Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1756 E. 2021/1587 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali , Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2019 tarih ve….. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı/ davacı/müdahil tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalılardan … tarafından …. numaralı çoklu tasarım tescil başvurusunda bulunulduğunu, bu başvuruya yaptıkları itirazlarının….. ….’nın 29.12.2016 tarih ve …sayılı kararı ile ret edildiğini, oysa davalı aleyhine açtıkları Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyanın derdest olup, bu dosya ile birleşen…. Esas sayılı dosyanın tensip zaptı ile davalının sünnet külotunun üretim ve satışının durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalının bu tedbir kararını dolanmak için tasarım tesciline kötü niyetli başvurduğunu, davalının… sayılı tasarım tescil başvurusunun, müvekkilinin itirazı neticesinde … tarafından iptal edildiğini, somut davaya konu tescilin de…. sayılı tasarım tescilinde yer alan ürünlerin aynısı olduğunu, bu kapsamda 554 sayılı KHK.’nın 8 ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 57/2. maddesi uyarınca 12 aylık atıfet süresinin geçmiş bulunduğunu, davalı tescilinin daha önce kamuya sunulmuş deliller karşısında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde belirgin farklılık göstermediğini, yenilik ve ayırt edicilik vasfına sahip olmadığını ileri sürerek, davalının …sayılı çoklu tasarımlara itirazın reddine yönelik … sayılı kararın iptali ile tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … vekili, davacının dilekçesinde müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfını ortadan kaldıracak herhangi bir tasarımın spesifik olarak belirtilmediğini, genelleme yapıldığını, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi… Esas sayılı dosyasının derdest olup, bu dosya ile birleşen…. Esas sayılı dosyanın tensip zaptı ile verilen ihtiyati tedbir kararının, müvekkilin talebi doğrultusunda iptal edildiğini, davacı tarafından mesnet olarak ileri sürülen tasarımlar ile müvekkilinin özgün tasarımları arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece,… sayılı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen … sayılı faydalı model belgelerine konu ürünlerin, bilgilenmiş kullanıcı gözünde birbirinden faklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; dava konusu tasarımın dosyaya sundukları deliller karşısında yeni olmadığını, davalı …’nin Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararını dolaşma niyetiyle kötü niyetli olarak dava konusu tasarım başvurusunu yaptığını, dava konusu tasarımlar sadece çizimden ibaret olduğundan tasarım hakkına sahip olmadıklarını, tasarımın tescilinin ya da hükümsüzlüğünün kamu düzenini ilgilendirdiğini, dolayısıyla hükümsüzlüğe gerekçe olabilecek her türlü delilin tahkikat aşaması tamamlanıncaya kadar sunulabileceğini, bunun yanında bilirkişilerin resen delil araştırma görevinin de olduğunu, kararının bu yönden eksik araştırmaya dayandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazları için ek rapor alınmamasının ve itirazlarının tek tek her bir delil için değerlendirilmemesinin yasaya ve usule aykırı bulunduğunu, davalı …’nin Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyasındaki ihtiyati tedbiri dolaşmaya yönelik kötü niyet değerlendirmesinin yapılmadığını, ihtiyati tedbir kararının halen geçerli olup ihtiyati tedbire muhalefetten dolayı verilen hapis cezasının iptal edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini, davalı …’nin HMK’nın 329 maddesi uyarınca 5000 TL para cezası ile cezalandırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava,… kararının iptali ve endüstriyel tasarım hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu tasarımların mutlak yenilik kriterini haiz olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmadığından Dairemizce, HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşma açılmasına karar verilmiş ve dava konusu tasarımların mutlak yenilik kriterini haiz olup olmadıkları hususunda ek bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmiştir.
Somut olaya uygulanması gereken 554 sayılı KHK’nın 5. maddesinde, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı düzenlenmiş, 6. maddesinde ise yenilik unsuru tanımlanmış ve bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği, sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteren tasarımların aynı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Görüldüğü üzere anılan hüküm ile tasarımlar yönünden mutlak yenilik kriteri kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de, tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla, küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24.04.2017 tarih,…Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere bir tasarımın mutlak yenilik kriterini haiz olup olmadığı resen gözetilmelidir. Bu nedenle dava konusu olan bir tasarımın, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıyıp taşımadığı, davaya konu tasarım tescil belgesindeki ürün tasarımı ile söz konusu ürünün piyasada mevcut, bilinen tasarımlarla arasında belirgin bir farklılığın bulunup bulunmadığı, davaya konu tasarımın yeni mi, yoksa harcı alem bir tasarım mı olup olmadığı hususlarında tasarımın ilgili olduğu alanda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, başvuru konusu tasarımların teknik zorunlulukları ile tasarımcının seçenek özgürlüğü değerlendirilmiş, davacının itirazına mesnet ürünler ile dava konusu tasarım karşılaştırılmış ve dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıdıkları yönünde kanaat bildirilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere dosyada mevcut bilirkişi raporunda, dava konusu tasarımın mutlak yenilik kriterini haiz olup olmadıkları yönünde bir değerlendirme bulunmadığından bu hususta Dairemizce, ilk derece mahkemesince görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinden ek bilirkişi raporu alınmıştır. Dosyaya sunulan 26/10/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda, yapılan araştırmalar sonucunda…. tasarım veri tabanında tespit edilen …. ….. nolu tasarımlar ile dava konusu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden farklı olduğu, tasarımların yenilik kırıcı vasıfta olmadığı, ….veritabanlarında ve internet veri tabanlarında yapılan inceleme dahilinde tespit edilen ürünlerin ve tescillerin yenilik kırıcı vasıfta olmadığı, dava konusu tasarımın mutlak yenilik kriterini de haiz olduğu açıklanmış olup, Dairemizce dosyaya sunulan ek rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuştur.
Diğer taraftan davacı taraf dava konusu tasarım başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürmüşse de, dosya kapsamından bu iddiasının ispatlanamadığı anlaşıldığından bu yöndeki itirazları da yerinde görülmemiştir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde davaya konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıdıkları, … kararının iptali ve davalı tasarımının hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı anlaşılmış, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizce duruşma açılarak inceleme yapıldığından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 16.04.2019 gün ve … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 31,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90.TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre tayin ve tespit olunan 7.375,00.TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40.TL istinaf karar ve ilam harcının, kararın kesinleşmesinden sonra ve talebi halinde davacıya iadesine,
9-Davalılar kendilerini istinaf aşamasında vekille temsil ettirdiğinden ve birden fazla duruşma yapıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 5.100,00.TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Dair, davalılar vekillerinin yüzlerine karşı, davacı tarafın yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 15.12.2021 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022