Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1006 E. 2022/285 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2019 tarih ve 2017/306 E. – 2019/433 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müteveffa …’ın “…” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin “…” ve “…” ibareli tanınmış markalarının benzer olup iltibas tehlikesi bulunduğunu, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu, başvurunun tescilinin haksız rekabet teşkil edeceğini ileri sürerek 2017-M-6068 sayılı YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığı gibi tescil kapsamlarının da farklı olduğunu, davacı markalarının uyuşmazlık konusu 25. Sınıf mallarda kullanılmadığını, müvekkillerinin önceki tarihli markası nedeniyle müktesep hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markaları arasında davaya konu markanın başvuru listesinde yer alan bütün mallar açısından KHK’nın 8/1-(b) maddesi kapsamında iltibas tehlikesinin bulunduğu ancak davalı tarafın 2006 38822 sayılı markası nedeniyle dava konusu başvuru bakımından müktesep hakkının bulunduğu , kötü niyet iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu kabul edilmekle birlikte müktesep hakka dayalı tespit ve değerlendirme ile aleyhe hüküm kurulmasını kabul edilemeyeceğini, davalı tarafın 2006/38822 sayılı markasının müktesep hak teşkil etmeyeceğini, davalı tarafa ait gerek 2006/38822 sayılı marka gerekse 2016/52275 sayılı dava konusu marka sözcük olarak aynı olmakla birlikte şekil unsuru itibariyle tamamen farklı olduğundan müktesep hak koşullarının oluşmadığını, öte yandan müvekkilinin müktesep hak teşkil ettiği kabul edilen marka tescilinden önce tescil edilen markaları bulunduğunu, bu yönden bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazlarının değerlendirilmediğini, dava konusu markanın haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” ve …” ibareli markaları arasında başvuru kapsamında yer alan 25. Sınıf mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunmakla birlikte davalı … adına tescilli 2006/38822 sayılı markanın dava konusu başvuru yönünden müktesep hak teşkil ettiği, zira 2006/38822 sayılı marka ile dava konusu başvurunun asli unsurlarının aynı bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 25. sınıf mallar ile 2006/38822 sayılı markanın kapsamında yer alan malların da aynı tür olduğu, dava konusu başvuru sahibi davalının davacının itirazına mesnet markalara yanaşma kastının da bulunmadığı, dolayısıyla davacı yararına müktesep hak koşullarının oluştuğu, anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022