Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI :……
DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/04/2019 tarih ve ……. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkiline ait “…” esas unsurlu marka ile davaya konu “… … …” markasının okunuş ve telaffuz açısından ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, bu benzerliğin her iki marka arasında irtibat bulunduğu kanısını uyandırmaya yeterli bulunduğunu, bu bakımdan iki markanın ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğunu, davalıya ait “… … …” ibareli markanın 38. sınıfta tescilinin istenildiğini, müvekkilinin aynı sınıfta “…” esas ibareli tescilli markasının zaten mevcut olduğunu, sonraki tarihli bu marka tescil başvurusunun SMK’nın 6/1. maddesi uyarınca reddi gerekmekteyken, aksi yönde karar ittihaz edilen … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin markaları ile aynı sınıfta ve aynı sektörde tescil edilmeye çalışmasının kötü niyetin açık bir göstergesi olduğunu ileri sürerek…. nolu “… … …” ibareli markaya yaptıkları itiraz neticesinde ittihaz edilen YİDK’nın … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, başvurusunu yaptığı marka olan “… … …” ile davacının markası arasındaki ortak olan “…” kelimesi, tüm dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılan bir ibare olduğunu, davacının bu kadar yaygın olan kelime üstünde hak sahibi olmasının düşünülemeyeceğini, davacının başvuru tarihi olan 2010’dan önce içinde “…” geçen birçok marka için …’ne başvuru yapılmış hatta tescil alındığını, ayrıca farklı illerde yerel lisansı ile faaliyet gösteren ve sadece bulunduğu ilde yayın izni olan 2 radyonun dinleyiciler ve müşteriler tarafından karıştırılma ihtimalinin olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu ….. kod numaralı … romatik … ibareli marka başvuru kapsamının; 38. Sınıf: Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri. olduğu, itiraza mesnet ….. kod numaralı … radyo … 101mhz şekil ibareli markasının tescil kapsamınında da 38:Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetlerinin bulunduğu, her iki markada da … ibaresi başka bir ismi tanımlamak için kullanıldığı, her ne kadar taraf markalarının görsel mizanpajında farklar olsa da bu unsurların markaya ayırt edicilik kazandırmadığı ve markanın esaslı unsurunun “…” olduğu ve görsel olarak benzediği, taraf markaları arasında sesçil benzerlik olduğu, markalar arasında KHK md. 8/1-b anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu, kötüniyetle başvuruda bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK’nın 14/03/2017 tarih … sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde, eksik inceleme yapıldığını, markadaki romantic kelimesinin sıfat olarak kullanıldığını, markadaki esaslı unsurun … olduğunu, markaların tamamen farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, romantic sözcüğünün tek başına tescil edilemeyeceğini, eksik incelemeler sonucu kurulan hükmün kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların marka işaretlerinin benzer olmadığını, genel izlenimlerinin farklı bulunduğunu, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusuna konu “… romatik …” ibareli markanın kapsamı ile davacının itirazına mesnet “… radyo … 101mhz şekil” ibareli markasının tescil kapsamının aynı/ aynı tür, benzer olduğu, her iki markada da esaslı unsurunun “…” olduğu, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu anlaşılmakla, davalı … ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…