvurunun müvekkilinin seri markalarından birisi olarak algılanacağını, müvekkilinin marklarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair … kararının iptali ve marka başvurusunun tescili istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “……. ibareli davacı başvurusu ile davalı şirketin itirazına mesnet “…” asıl unsurlu marka işaretleri arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı zira taraf markalarında “…” ibaresi ortak olarak yer alsa da dava konusu başvuruda “…” ibaresinin önüne gelen “mesleki” kelimesinin “… merkezi” cins ismi ile birleşmesi sonucu isim tamlaması oluşturduğu ve münhasıran yapılacak sınavın mesleki içerikli bir … olduğu ve sınavın yapılacağı yere işaret ettiği, dava konusu başvuruda “…” ibaresinin ön planda olmadığı, bu hali ile dava konusu başvurunun davalı şirketin “…” ibareli markaları ile karıştırılması veya ilişkilendirilmesi ihtimalinin bulunmadığı, dava konusu marka başvurusundan farklı anlam ve algı oluşturan dava dışı kişilere ait marka başvuruları ile davalı şirketin “…” ibareli markalarını benzer bulan mahkeme kararlarının işbu davaya konu başvuru bakımından emsal teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, davalılar … ile … ………. vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar vekilleri tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2021

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.