Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1762 E. 2021/1034 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2019 tarih ve …. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin …. …… …” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 30 sınıfta yer alan “kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, bal, arı sütü, propolis. Pekmez.” ve 43 sınıfta yer alan ” Gündüz bakım (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetlerinin çıkarılmasına karar verildiği; bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak … tarafından reddine karar verildiğini, oysa itiraza mesnet markaların kapsamında yer alan 29, 30, 32 ve 43.sınıfların davalının marka başvurusunun kapsamında yer alan mal ve hizmetler ile aynı ve benzer sınıflar olduğunu, dava konusu başvurunun davalı şirketin önceki tarihli marklarının serisi niyetiyle değil müvekkilinin markalarına yanaşma kastı ile yapıldığını, davalı şirketin kötüniyetli bulunduğunu ileri sürerek …’nın 25.09.2018 tarih ve… sayılı kararının iptali ile … sayılı davalı … başvurusunun tescil edilmesi halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili; davacının itirazına mesnet…. sayılı markaların işbu itirazın incelendiği tarih itibariyle hükümden düştüğü ve farklı sahibe ait oldukları tespit edilmiş olduğundan bu markalar açısından karıştırılma ihtimali iddiası yerinde görülmediğini; yine itiraza mesnet olarak gösterilen … sayılı markaların ile işbu başvurunun benzer olmasına karşın farklı malları ve hizmetleri kapsadıklarının tespit edildiğini; itiraza mesnet… sayılı ve “……. ibareli marka ile işbu başvurunun benzer oldukları ve kısmen aynı/aynı tür malları ve hizmetleri kapsadıkları da tespit edilmiş olduğundan … tarafından verilmiş bulunan karar yerinde görüldüğünü; somut olay açısından itiraza konu başvurunun tescilinin 6769 sayılı SMK’nın 6/V maddesi hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açacağı yönünde de bir kanaat oluşmadığından tanınmışlık gerekçesine dayalı itirazın da haklı görülmediğini, kötüniyet iddiasının ispatlanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacı tarafından müvekkili aleyhine daha önce açılmış olan davaların, müvekkilinin müktesep hakkı nedeni ile reddine karar verildiğini, davalı şirketin kendi adına tescilli markalarının sersini oluşturma amacı ile marka tescil başvurularında bulunduğunu; ortalama tüketicinin davalının dava konusu marka başvurusunun davalının markalarının bir serisi olduğunu anlayabileceğini; davalı şirketin bakliyat sektöründe Türkiye’nin önde gelen firmalarından olduğunu; davalının adına tescilli pek çok … markası bulunduğunu ve bunların 29, 30, 32, 35 ve 43.sınıflarda olduğunu; taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını; davacının markalarına yanaşma durumunun olmadığını müvekkilinin kazanılmış hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; dava konusu başvuru kapsamındaki çekişmeli 29, 30, 32, 43.sınıftaki mal ve hizmetlerin itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer bulundukları , davacının itirazına mesnet markalarının esaslı unsuru ile davalının dava konusu marka başvurusunun esaslı unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu ancak davalı şirketin önceki tarihli markaları nedeniyle müktesep hakkının bulunduğu, somut olay yönünden SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğu ve kötüniyet iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; bilirkişi heyeti raporuna yönelik itirazların karşılanmadığını, markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları ve mal ve hizmetler açısından da aynı/aynı tür/benzer oldukları konusunda bir tereddüt bulunmadığını, müktesep hakkın varlığına sığınıp bir başkasının markasına yanaşma amacının bulunduğunu, herhangi bir zorunluluk bulunmadığı halde “…” sözcüğünün önceki markalardaki yazı karakterinin ve renk kompozisyonunun değiştirilmesi ve müvekkili markalarındakine benzer kesik oval şekiller eklenmesi tüketiciyi aldatmaya yönelik davranışlar olduğunu, müktesep hakkın oluşması ve sonraki tarihli marka başvurularına dayanak teşkil edebilmesi için markanın aynen yeni marka başvurularında da kullanılması ve markaların mal veya hizmetler itibariyle farklılaşmaması gerektiği, … kararında zikredilen davalı şirkete ait markaların hiçbirinin 43. sınıfta tescili yokken dava konusu marka başvurusunda 43. sınıfta da tescil talebinin olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin “… ” ibareli dava konusu başvuru markasına, davacı tarafın … kararında geçen itirazına mesnet “…” ibareli markaları karşısında, davalı şirketin önceki markalarının kazanılmış hak sağlayıp sağlamayacağı hususundan kaynaklanmakta olup , davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde açtığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.09.2008 tarih ve …. