Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1712 E. 2021/1007 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/09/2019 tarih ve ….. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkil Şirketin 1980’li yıllarda başlayan faaliyetleri ile ev tekstilinin lider kuruluşları arasında yerini aldığını, “…” ibareli tanınmış markalarının bulunduğunu, bu markaların serisi niteliğinde olmak üzere dava konusu ….sayılı “… …+şekil” ibareli marka başvurusunu yaptığını, davalı Şirketin “…” unsurlu tescilli markalarına dayalı olarak bu başvuruya yaptığı itirazın, … tarafından kısmen yerinde görüldüğünü ve 08. ile 21. sınıftaki bazı malların başvuru kapsamından çıkarıldığını, müvekkilinin bu karara yaptığı itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresinin tüketiciler nezdinde tanındığını, bu nedenle tüketicilerin taraf markalarının farklı işletmelere ait olduğunu anlayacaklarını, “…” markasının tanınmışlığının tüketiciler nezdinde kalıplaşmış bir imaj olduğunu ve 08. ile 21. sınıfta yer alan mallarda “…” markasını gördüklerinde davalı markalarının akıllara gelmeyeceğini, zira müvekkilinin tanındığı sektör ile 08. ve 21. sınıftaki ürünlerin dahil olduğu sektörlerin benzer/ilişkili sektörler olduğunu, taraf markaları arasında benzerlik de bulunmadığını, müvekkilinin önceki yıllardan beri “…” markalarının varlığının müvekkili lehine kazanılmış hak teşkil edeceğini ileri sürerek, ….. sayılı YİDK kararının iptaline ve markanın bütün mallar açıdan tescili işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, uyuşmazlık konusu emtia bakımından davacının üstün hakkı olduğunu kanıtlayamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkilinin uzun yıllardır züccaciye sektöründe “…” ibareli markası ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin “…” markasının 1997 yılından beri tescilli olduğunu, “…” markasını maruf hale getirdiğini, davacı tarafın ev tekstili sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacının önceki markaları uyuşmazlık konusu 8. Ve 21. Sınıfta yer alan emtiada tescilli bulunmadığından kazanılmış hak iddiasının yerinde olmadığını, marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece,başvuru kapsamından çıkartılan çekişmeli 08 ve 21. sınıftaki malların itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, davacının ” … …” ibareli başvurusunda yer alan “…” kelimesinin uyuşmazlık konusu malların türünü ifade ettiğinden zayıf nitelikte bulunup “…” ibaresinin markada esas unsur olduğu, davalının itirazına mesnet markalarının da “…” esas unsurlu bulunduğu,bu itibarla taraf markaları arasında 556 sayılı KHK m. 8/1(b) anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının önceki tarihli markaları nedeniyle müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin önceki markalarından kaynaklı kazanılmış hakka sahip olduğunu, müktesep hak iddialarına konu “…” markalarının hepsi incelenmeden hazırlanan bilirkişi raporunun hükme alınmasının ve bu rapora yönelik itirazlarının dikkate alınmadan karar verilmesinin doğru bulunmadığın, örneğin uyuşmazlık konusu ” Her türlü alet sapları….Heykeller, biblolar, süs ve dekorasyon eşyaları” mallarının, davacı müvekkili şirket adına ……numara ile tescilli “… her mevsim” markasının emtia listesinde yer aldığını, bu örneklerin çoğaltılmasının mümkün olduğunu, bilirkişi raporunda müvekkilinin “… …” ibareli markasının, “…” asıl unsurlu olduğu belirtilen dava konusu başvuru bakımından kazanılmış teşkil etmeyeceği yönündeki tespitinin yerinde olmadığını, zia müvekkilinin önceki tescilli markalarına yer alan “…” ibaresini değiştirmeden dava konusu marka başvurusunu yaptığını, ayrıca taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, taraf markalarında “…” ibaresi ortak ise de, davacı müvekkil şirket adına önceki yıllarda tescilli “…” markalarının tüketiciler nezdindeki bilinirliği ve de imajının, markaların benzerliğini ve karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırdığını,zira müvekkilinin tanındığı sektör ile 08. ve 21. sınıftaki ürünlerin dahil olduğu sektörlerin benzer/ilişkili sektörler olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının ” … ….” ibareli başvuru markası ile redde mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 8 ve 21. sınıf mallar yönünden, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvuruda da itiraza mesnet markalardaki gibi “…” ibaresinin asıl unsur olduğu, uyuşmazlık konusu 8. ve 21. sınıf malların, itiraza mesnet markaların kapsamında da aynen yer aldığı ayrıca mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinin deliller kısmının 3. bölümünde müvekkili yararına kazanılmış hak yarattığı belirtilen….. sayılı marka dışında tüm markalarının, iş bu dava konusu başvuru yönünden davacı yararına kazanılmış hak sağlayıp sağlamadığının, emtia dökümü yapılmak suretiyle ayrıntılı şekilde incelendiği, hem davacının anılan önceki tarihli markalarının kapsamında başvuru konusu mal ve hizmetlerin aynen yer almaması hem de kullanımın ispat edilememesi nedeniyle davacının önceki markalarının, işbu dava konusu başvuru yönünden kazanılmış hak yaratmayacağı, davacının 96/009961 sayılı markasının, uyuşmazlık konusu 8. ve 21. Sınıfta yer alan mallardan farklı olarak 24. sınıfta yer alan “perdelik kumaş ve tül” emtiasında tescilli bulunması nedeniyle müktesep hak iddiası bakımından incelenmemesinin sonuca etkili bulunmadığı, aynı taraflar arasında görülen benzer uyuşmazlıklarda verilen ve gerek davacının reddedilen tüm mal ve hizmetleri yönünden taraf markalarının benzer olduğuna, gerekse davacının önceki tarihli tescilli markalarının, dava konusu başvurular yönünden kazanılmış hak teşkil etmeyeceğine dair, Dairemizce bir kısmı sadece bu hususun tespiti amacıyla duruşma açılarak inceleme yapılmış kararları onayan Yargıtay 11. H.D.’nin emsal ilamlarının da bu yönde olduğu (Yargıtay 11. H.D.’nin 03.12.2020 tarih ve….. anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 02/07/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2021

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.