Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1022 E. 2022/318 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2019
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : İstirdat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/11/2019 tarih ve 2016/135 E. – 2019/1006 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, davalı … Sigorta A.Ş’nin, 15 farklı kişi adına düzenlenen sigorta poliçeleri için 03/05/2013 tarihinde … … Kredi Kartından 5.499,43 TL tutarında para tahsil ettiğini, tahsilatı yapılan poliçelerdeki araçların tarafına ait olmadığını, araç sahipleri ve poliçeleri düzenleyen acente ile hiçbir ticari veya sosyal bağlantısının buşunmadığını, yüz yüze, telefon veya internet ortamında hiçbir görüşme yapmadıklarını, kredi kartı ile sigorta primi ödenmesi formlarındaki imzanın kendisine ait olmadığını, bu durumu davalıya 22/07/2013 tarihinde bildirmesine rağmen 5.499,43 TL’nin iade edilmediğini ileri sürerek haksız olarak tahsil edilen 5.499,43 TL’nin yasal faiziyle birlikte davadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu işlemin müvekkili şirket acentesi … Hizm. Ltd. Şti tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, acente tarafından alınan kredi kartı ödemesi onay formundaki imzanın gerçek olup olmadığıyla ilgili olarak imza incelemesinin müvekkili şirket tarafından yapılamayacağını , acentelerin bağımsız tacir yardımcısı vasfını haiz olmakla yaptığı işlemler dolayısıyla tacirin denetimi, gözetimi ve emri altında bulunmadıklarını, denetleyemediği işlemler bakımından müvekkili şirketin sorumlu olduğu iddiasında bulunmanın hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece,davacının kredi kartı hesabından, davacı adına ve talimatıyla yapılmış bir sigorta poliçesi olmadığı halde kesintiler yapıldığı, kesintiler toplamının 5.456,08 TL olduğu, davacının sunduğu 12/02/2015 tarihli dilekçesinde bunun 204,06 TL’sinin 03/07/2013 tarihinde kredi kartı hesabına iade edildiği belirtildiğinden haksız olarak tahsil edilen tutarın 5.253,02 TL olduğu, davacının kredi kartı ile sigorta primi ödeme formlarındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü, söz konusu itirazın incelenebilmesi için belge asıllarının, elinde bulunması gereken davalı tarafından verilen kesin sürede sunulmadığından söz konusu belgelerdeki imzaların davacıya ait olmadığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.253,02 TL’nin 22/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, mahkemece HMK’nın 220/2 maddesi kapsamında müvekkili şirketin yetkili temsilcisinin hazır edilmesi için süre verilmediğini, haklılıklarının ispatına imkan verilmediğini, sigorta prim ödeme form asıllarının müvekkili şirket tarafından değil acentesi tarafından iletildiğini ve davacının da bu formları imzaladığının açık olduğunu, davacı aksini iddia etse dahi sorumluluğun müvekkili şirkete ait bulunmadığını, form asıllarının acente tarafından müvekkili şirkete iletildiğine dair dosyaya bir belge ibraz edilmediğini, ispat yükü kendisinde olan davacının davasını ispat edemediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE: Dava, haksız tahsil edildiği iddia edilen sigorta prim ücretlerinin istirdadı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının talimatı olmaksızın dava dışı kişilere ait olduğu anlaşılan araçlar için düzenlenen sigorta poliçelerinden kaynaklanan sigorta prim ücretlerinin davacıya ait kredi kartından haksız olarak tahsil edildiğinin sabit olduğu, davalı tarafça dava konusu tahsilatların davacı tarafça imzalandığı iddia olunan “Kredi Kartı ile Sigorta Primi Ödeme Formu”na istinaden gerçekleştirildiği savunulmuşsa da anılan belgede davacı adına atılı bulunan imzanın davacı tarafça inkar edildiği, imzanın davacıya ait olduğunun, ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 358,77 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 89,69 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 269,08 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/03/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.