Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1644 E. 2021/876 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/09/2019 tarih ve…. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin…. ibareli 36. Sınıftaki hizmetleri içeren …. ibareli 35, 37, 39, 42. Sınıftaki hizmetleri içeren … ibareli 5,8 24, 35, 36, 38. Sınıf hizmetleri içeren…;… ibareli 35. Sınıftaki hizmetleri içeren…. … ibareli 3, 21, 28. Sınıftaki hizmetleri içeren … ibareli 29, 30 ,31. Sınıftaki hizmetleri içeren … ibareli 40 41. Sınıftaki hizmetleri içeren …. … ibareli 35, 41. Sınıftaki hizmetleri içeren …. … ibareli 35, 41. Sınıftaki hizmetleri içeren…. 41, 42. Sınıftaki hizmetleri içeren …. ibareli 35. Sınıftaki hizmetleri içeren …. sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 19.10.2017 tarihinde kelime, okunuş, anlam ve umumî intiba olarak müvekkilinin tanınmışlık vasfı taşıyan markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikte 10, 20, 24.sınıf hizmetleri içeren “…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu,… kod numarası verilen başvurunun…. ilânı üzerine kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduklarını, … Dairesinin itirazı reddettiğini, bunun üzerine kararın kaldırılması ve başvurunun reddi istemiyle yeniden itirazda bulunduklarını, YİDK tarafından … sayılı kararla itirazın reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, çünkü müvekkilinin 10, 20, 24. Sınıf ürünleri içeren markalarının da bulunduğunu, başvurunun anılan markaları ile iltibasa neden alacağını, ayrıca tanınmışlığı bulunan markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp onların itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini, başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek hukuka aykırı Kurum kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, başvuru konusu “…” ibareli işaretin davacı markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını, zira … ve başvuruda ortak olan makro ifadesinin “büyük, geniş ve uzun” anlamlarına geldiğini, anlamı itibariyle ayırt ediciliğinin düşük seviyede olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “….” ve “….” esas ibareli markaları ile davalının “….” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, makro veya macro ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığı, ancak yanına getirilecek başka sözcük, renk ve şekillerle birlikte markasal anlamda ayırt edicilik kazanabileceği, başvurunun kötüniyetli olduğunu gösterir hiçbir vakıa ve emarenin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, yerel mahkeme kararının aksine davaya konu “…” ibareli marka ile müvekkil şirkete ait … ibareli seri … arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, nitekim müvekkiline ait markalarda yer alan ikincil unsurların, tanımlayıcı nitelikte olup, esas unsurun “…” olduğunu, başvuru markasının da esas unsurunun müvekkili şirket markalarında olduğu gibi makro ibaresi olduğunun açık bulunduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da taraf markalarının aynı / aynı tür / benzer / ilişkili olduğunun belirlendiğini, “…” markasının bu haliyle, orta düzeydeki bir tüketici bakımından en azından aynı ve/veya kardeş ve/veya birbiri ile bağlantılı işletmelere ait olduğu kanaatini bırakmakta olup, söz konusu bu işaretler arasında iltibas olduğunu, yerel mahkeme kararının aksine müvekkili Şirkete ait …. ibareli markaların yoğun kullanım ve tanıtım neticesinde ayırt edicilik kazanmış ve tüketici nezdinde tanınmış … olup, SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğunu, tanınmış markalarda, markanın benzerini seçen ya da kullanan kişinin, bu kullanımı ya da seçimi haklı kılacak bir gerekçeyi ortaya koyması gerekmekte olup, somut olayda, dava konusu karara mesnet markanın seçilmesinin haklı bir nedeni olmadığını, sadece ve sadece müvekkile ait markanın bilinirliğinden yararlanmak amacı ile bu ibarenin tescil edilmek istendiğinin tartışmasız olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının Şirketin “….” ve “….” esas ibareli itirazına mesnet markaları ile davalının “…” ibareli marka başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede, SMK’nın 6/1. maddesi anlamında bir benzerlik bulunmadığı, davalının dava konusu başvurusunun kötüniyetli yapıldığının dosya kapsamına göre kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip