Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1704 E. 2021/965 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : … Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/06/2019 tarih ve …..K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin ….” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …. …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu,….. kod numarasını alan başvurunun, … Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazlarının kısmen kabul edilerek başvuru kapsamından 36, 37, 43. Sınıftaki mal ve hizmetlerin çıkartıldığını, 41. Sınıf bakımından reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de kısmen kabul edilerek başvuru kapsamıdan 41. Sınıftaki “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri” hizmetlerinin çıkartıldığını, kalan hizmetler yönünden nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin dünya çapında 125 ülkede, 30 marka altında, 6500’ü aşkın … ve resortun sahibi olan sektörün öncü firması Marriot International Inc. kapsamında yer alan bir işletme olduğunu, müvekkilinin İstanbul’da ilk otelini 2008 yılında açtığını, “müvekkilinin başta …, rezidans ve restoran hizmetleri olmak üzere “…” markaları adı altında pek çok türde mal ve hizmet sunduğunu, müvekkilinin “…” markasını tüm dünyada tescil ettirdiğini, başvuru kapsamında kalan hizmetler bakımından da karıştırılma/ilişkilendirilme ihtimali bulunduğundan … kararının kısmen yerinde olmadığını, dava konusu marka başvurusunun müvekkilinin markalarına ayniyet derecesinde benzediğinden SMK madde 6/1 uyarınca tümden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, bu nedenle marka başvurusunun SMK madde 6/4 ve 6/5 uyarınca tümden reddi gerektiğini, davalının kötüniyetli olması nedeniyle marka başvurusunun SMK madde 6/9 uyarınca tümden reddi gerektiğini ileri sürerek …’nın 16.08.2018 tarih….. sayılı kararının iptaline, marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamında kalan çekişmeli 41. Sınıftaki hizmetlerin itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerden farklı oldukları, taraf markaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde anlamsal, görsel ve işitsel olarak markaların birbirinin aynı/benzeri veya devamı olduğu intibaı uyandırsa da davalı markası kapsamında kalan sınıflar açısından aynı/aynı tür hizmetler tespit edilmediğinden davalı başvurusu ile davacı markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davacının markasının tanınmış marka olduğunun ve davalının marka başvurusunun kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, marka başvurusu kapsamında kalan mal ve hizmetler bakımından verilen ret kararının yerinde olmadığını, SMK 6/1 uyarınca iltibas riskinin bulunduğunu, mahkeme kararının gerekçeli olmadığını, itirazların karşılanmadığını, ilgili hizmetler bakımından markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, hizmetlerin bağlantılı olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu, davalının başvurusunun kötüniyetle yapıldığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden, dosyadaki uyuşmazlığın, davacıya ait ….. ibareli markalarının, davalının….sayılı ve “… en …” ibareli marka başvurusu yönünden SMK’nın 6/1, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı, … kararının yerinde bulunup bulunmadığına ilişkin olup, davanın iki aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin “… en …” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 36, 37, 41, 43. Sınıftaki hizmetlerin bulunduğu, başvurunun ilanı üzerine davacının …..sayılı “……ibareli markaları ile davalının başvurusuna konu ibarenin benzer olduğunu ileri sürerek itirazda bulunduğu, davacının itirazının Markalar Dairesince kısmen kabul edildiği, davalının marka başvurusunun kapsamından 36, 37 ve 43. Sınıflardaki hizmetlerin çıkartılmasına karar verildiği, davacının bu karara yönelik yeniden inceleme isteminin de … …. sayılı kararı ile nihai olarak kısmen kabul edildiği, davalının başvurusunun kapsamından 41. Sınıf “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri”nin çıkartılmasına karar verildiği görülmekte olup, dava konusu kısmi ret kararları sonrasında davalının başvurusunun kapsamında 41. Sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” hizmetlerinin kaldığını, esasen dava konusu uyuşmazlığın davacının itirazına mesnet markalarının kapsamlarında bulunan mal ve hizmetler ile davalının başvurusu kapsamında kalan 41. Sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” hizmetlerinin SMK’nın 6/1. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olup olmadığı, davacının markasının tanınmışlığının etkisinin olup olmayacağı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Bu durumda önemli olan, halkın işaretler arasında herhangi bir şekilde herhangi bir nedenle bağlantı kurma ihtimali olup, buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelimedir ve şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ile bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir (Yargıtay HGK, 15/11/2013 Tarih, ….
Açıklanan hükümler çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve …. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalının başvurusuna konu ibarenin “… en …” olduğu, davacının itirazına mesnet markalarının “……” ibarelerinden oluştuğu, tarafların markalarının yüksek düzeyde benzer olduğu ve iltibas ihtimali taşıdığı kanaatine varılmış olup, mahkemece de aynı sonuca ulaşılmıştır.
Diğer taraftan, somut olayda, davalı tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut delillerin bulunmadığı, ayrıca markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olayın da somut uyuşmazlık açısından gerçekleşmediği için başvuru sahibi davalı şirketin dava konusu marka başvurusu yönünden kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmış olup, mahkemece bu hususta da aynı sonuca varılmıştır.
6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesinin somut uyuşmazlığa tatbik edilebilmesi için karşılaştırılan markaların kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği şartının gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan irdelemede davalının başvurusunun 41. Sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” üzerinde, davacının markalarının ise 35, 36, 37, 39, 41, 43, 44, 45. Sınıflardaki “35.Sınıf: İş ile ilgili hizmetler, özellikle otellerin ve parça mülkiyetli (kondominyum) otellerin idaresi ile ilgili konularda danışmanlık hizmetleri ve bunlarla ilgili franchising hizmetleri. 36.Sınıf: Gayrimenkul hizmetleri, özellikle, gayrimenkul komisyonculuğu, gayrimenkul mülkiyeti sağlama, gayrimenkul hisse senedi paylasımı hizmetleri, özellikle gayrimenkul, kat (kondominyum) ve apartman mülkiyeti için idare ve düzenleme hizmetleri; gayrimenkul yatırım, gayrimenkul idaresi, gayrimenkul devre mülk hizmetleri ve kat, apartmanlar ve lüks apartmanlar da dahil olmak üzere gayrimenkul ve taşınmaz mal finansal kiralama hizmetleri. 37.Sınıf: İnşaat hizmetleri, inşaat araç – gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri. Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri. 39.Sınıf: Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri (tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, kurye hizmetleri dahil). Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Tekne barındırma hizmetleri. Boru hattı ile taşıma hizmetleri. Elektrik dağıtım hizmetleri. Su temin hizmetleri. Taşıt ve malları kurtarma hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. Çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri. 41.Sınıf: Entertainment services, namely, live performances by a musical group. Eğlence hizmetleri, eğlence tesislerinin sağlanması hizmetleri; kulüp hizmetleri (eğitim ve eğlence amaçlı); karaoke hizmetleri, diskotek hizmetleri, eğlence merkezi hizmetleri, gece kulübü hizmetleri. 43.Sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri…. ve tatil yeri hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri. Hotel, motel, resort hotel, and motor inn services; hotel reservation services; restaurant, bar, and catering services; food and beverage preparation services; cafe and cafeteria services; providing information about hotel vacation packages. 44.Sınıf: Tıbbi hizmetler. Güzellik bakımı hizmetleri. Veterinerlik ve hayvancılıkla ilgili hizmetler. Tarım, bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetler. Beauty salon and hairdressing services. 45.Sınıf: Hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil). Güvenlik hizmetleri. Evlendirme büroları hizmetleri. Cenaze hizmetleri. Giysi kiralama hizmetleri. Yangın söndürme hizmetleri. Refakat etme hizmetleri.” mal ve hizmetlerin yer aldığı görülmektedir.
Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken, çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …. Karar ve 24/01/2017 tarihli, “… …. – …-…” ibareli markalara yönelik olarak verdiği kararında; davacının … ibareli bir çok markasıyla davalının “…-art” ibareli başvurusu arasında 39. sınıfın tamamı ve 43.01, 43.02 sınıfta yer alan hizmetler yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle, görsel olarak da davalı markasında “…” ibaresinin baskın unsur olarak kullanılması, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunması, taraf markaları arasında benzer mal ve hizmetler olan 39. sınıf ile 43.01 ile 43.02 hizmet sınıfı yönünden iltibasın bulunduğu belirlenmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ….Karar ve 20/04/2014 tarihli, “…… ibareli markalara yönelik olarak verdiği kararında; davalı başvurusunun konusu olan işaretin “… …” ibaresinden oluştuğu, asıl ve ayırt edici unsurunun bir bütün olarak “…” harfinde bulunduğu, davacının markalarının hayvan bakımı hizmetlerini içermediği, ancak başvuruda yer alan hayvan bakım hizmetlerinin davacı markalarında yer alan hizmetlerle aynı tür sayılması gerektiği, zira geçici konaklama hizmetlerini sunan işletmelerde müşterilerin hayvanlarının bakımının da üstlenildiği, öte yandan hizmetlerin aynı sektörde birlikte sunulması, benzer ihtiyaçları gidermeleri, birbirleri yerine ikame edilebilme olanaklarının bulunması ve özellikle işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin iltibas kavramı içerisine dahil edilmesi karşısında davalı başvurusu ile davacı markalarının kapsamındaki kalan hizmetlerin de aynı tür sayılmalarının zorunlu bulunduğu belirlenmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …. Karar ve 03/12/2012 tarihli, “… … – …-…” ibareli markalara yönelik olarak verdiği kararında; davacının markalarının 37 ve 43. sınıf hizmetleri içerdiği, bir markanın kullanılmamasının korunmamasını gerektirmediği, hizmetlerin aynı sektörde birlikte sunulması, benzer ihtiyaçları gidermeleri, birbirleri yerine ikame edilebilme olanaklarının bulunması ve özellikle işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin iltibas kavramı içerisine dahil edilmesi karşısında davalı başvurusu ile davacı markalarının kapsamındaki hizmetlerin aynı tür sayılmalarının zorunlu bulunduğu belirlenmiştir.
