Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : … Kararının İptali
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/02/2019 tarih ve… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı Şirketin, müvekkili şirketin tescilli markalarında esas unsur durumunda olan “…” ibaresi ile açıkça iltibas yaratacak “…” ibaresinin, 20, 25, 27 ve 40. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, müvekkilinin “…” asıl unsurlu markalarına dayalı olarak başvuruya yaptığı itirazın, Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, bu karara yaptıkları itirazın ise … tarafından kısmen kabul edildiğini ve davalı başvurusunda yer alan bir kısım mal ve hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarıldığını, başvuru kapsamında yalnızca 40. sınıftaki bir kısım hizmetlerin kaldığını, oysa bu hizmetler bakımından da müvekkiline ait marka tescillerinin kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzerlik ve iltibas bulunduğunu, müvekkiline ait markaların birçoğunun 40. sınıftaki hizmetlerde tescilli olduğunu, ayrıca 40. sınıfta yer alan birtakım hizmetler ile benzer olabilecek emtia da tescillerinin bulunduğunu, diğer taraftan müvekkili markalarının tanınmış bulunduklarını ve başvurunun tescili halinde müvekkili markalarının itibarına zarar verileceğini, ayırt edici karakterlerinin zedelenebileceğini veya davalının bu tanınmışlıktan haksız yarar sağlayabileceğini, davalı başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, …’nın…sayılı kararının iptaline, ….sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan hizmetlerle davacı markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili başvurusunun kapsamında kalan hizmetlerle davacı markalarının kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler arasında benzerlik bulunmadığını, davacı şirketin 40. sınıfta yer alan hizmetler için tanınmış markası bulunmadığını, müvekkili markasının iltibas yaratmayacak düzeyde özgün bir niteliğe sahip olduğunu, yazı stili, rengi ve karakter puntosu olarak davacı yanın … markasından kesin çizgilerle ayrıldığını, … markasının kelime uzunluğu, harf sayısı ve işaret yapısı gözetildiğinde bu markanın görsel olarak davacı markalarıyla benzemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, başvuru kapsamında yer alan “adi metallerin işleme hizmetleri, fotoğrafik ve sinematoğrafik ürünlerin işlenmesi hizmetleri (banyo, baskı, fotogravür hizmetleri dahil), ahşap ve kereste işleme hizmetleri, sanat eserlerinin çercevelenmesi hizmetleri, malzemelerin montajı (3. Şahıslar adına) hizmetleri, kağıdın işlenmesi, baskı hizmetleri, ciltcilik hizmetleri, plastik işleme hizmetleri” yönünden dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında bir tescil engelinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, …’nın 30/06/2015 tarih…. sayılı kararının itirazın kısmen reddiyle ilgili kısım yönünden kısmen “adi metallerin işleme hizmetleri, fotoğrafik ve sinematoğrafik ürünlerin işlenmesi hizmetleri (banyo, baskı, fotogravür hizmetleri dahil) ahşap ve kereste işleme hizmetleri sanat eserlerinin çercevelenmesi hizmetleri malzemelerin montajı (3. Şahıslar adına) hizmetleri kağıdın işlenmesi baskı hizmetleri ciltcilik hizmetleri plastik işleme hizmetleri” yönünden iptaline, … iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili katılma yoluyla, dava konusu markanın emtia listesinde yer alan; “çömlekçilik hizmetleri.. … metallerin işlenmesi hizmetleri. gıdaların işlenmesi hizmetleri. hayvan kesim hizmetleri. sıvı, kimyasal madde, gaz, hava işleme hizmetleri. cam ve optik cam işleme hizmetleri. diş teknisyenliği (döküm) hizmetleri. enerji üretimi hizmetleri, jeneratörlerin kiralanması hizmetleri.” emtiası bakımından … kararının iptali koşullarının oluşmadığı yönünde verilen kararın yerinde olmadığını, 40. sınıfta yer alan örneğin “… metallerin işlenmesi” hizmetinin, müvekkil şirketin markalarının kapsamında yer alan “adi metallerin işlenmesi” hizmeti ile benzer bulunduğunu, aynı şekilde 40. sınıfta yer alan “cam ve optik cam işleme hizmetleri.” ve “çömlekçilik hizmetleri” ile müvekkil Şirketin markalarının kapsamında yer alan “camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları.” arasında benzerlik olduğunu, müvekkiline ait … markalarının tanınmış olduğu kabul edilmesine rağmen, düşük düzeyde benzer veya farklı olduğu tespit edilen hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesindeki koşulların oluşmayacağı yönünde karar verilmesinin de kabul edilemeyeceğini, “mal ve hizmetlerin düşük düzeydeki benzerliğinin, markaların yüksek düzeydeki benzerliği ile bertaraf edilebileceği” şeklinde var olan yargı kararlarının da hiçbir şekilde dikkate alınmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir
Davalı … vekili, başvuru kapsamında kalan hizmetlerle itiraz gerekçesi markaların tescil kapsamındaki emtiaların aynı veya benzer olmadığını, bu emtialar yönünden markalar arasında iltibas ihtimali bulunmadığını, bu hizmetlerin ortalama tüketici kitlesinin dikkat ve algı düzeyinin göz ardı edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamında kalan “adi metallerin işleme hizmetleri, fotoğrafik ve sinematoğrafik ürünlerin işlenmesi hizmetleri (banyo, baskı, fotogravür hizmetleri dahil), ahşap ve kereste işleme hizmetleri, sanat eserlerinin çercevelenmesi hizmetleri, malzemelerin montajı (3. Şahıslar adına) hizmetleri, kağıdın işlenmesi, baskı hizmetleri, ciltcilik hizmetleri, plastik işleme hizmetleri” yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, bunun dışında kalan hizmetler yönünden ise emtia benzerliği bulunmadığından iltibas doğmayacağı, davacı markasının ayırt edici niteliği, tanınmışlık düzeyi, marka işaretleri arasındaki benzerlik seviyesi gözetildiğinde, başvuru kapsamındaki farklı hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı … vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı … vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı … ile davalı …’ndan ayrı ayrı alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacı ve davalı Kurumdan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı ile davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…