Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/76 E. 2021/1468 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Fikir ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/10/2018 tarih ve…… sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 6114 SK. uyarınca ulusal ve uluslararası her türlü bilim, yetenek veya yabancı dil sınavları ile gerektiğinde yerleştirme işlemleri ile mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olduğunu, en önemli gelir kaynaklarından birisinin 6114 SK.’nın 6/16-b bendi bağlamında yayın ve telif haklarından alman ücretler olduğunu, davacı tarafından düzenlenen sınav sorularının FSEK 2. madde bağlamında ilim ve edebiyat eseri olduğunu ve mali hak sahibinin davacı olduğunu, davacıya ait 2002 yılı ….. isimli eserlerde kullanıldığını, davalıya herhangi bir hak devri yapılmadığını ve yapılan şikâyet sonucunda açılan kamu davasında davalı şirketin yetkilisinin adli para cezası ile cezalandırıldığını ileri sürerek, FSEK.’nin 70/2. maddesi gereğince 100 TL.’nin ve buna ilaveten ve terditli olarak elde ettiği karın tespiti ile müvekkiline iadesini, bu bedel FSEK 68. maddesine göre tespit edilen bedelden az ise, FSEK.’nin 68. maddesi gereği 3 katı tutarındaki bedel olarak şimdilik 1.000 TL. olmak üzere, toplam 1.100 TL.’nin tahsilini talep ve dava etmiş, 28/05/2018 havale tarihli dilekçeyle telif tazminatını 199.610,52 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği kitapların….. yılında yapılan içeriği aynı olan farklı baskıları ifade ettiğini, sözü edilen 2 ayrı kitabın konu anlatımlı kitaplar olduğunu ve davacının belirttiği şekilde tümüyle … sorularını barındırmadığını, soruların tamamının kullanılmadığını, kitapların sayfa sayılarıyla oranlandığında çıkmış soruların kitap içindeki toplam kapsamının %8 civarında olduğunu, 2013 yılından sonra %3’e kadar düşürüldüğünü, bu kapsamda davacının mali haklarının ihlalinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu tüm sınav soru kitapçıklarının ayrı ayrı FSEK 2. madde kapsamında bir ilim ve edebiyat eseri olduğu, eser sahibi ve hak sahibinin de davacı olduğu, davacı tarafa ait 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılında … sınavında sorulan sınav sorularının, davalıya ait 2012, 2013, 2014 yıllarına ilişkin eserlerde izinsiz kullanılarak, davacının FSEK 22. maddedeki çoğaltma ve FSEK 23. maddedeki yayma haklarının ihlal edildiği, davacının FSEK 68. maddesi gereği 3 kat olarak 199.610,52 TL tazminat talebinde bulunabileceği, davacının FSEK 68. maddesi gereği 3 kat tazminat talep etmesi sonucu, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda farazi sözleşme ilişkisi kurulmuş olduğundan, FSEK 70/2. maddesi gereği tazminat talebinde bulunmasının mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 199.610,52 TL telif tazminatının davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilince dava konusu kitapların basım tarihlerinden itibaren yasal faiz talep edildiği halde, mahkemece bu konuda bir karar verilmediğini, FSEK’nun 68. maddesine göre tazminat istendiği hallerde FSEK.’nun 70/2. maddesine dayanarak tazminat istenebileceğini, mahkemece bu maddeye göre hesap yapılamaması halinde zarar miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlenmesinin gerektiğini, mahkemenin FSEK.’nin 70/3. maddesine göre yaptığı değerlendirmenin de hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplamaya dahil edilen soru sayılarında maddi hatalar yapıldığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece davacı tarafa süre verilerek tazminat talebinin FSEK’nun 68. maddesine mi yoksa FSEK 70/2 maddesine mi dayandığının açıklattırılması gerektiğini, sözü edilen kitapların konu anlatımlı kitaplar olup, davacının belirttiğinin aksine tümüyle … sorularını barındırmadığını, üstelik …’nin tüm sorularının kullanılmayıp, sadece çıkmış soru tiplerini göstermek amacıyla konu aralarına seçilmiş sorular konulduğunu ve açıklamalı çözümleriyle birlikte verildiğini, piyasada satılan “…..” şeklinde bir kitap olmadığını, kitapların sayfa sayılarına göre çıkmış soruların oranının % 8 civarında olduğunu, dolayısıyla Yargıtayın emsal nitelikteki kararları doğrultusunda, “maksadın haklı göstereceği nispette iktisap niteliğinde” bulunduğunu, 2002 yılından beri yayınlanmış olunan kitaplarla ilgili olarak davacı tarafın 2016 yılına kadar hiçbir talebinin olmadığını, davacı taraf uzunca bir süre ses çıkarmayarak söz konusu yayınlara muvafakat etmiş sayılmasının gerektiğini, tazminat hesaplaması yapılırken davacı tarafça sunulan 2011, 2012, 2013 yıllarına ait Telif Ücret Tarifesi dikkate alınarak, FSEK.’nin 68. maddesinde yer alan emsal ve rayiç bedeller üzerinden hareket edilmeyip, fahiş rakamlara ulaşıldığını, bu nedenle yapılan tazminat hesabını da kabul etmediklerini, mahkemece 2002 yılından itibaren olan yayınlarla ilgili karar verildiği halde, zaman aşımı itirazı hakkında bir değerlendirme yapılmadığını, yine listelenen müvekkil şirkete ait 27 adet kitabın içerik itibariyle aynı olup sadece yeni baskılarda kapaklardaki yıl ibaresinin değiştirildiğini, her yıl farklı ….. ve bandrolle satışa sunulduğundan, listede belirtilen kitapların ayrı ayrı yazıldığından dolayı oran olarak çok daha fazla soru kullanıldığı izleniminin oluştuğunu, bu yönüyle de inceleme yapılmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, 5846 sayılı FSEK’na dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında … sınavında sorulduğu belirtilen sınav sorularının, davalı tarafa ait 2012, 2013, 2014 yıllarına ilişkin 26 ayrı eserde izinsiz kullanılıp kullanılmadığı, FSEK’nin 68, 70/2 ve 70/3. maddelerine dayalı maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesinin dava konusu tüm sınav soru kitapçıklarının ayrı ayrı FSEK 2. maddesi kapsamında bir ilim ve edebiyat eseri olduğuna, davacının eser sahibi ve hak sahibi bulunduğuna, davacı tarafa ait 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılında … sınavında sorulan sınav sorularının, davalıya ait 2012, 2013, 2014 yıllarına ilişkin eserlerde izinsiz kullanılarak, davacının FSEK 22. maddesindeki çoğaltma ve FSEK 23. maddesindeki yayma haklarının ihlal edildiğine ve davacının FSEK’nın 70/2. maddesi uyarınca maddi bir zarara uğradığının ispat edilemediğine ilişkin tespitlerine Dairemizce de iştirak edilmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve değerlendirmeler hüküm kurulması için yeterli görülmediğinden, gerekli incelemelerin yapılması ve tarafların FSEK’in 68/1, 70/2 ve 70/3. maddelerine ilişkin bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanması için Dairemizce duruşma açılmasına karar verilmiştir.
Öncelikle davalının süresinde bulunduğu zamanaşımı def’i konusunda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğinden, Dairemizce davalının anılan savunması incelenmiştir.
Davacının maddi tazminat istemini dayandırdığı 5846 sayılı FSEK.’nın 68. maddesi uyarınca, taraflar arasında sözleşme ilişkisi doğduğundan, zaman aşımı süresi 10 yıldır (Yargıtay 11. HD.’nin 2009/11960 E.-2011/6049 K.). Yine davacının maddi tazminat istemini dayandırdığı 5846 sayılı FSEK.’nın 70. maddesi uyarınca da, TCK.’nın 66/1-e maddesi uyarınca uzamış ceza zaman aşımı süresinin geçerli bulunması karşısında, zaman aşımı süresi 8 yıldır. Özünde haksız fiile dayalı bu istemler için zaman aşımı süresinin, en erken davalının ilk basımı gerçekleştirdiği 2012 yılında başlayacağı nazara alındığında, hem 16.02.2016 dava, hem de 28.05.2018 ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı sürelerinin dolmadığı kabul edilmiş, Dairemizce davalının zaman aşımı savunmasının reddine karar verilmiştir.
Mahkemece davacının FSEK’nin 68. maddesinin yanında 70/2 ve 70/3. maddelerine dayalı taleplerinin de bulunduğu ve 70/2. maddesine dayalı talebinin reddine karar verildiği halde, davanın tamamen kabulüne karar verilip, davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi ve 70/3. maddelerine dayalı talepleri hakkında bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
Mahkemece davacının talep edebileceği maddi tazminat konusunda görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, davacının 2010 yılı öncesi ayrı ayrı 1.000’er TL., 2011 yılı ve sonrası için sınav bazlı belirlenen tarifeler esas alınarak ve her bir kitabın ayrı bir ihlal kabul edilerek yapılan hesaplamalar Dairemizce de uygun görülmüş, davacının FSEK 70/3 maddesindeki talebine ve asıl bilirkişi raporunda maddi hata yapıldığına dair itirazlarının karşılanması için de ek raporlar alınmıştır.
Tüm bu incelemeler sonucunda, davacının FSEK’nin 68. maddesi uyarınca 199.771,46 TL. talep edebileceği anlaşılmış, ancak bu konuda davacının 28.05.2018 tarihli ıslah talebi ile bağlı kalınmıştır.
Dairemizce alınan ek bilirkişi raporunda davacının FSEK’nin 70/3. maddesi uyarınca, davalının fiili satışlarına göre 3.493,03 TL., bandrol sayısına göre 11.209,22 TL., basım adedine göre 25.792,42 TL. kar talep edebileceği bildirilmiş, bu bedellerden tamamının, FSEK’nin 68. maddesi uyarınca hükmedilecek telif tazminatından az olduğundan, FSEK’nin 70/3. maddesine göre davacının koşulları oluşmayan talebinin reddine karar verilmiş, ancak bu nedenle davalı yararına vekalet ücreti veya yargılama gideri taktir edilmemiştir.
Dairemizce Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin …sayılı ceza kararının kesinleşip kesinleşmediği de araştırılmış, anılan davada davalının müdürü …’nin cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış, ancak ceza mahkemesi kararlarının sadece “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda hukuk hakimini bağlayacağı (Yargıtay 11. H.D.’nin 06.11.2018 tarih ve 2016/13630 E.- 2018/6793 K.) ve somut uyuşmazlıkta davalı tarafça, dava konusu fiilin işlenmediği yönünde bir savunmada bulunulmadığı nazara alınarak, ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesinin bir yarar sağlamayacağı kabul edilmiştir.
Yine davacı tarafça sunulan dava dilekçesinin “talep sonucu” kısmında herhangi bir faiz talebinde bulunulmamış, ancak ıslah dilekçesi ile “tüm telif tazminatı talebi için” dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğundan, Dairemizce de hükmedilen telif tazminatı alacağına, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 03.10.2018 gün ve….karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile 199.610,52.TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının ispatlanamayan FSEK 70/2. maddesine dayalı tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davacının FSEK 70/3. maddesine dayalı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 13.635,39.TL nispi karar ve ilam harcından, peşin ve ıslah harcı olarak alınan 13.597,20.TL harcın mahsubu ile bakiye 38,19.TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen kabul edilen telif tazminat talebi yönünden 22.422,74.TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen FSEK.’nin 70/2. maddesi gereğince reddolunan maddi tazminat yönünden 100,00.TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.500,00.TL bilirkişi ücreti, 164,40.TL tebligat ve posta gideri, istinaf aşamasında yapılan 1.500,00.TL bilirkişi ücreti, 244,05.TL tebligat ve posta giderinden oluşan toplam 3.408,45.TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre takdiren 3.406,74.TL’ye, davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 13.597,20.TL harç tutarı eklenerek oluşan toplam 17.003,95.TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf yargılamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin olarak alınan 3.409,00.TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Davalıdan peşin olarak alınan 3.409,00.TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma açıldığından ve davacı birden fazla duruşmaya katıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince belirlenen 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
14-İstinaf aşamasında duruşma açıldığından ve davalı birden fazla duruşmaya katıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince belirlenen 5.100,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 24/11/2021 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021