Tüm bu hususlar birlikte irdelendiğinde, davalı tarafın başvurusunda yer alan 41. Sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” ile davacının itirazına mesnet markalarının kapsamında yer alan yukarıda belirtilen emtianın/hizmetlerin, hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri dikkate alındığında, hizmetlerin aynı sektörde birlikte sunulması, benzer ihtiyaçları gidermeleri, birbirleri yerine ikame edilebilme olanaklarının bulunması ve özellikle işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin iltibas kavramı içerisine dahil edilmesi karşısında davalı başvurusu ile davacı markalarının kapsamındaki hizmetlerin aynı tür sayılmalarının zorunlu bulunduğu, normal düzeyde bilgilendirilmiş, makûl ölçüde dikkatli, işaret ve markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan ve daha önce yararlandığı ürünlerle ilgili markanın göz ve kulağında kalan izine dayanarak sonraki 41. sınıf hizmet alımlarında aynı markayı taşıyan hizmetlerden yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki alıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu derhâl ve hiç düşünmeden ilk bakışta algılamalarının mümkün olmadığı, anılan hizmetlerle ilgili satın alma süresi içerisinde davacının … ibareli seri mahiyetteki markalarını taşıyan sınıf hizmetlerden satın almak isterken davalının işaretini taşıyan hizmetleri satın alma yönünde tercihte bulunabilecekleri, bir kısım alıcıların iki farklı marka karşısında bulunduğunu algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, davalı başvurusunun davacı markalarının serisi içerisine sızmış bulunması ve her iki işaretin bütüncül olarak göz ve kulakta bıraktığı izin bu kabulü zorunlu kıldığı, somut uyuşmazlıkta SMK’nın 6/1. maddesinin koşullarının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan, SMK’nın 6/5. maddesi uyarınca, tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
Mahkemece, davacının tanınmışlık ile ilgili olarak herhangi bir ispat vasıtasına dayanmamış olduğu gibi, davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığı için 6769 sayılı SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı belirtilmiş ise de, emsal içtihatlar nazara alındığında mahkemenin bu gerekçesinin yerinde bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … Karar ve 02/03/2020 tarihli, “… … – … ….. ibareli markalara yönelik olarak verdiği kararında, davacı markalarının (… …) özellikle otelcilik ve restoran hizmetleri yönünden tanınmış olduğu, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, …. 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin…. Karar ve 09/12/2019 tarihli, “… … – ….” ibareli markalara yönelik olarak verdiği kararında, davacının markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin asıl ve ayırt edici unsurunun bir bütün olarak …. olmasına rağmen ilk bakışta … kelimesinin göze çarptığı, benzerliğin bulunduğu, davacının markalarının 43. sınıf hizmetleri tümden içerdiği, davacının “…” ibareli markasının yazılı ve görsel tanıtım araçları ile gerçekleştirilen kuvvetli reklâm, uzun süreli kullanım, sponsorluklar, kaliteli ve yaygın dağıtım ile ilgili sektör dışına taşacak biçimde, geçici konaklama ve bununla beraber yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri bakımından tanınmışlık vasfını kazandığı, tanınmış markaların daha yüksek bir korumayı hak ettiği, davacı markalarının kapsamındaki hizmetlerle ilişkilendirilmesi kaçınılmaz nitelikteki 43/1-4. sınıf hizmetler için başvurunun tescilinin, davacı markalarının tanınmışlığından haksız yararlanma sağlayabileceği, davacı markalarının ayırt edici gücünun ve etkileme alanının zayıflayacağı, davacının 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi hükmüne dayanarak da davalı şirketin başvurusunun tesciline itiraz edebileceği belirlenmiştir.
Bu hususlar birlikte irdelendiğinde de, davacı markalarının özellikle otelcilik ve restoran hizmetleri yönünden tanınmış olduğu (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, …. davacının “…” ibareli markasının yazılı ve görsel tanıtım araçları ile gerçekleştirilen kuvvetli reklâm, uzun süreli kullanım, sponsorluklar, kaliteli ve yaygın dağıtım ile ilgili sektör dışına taşacak biçimde, geçici konaklama ve bununla beraber yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri bakımından tanınmışlık vasfını kazandığı, tanınmış markaların daha yüksek bir korumayı hak ettiği, davacı markalarının kapsamındaki hizmetlerle ilişkilendirilmesi kaçınılmaz nitelikteki dava konusu 41. sınıf hizmetler için başvurunun tescilinin, davacı markalarının tanınmışlığından haksız yararlanma sağlayabileceği, davacı markalarının ayırt edici gücünün ve etkileme alanının zayıflayacağı, davacının SMK’nın 6/5. maddesine göre de davalı şirketin başvurusunun tesciline itiraz edebileceği kanaatine varılmıştır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/06/2019 gün ve…. K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın KABULÜ ile, …… sayılı … kararının İPTALİNE,
3-….sayılı “… en …” markası tescil edilmediği için davacının hükümsüzlük talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 35,90 TL. harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece yargılaması sırasında yapılan 41,10 TL ilk masraf, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 229,00 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı 131,10 TL olmak üzere toplam 2.201,20 TL yargılama gideri ve 35,90.TL peşin harç tutarı eklenerek oluşan toplam 2.237,10 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip