Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1645 E. 2021/872 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/09/2019 tarih ve… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin… sayılı kararla işaret ve markaların benzer olmaması gerekçesiyle reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hukuka aykırı Kurum kararının iptaline ve davalı adına tescili halinde markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafından markalarda benzerliğe sebebiyet verdiği ifade olunan “…..” ibaresinin ticaret hayatında herkesin kullanımına açık olduğunu, bu sebeple zayıf marka konumunda olduğunu, başvurunun biçim, renk ve düzenleme tarzı itibariyle davacının markalarındakinden farklılaştığını, davacı … davalı markalarının bütüncül olarak korunmasının sözkonusu olabileceğini, davacı markaları ile davalı başvurusunun konusu olan işaret arasında anlamsal, görsel ve sescil olarak iltibasa yol açabilecek derecede bütünsel bir benzerlik bulunmadığını, bu nedenle başvurunun davacı markalarıyla iltibas yaratması ihtimalinin de bulunmadığını, davacının markalarının tanınmış olmasının da sonucu değiştirmeyeceğini, başvurunun kötüniyetli olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, her iki şirketin icra ettikleri iş kolunun birbirinden oldukça farklı sektörler olduğunu, markalar arasında benzerlik ya da ilişkilendirilme ihtimalinin bulunmadığını, zira farklı tüketici kesimlerine hitap ettiklerini, davacının … ibareli markasının ayırt ediciliğinin düşük olduğunu ve bir kişinin tekeline bırakılamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, para ibaresinin, ticaret hayatında herkesin kullanımına açık, ayırt ediciliği bulunmayan, bir kimseye bağlanması olanaksız olduğu, davacının her bir markasında … ibarelerinin kullanılıyor olmasının, kelime olarak tanımlayıcı nitelikte ve ticaret hayatında herkesin kullanımına açık olduğundan ayırt ediciliği bulunmayan bu sözcük üzerinde ona markasal tekel kurma hakkı sağlamayacağı, davalıya ait başvuru konusu işaret “…. ve …. ile 100 …” unsularının biraraya getirilerek oluşturulduğu, görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktığı umumi intiba bakımından bütün olarak ayırt ediciliği bulunduğu, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmak kötüniyet olarak değerlendirilemeyeği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme kararının aksine davaya konu “… 100 50” ibareli marka ile müvekkil şirkete ait “….” ibareli seri markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik olduğunu, somut olayda, aranan tüm şartların gerçekleştiğini, davaya konu “…. 100 50” markasının bu haliyle, orta düzeydeki bir tüketici bakımından en azından aynı ve/veya kardeş ve/veya birbiri ile bağlantılı işletmelere ait olduğu kanaatini bırakmakta olup, söz konusu bu işaretler arasında iltibas olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli seri markaların yapılan yatırımlar ve yoğun kullanım sonucunda tüketici nezdinde ayırt edici nitelik kazandığını, tanınmış markalarda, markanın benzerini seçen ya da kullanan kişinin, bu kullanımı ya da seçimi haklı kılacak bir gerekçeyi ortaya koyması gerekmekte olup, somut olayda, dava konusu karara mesnet markanın seçilmesinin haklı bir nedeni olmadığı, sadece ve sadece müvekkile ait markanın bilinirliğinden yararlanmak amacı ile bu ibarenin tescil edilmek istendiğini, ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirketin marka başvurusuna konu olan “…. 100 50+Şekil” ibaresi ile davacının itirazına mesnet gösterdiği “….” ibareli markalar arasında SMK’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip