Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1007 E. 2022/355 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/02/2020 tarih ve 2017/240 E. – 2020/169 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, … isimli motor yatın davalıya ait yat limanına bağlı yüzer halde olduğu esnada anılan yat içinde yangın çıktığını, yangının taraflarınca sigortalı …’a ait … isimli yelkenli tekneye sıçradığını, sigortalıya 8.016,85 Euro ödeme yapıldığını, davalının yangının çıkmasını müteakip derhal yatı çekmemesi nedeni ile kusurlu olduğunu, TTK’nın 1472. maddesine göre müvekkilinin halefiyet yolu ile alacaklı olduğunu ileri sürerek 8.016,85 Euro’nun aynen veya fiili ödeme tarihindeki T.C.M.B. satış kuru üzerinden 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi gereğince kamu bankalarınca Euro cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin… olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 6103 sayılı Kanunun 8. Maddesi gereğince HSK’ca İstanbul ve İzmir illerinde Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin belirlendiği, başkaca illerde belirleme yapılmadığından Ankara ilinde tüm mahkemelerin iş bu davaya bakmakla görevli olduğundan görev itirazının yerinde olmadığı, dava konusu olayın davalının kusuru ile meydana geldiği, 4 bofor esen rüzgarın umulmayan hal veya mücbir sebebe vücut verecek şiddette bulunmadığı, davalının kusuru sonucu oluşan zararın davacı tarafından karşılandığı, böylece davacının haksız fiilden zarar gören dava dışı … yelkenlisinin malikinin haklarına TTK’nın 1472. maddesi gereğince halef olduğu dikkate alınarak davalıdan alacak iddiasında bulanabileceği, bununla birlikte, 8.016,85 EURO’nun ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuruna göre 26.999,95 TL olduğu, taraflar arasında yabancı para cinsinden yapılmış sözleşme bulunmadığına göre davanın TL üzerinden karara bağlanması gerektiği, davacının TL olarak dava değerini 31.284,72 TL olarak gösterdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 8.016,85 EURO’nun ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı 26.999,95 TL’nin ödeme tarihi olan 13.05.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, TBK’nın 99. Maddesi uyarınca alacaklının kural olarak yabancı para borcunu dilerse aynen (yabancı para birimiyle) dilerse vade/fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı üzerinden talep edebileceğini, huzurdaki davada da, 8.016,85 Euro alacağın aynen yahut fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının 3095 Sayılı Kanun madde 4/a gereğince kamu bankalarınca Euro cinsinden mevduata uygulanan en yüksek işleyecek faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiğini, ancak mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak, 8.016,85 Euro alacaklarının, müvekkil şirketin sigortalısına ödeme yaptığı tarihteki Türk Lirası karşılığının avans faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, ilk derece mahkemesince dava değerinin yanlış belirlendiğini, yabancı para cinsinden talep edilen alacaklarda harcın yabancı paradan talep edilen alacağın dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığı üzerinden yatırılması gerektiğini, davadaki dava değerinin 8.016,85 olmakla birlikte bu miktarın dava tarihindeki TL karşılığının harca esas değer olarak gösterildiğini dolayısıyla bu miktar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin de yerinde olmadığını, mahkemenin kabulünde dahi davanın tam olarak kabulü gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve 8.016,85 Euro rücuen tazminat alacağının, aynen Euro olarak veya fiili ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak 13.05.2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun madde 4/a gereğince kamu bankalarınca Euro cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, tekne sigorta poliçesine dayalı olarak davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen tazminat tutarının sigortalı teknenin bağlı olduğu liman sahibi davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, davacı nezdinde sigortalı teknenin hasarlanmasında davalının kusurlu bulunduğu, davacının TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalısına ödediği hasar bedelini davalıdan talep edebileceği, davacı ile davalı arasında yabancı para cinsinden yapılmış sözleşme bulunmadığından davacının hasar bedeli olarak ödediği 8.016,85 Euro’ nun ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru satış kuru üzerinden TL karşılığı 26.999,95 TL’nin tahsilini talep edebileceği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar karşı sadece davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu ve davacının istinaf itirazları gözetildiğinde istinaf incelemesine konu uyuşmazlık davacının dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin Euro cinsinden tahsilini isteyip istemeyeceği noktasındadır.
6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulanmasına göre de haksız fillerde zarar, yabancı para üzerinden doğmuş ise yabancı para üzerinden tahsil istenilmesi mümkündür.( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/13970 E-2015/10395K, 2013/5213 E-2014/12333K, 2014/14491 E -2015/76 K sayılı ilamları aynı yöndedir.)
Somut olayda da ; sigortalı teknede meydana gelen 8.016,85 Euro hasar bedelini dava dışı sigortalısına ödeyerek TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olan davacı, TBK’nın 99. Maddesi uyarınca ödediği 8.016,85 Euro’nun aynen tahsilini veya anılan miktarın vade ya da fiili ödeme günündeki rayicine göre Türk parası ile ödenmesini haksız fiil sorumlusu davalıdan isteyebilecektir. Davacının dava dilekçesi içeriğinden 6098 sayılı TBK’nın 99 maddesi uyarınca tercih hakkını yabancı para üzerinden tahsil olarak kullandığı da gözetildiğinde ilk derece mahkemesince 8.016,85 Euro’nun , davacının sigortalısına ödeme yaptığı 13.05.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile 8.016,85 Euro hasar bedelinin 13.05.2016 tarihindeki kur üzerinden hesaplanan TL karşılığına hükmedilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değilse de HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “…” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/02/2020 gün ve 2017/240 E. – 2020/169 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın KABULÜ ile, 8.016,85 Euronun 13/05/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 2.158,57 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 534,27TL harcın mahsubu ile bakiye 1.624,30 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.100,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 1.800,00.TL bilirkişi ücreti, 235,25.TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 77,00.TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.112,25.TL yargılama giderine 534,27.TL peşin harç, 31,40.TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 2.677,92.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
8-Davacıdan peşin olarak alınan 54,40.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/03/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2022
……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.