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kazanılmış hakkın varlığının kabulü için, kazanılmış hakka dayanak teşkil eden tescilli marka ile yeni markadaki ibarelerde, asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markanın en azından hükümsüzlük davası açılabilecek kadar belli bir sürede çekişmesiz şekilde kullanılması, karşı taraf markalarına yanaşma niyeti olmadan ve iltibas tehlikesi yaratmayacak şekilde, eski ve yeni markalar arasında işletme ile bağlantının ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunmuş bulunması, yeni markada kazanılmış hak iddia edilen markaya nazaran emtia kapsamının genişletilmemiş olması şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve… sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olup buna göre yapılan değerlendirmede dava konusu başvuruya konu markanın, birinin ucunda başak figürü bulunan iki yay şekli içerisine kırmızı harflerle yazılmış olan “…” ibaresinden oluştuğu, davacının itirazına mesnet markalarının asli, baskın ve ayırtedici unsurunun da “…” ibaresi olduğu, taraf markalarının asli, baskın ve ayırtedici unsur olarak müştereken “…” ibaresini içermesi karşısında, görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik taşıdıkları, davalının başvurusuna konu markada, “…” kelimesinin, birinin ucunda başak figuru bulunan iki adet yay şekli ile çerçevelenmesi ve ucunda başak figürü bulunan bu yay figürleri için lacivert rengin seçilmesinin, markayı davacının markalarına yakınlaştırdığı ve görsel benzerliği artırdığı anlaşılmıştır
Davacının itirazına mesnet markalarıyla müştereken aynı kelimeyi içeren davalının başvurusunun, benzer şekil unsurunun kullanılması suretiyle davacı markasına yakınlaştığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin müktesep hak müessesesine ilişkin belirlediği kriterler çerçevesinde, dava konusu markada müktesep hak iddia edilen tescilli markanın aslı unsuru olan “…” kelimesinin muhafaza edildiği ancak marka örneğinin davacı markalarına yakınlaşma çabası ve iltibas tehlikesi içerdiği için davalının müktesep hak müessesesinden faydalanamayacağı kanaatine ulaşılmıştır. Nitekim ayını taraflar arasında görülen , davalı şirketin yine birinin ucunda başak figürü bulunan lacivert renkli iki yay şekli içerisine kırmızı harflerle yazılmış olan “…” asıl unsurlu başka bir marka başvurusunun konu edildiği benzer bir uyuşmazlıkta da aynı gerekçelerle davalının müktesep hak müessesesinden faydalanamayacağı kabulüyle verilen Dairemizin …. Karar sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ….Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu itibarla, mahkemece marka tescil kapsamları aynı/aynı tür/ benzer bulunan davalının başvurusu ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 6769 sayılı SMK”nın 6/1 maddesi gereğince iltibas bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalının önceki markaları nedeniyle müktesep hakkı bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/09/2019 gün ve …. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın KABULÜ ile, … …’nın … sayılı kararının İPTALİNE,
3-Davalı Şirket adına tescil edilen … sayılı “…” ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkinine,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL. harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 41,10 TL ilk masraf, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 154,80 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı 63,50 TL olmak üzere toplam 2.059,40 TL yargılama gideri ve 35,90.TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.095,30 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 09/09/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip