Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1775 E. 2021/1021 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2019
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali İstemi

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/03/2019 tarih ve ….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkiline ait … markasının ….kod numarası ile tanınmış marka statüsünde olduğunu, “…” ve “…” esas unsurlu çok sayıda markanın üretilen kalite ve ulaştığı beğeni düzeyi ile bilinen bir marka haline geldiğini, davalının … … ibareli marka başvurusunda bunulduğunu, bu markanın ilanına müvekkili tarafından yapılan itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysaki davaya konu markalar karşılaştırıldığında müvekkili markasının esas unsurunun “…” ve “…” şeklinde olduğunun görüleceğini, itiraz konusu başvurunun esas unsurunun ise “…” kelimesi olduğunu, başvuru sahibi tarafından müvekkilinin markası önüne ayırt edici niteliği olmayan “…” ibaresi eklenerek yeni ve özgün bir marka izlenimi oluşturulmaya çalışıldığını, esas unsurların birebir aynı olduğunu, ortalama tüketici nezdinde bu iki marka arasında ekonomik bir ilişki kurulmasının ve dava konusu markanın müvekkili markasının seri bir markası olduğu kanısına varılması ihtimalinin yüksek olduğunu, iltibas ölçütünün somut olayda gerçekleştiğini, itiraz konusu markanın müvekkili markalarının tanınmışlığından faydalanarak haksız kazanç sağlamayı hedeflediğini, “…” kelimesinin İngilizce olmakla birlikte telaffuz itibariyle de müvekkili markasının okunuşu ile aynı olduğunu, söz konusu kelimenin “…” şeklinde okunduğunu, markalar arasında özellikle harf unsurları açısından yazılış, okunuş ve görünüş itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğunu, başvuruya konu işaretin “… …” olarak okunduğunu ve müvekkili markalarının tanınmışlığından yararlanma amacının ve kötüniyetinin açıkça görüleceğini, davalı yanın markasını tescil ettirmek istediği emtia listesine bakıldığında müvekkili markaları ile aynı veya benzer mal hizmetleri kapsadığının görüleceğini, 35. ve 43. Sınıfta yer alan emtia itibariyle aynı ve aynı türden olduklarını, emtia listelerinin birbiriyle ilişkili mal ve hizmetlerden oluştuğunu ve aynı tüketici kitlesine hitap ettiklerini ileri sürerek …. sayılı YİDK kararının iptaline ve …. kod numaralı … … ibareli başvurunun yargılama sırasında tescil ile sonuçlanması halinde hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markasının münhasıran esaslı unsuru ile davalı markasında esaslı unsur olarak yer alan kelimenin okunuşları ve anlamlarının aynı olduğu, her ne kadar markaların görsel tasarımları farklı olsa da, ortak ibareden kaynaklı anlamsal ve işitsel benzerliğin, görsel farklılığa üstün geldiğini, tüketici hafızasında kalan … ve … / … ibarelerinin, çekişme konusu 35 ve 43. Sınıflar yönünden kolaylıkla seçilen ve zihinde yer eden kelimeler olduğu, markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılması halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurmasının mümkün olduğu, taraf markalarının emtia listelerinin 35 ve 43. Sınıflardaki tüm hizmetler bakımından aynı/aynı tür ve benzer hizmetlerden oluştuğu, … … ibareli davalı markası ile … ibareli davacı markası arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacı markasının tanınmış olması, tanınmış markanın toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği, tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerde davacıya, davalı başvurunun farklı mallar üzerinde dahi tescilini engelleme hakkı verdiği, davacının … markasının tanınmışlığının somut olayda iltibası arttırdığı ve 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde sayılan koşullar gerçekleştiğinden, davalı başvurusunun tesciline engel oluşturduğu, davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne YİDK’nın 09/08/2017 tarih…. sayılı kararının iptaline, davalı adına tescill……sayılı … … ibareli markanın tescilli olduğu 35 ve 43. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu markalar arasında benzerlik bulunmadığını, markaların genel görünüm itibariyle farklı olduğunu, anlamsal olarak da benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının itirazına mesnet markalarının esaslı unsuru ile davalının başvurusuna konu markasında esaslı unsur olarak yer alan kelimenin okunuşları ve anlamlarının aynı olduğu, markaların görsel tasarımları aynı bulunmasa da ortak ibareden kaynaklı anlamsal ve işitsel benzerliğin üstün olduğu, taraf markalarının emtia listelerinin aynı/aynı tür, benzer bulunduğu, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin olduğu, ayrıca davacı markasının tanınmış olması nedeniyle, tanınmış markanın toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi dikkate alındığında haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği, tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği, davacının … markasının tanınmışlığının somut olayda iltibası arttırdığı ve 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde sayılan koşulların gerçekleştiği anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı….. alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalı Kurumdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip