Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1011 E. 2022/313 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/10/2019 tarih ve 2018/314 E. – 2019/424 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin 1994 yılında kurulduğunu, kek ve benzeri gıda üretim ve satışı ile iştigal ettiğini, 148 çeşit ürün ile sektörün büyüklerinden olduğunu, tüketici kalite ödülleri aldığını, … lider markasıyla faaliyette olduğunu, dava konusu “…+şekil” ibareli marka başvurusunun davalı Şirketin itirazı üzerine … Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazlarının da dava konusu YİDK kararıyla reddine karar verildiğini, dava konusu markanın, redde mesnet marka ile benzer olmadığını, … markasının 1995’ten beri tescilli olduğunu, markalardaki kelime unsurlarının karşılaştırılması gerektiğini, müvekkilinin ambalajlarında yer alan ürünlerin … olduğunu, markadaki şeklin, ürünün şekline ilişkin bulunması nedeniyle kural olarak ayırt edici olmadığını, markaların tertip tarzının farklı bulunduğunu, renklerin kimsenin tekeline verilemeyeceğini, müvekkilin 2017 00357 sayılı ambalaj tasarımının davalı itirazına karşın tescil edildiğini, müvekkilin 2016 04016 ve 2016 06715 sayılı tasarımlarının da tescilli olduğunu ileri sürerek YİDK’ın 2018-M-5333 sayılı kararının iptaline, başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacı iddialarında yer alan diğer marka ve tasarımların davanın kapsamını aştığını, dava konusu marka başvurusunun müvekkil markasıyla benzer olduğunu, markalarda kullanılan renkler ve kompozisyonun müvekkil markasıyla benzer bulunduğunu, ortalama tüketicinin ürün üzerindeki yıldızları saymayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf marka işaretlerinin genel izlenim yönünden benzer olduğu, dava konusu malların tamamı yönünden … arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında iltibas koşullarının bulunduğu, davacının dava dilekçesinde sözü edilen ve dosyada yer alan tasarımlarının da somut olay yönünden bir etkisi olmadığı, tasarımların tesciline konu değerlendirmeler ile marka tescillerinin farklı nitelikte bulunduğunu, tasarımlara konu bilgilenmiş kullanıcı ile, markalara konu ilgili tüketicinin de farklı şekilde belirleneceğini, davacıya ait tasarımla ilgili Ankara 4. FSHHM’de açılan 2018/100 E. Sayılı dosyasının neticesinin beklenmesine gerek olmadığı, zira YİDK kararının iptali davasında ,YİDK kararının verildiği tarih itibariyle mevcut delillere göre inceleme yapılıp karar verileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkiline ait başvuru ile redde mesnet davalı Şirket markası arasında benzerlik bulunmadığını, karıştırılma ihtimali olmadığını, dava konusu başvuruda şekil ve kelime unsurunun yer aldığını, kelime ve şekilden oluşan markalarda ayırt ediciliği niteliği haiz unsurun kelime olduğunu, başvurularındaki kelime unsuru ile redde mneset markanın kelime unsurunun birbirinden farklı bulunduğunu, müvekkilinin markasında yer alan şeklin tasarım olarak müvekkili şirket adına tescilli bulunduğunu, müvekkili başvurusunda ambalaj üzerinde görünen şeklin ambalaj içindeki ürüne ait görsel olduğunu, bu görselin uyuşmazlık konusu mallar bakımından tanımlayıcı bulunduğunu, kompozisyon olarak da markaların birbirinden farklı olduğunu, diğer tarftan renklerin kimsenin tekeline bırakılamaycağını, müvekkilinin markasını taşıyan ambalaj tasarımının iptali için açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvuru ve davalı şirkete ait redde mesnet 2015/106963 sayılı markanın kelime ve şekil unsurundan oluştukları, her ne kadar taraf markalarında ortak hiçbir kelime unsuru olmasa da dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresinin başvurudaki konumu ve boyutu itibariyle tamamen geri planda kalması, redde mesnet 2015/10693 sayılı markada şekil unsurunun kelime unsuru kadar baskın olması ve taraf markalarında kullanılan şekil ve renkler ile şekil içerisindeki renklerin konumlandırılış biçimleri dikkate alındığında, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, diğer taraftan dava konusu başvuruda yer alan şekil unsurunun davacı adına tasarım olarak tescil edilmesinin de varılan sonucu değiştirmeyeceğini , zira marka ve tasarım tescillerinin koruma kapsamlarının farklı olduğu, açıklanan nedenle davacıya ait tasarımın iptali için açılan davanın bekletici mesele yapılmasına da gerek bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 54,40.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 10/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2022

….