Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1594 E. 2021/817 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/05/2019 tarih ve… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, “…” markası ile ilgili olarak başvuruda bulunduğunu ve davalı tarafından 22.06.2017 tarihli kararı ile “…” markasının ilanda yayınlanmasına karar verildiğini, yayına itiraz üzerine ”…” markasının ilandan çıkarıldığı, davalının bu kararına karşı itirazda bulunulduğu, ancak … YİDK’nın…. sayılı kararı ile bu itirazın da reddedildiğini, oysa SMK’nın 5/1-b ve 5/1-c maddelerindeki koşulların bulunmadığını, müvekkilinin ”… …” markasının tescilli olduğunu ileri sürerek … YİDK’nın …. sayılı kararının (a) bendinin iptal edilmesine,…. başvuru nolu “…” markasının 5. ve 30. sınıflar yönünden tesciline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu olan “…”ibaresinin reddedilen emtianın tümü bakımından marka olma özelliğine haiz bir işaret olmadığı, emtia dikkate alındığında “…” ibaresinin direkt olarak tasvir edici niteliğinin bulunduğu, emtia üzerinde “…” ibaresi ile karşılaşan tüketicinin bu ibareyi vasıf bildirici olarak göreceği, markasal anlamda algılayamayacağı, diğer bir deyişle “…” ibaresi söz konusu emtia bakımından tüketiciler nezdinde bir mal veya hizmetin kaynağını somutlaştıracak ve onu diğerlerinden farklı kılabilecek güce ve ölçülere sahip olmadığı, “…” İngilizce adıyla “…-…” anlamına ve algısına geldiği, bunun bir teknik olduğu ve ağırlıklı olarak kahve için kullanıldığı, ancak davacı firma vekilinin bahsettiği gibi ilk defa kendilerince bulunmadığı, kahve için geçerli olan bir yöntemin çay için de kullanılabilmesinin mümkün olduğu ve bu hakkın kendisine tanınan özel bir hak olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporunun yanılgılı değerlendirme ile hatalı sonuca ulaştığını, “demlemek” kavramı ile “dem” kavramlarının farklı kavramlar olduğunu, öte yandan “…” kavramının bir çay demleme yöntemi olduğu algısının da hiçbir bilimsel karşılığının bulunmadığını, dava konusu ibare ile “…” olup, dava ile iddianın “…” ibaresinin bir çay demleme yöntemi olmadığı, “…” ibaresiyle, demlenmiş ürünün soğuk hali, yani soğuk tüketilecek çayın ifade edildiğini, vurgulanan ürünün üretim aşaması ile alakalı değil tamamen tüketimi ile alakalı olduğunu, “…”in bir demleme yöntemi olmadığını, … …” markasıyla müvekkilinin tescilli başvurusu karşısında SMK 5/2 kapsamında yapılan değerlendirmenin de hakkaniyete uygun olmadığının açık olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının başvurusuna konu “…” ibaresinin, reddedilen emtianın tümü bakımından, SMK’nın 5/1-b maddesi uyarınca ayırt ediciliğinin bulunmadığı, SMK’nın 5/1-c maddesi uyarınca da vasıf bildirici olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip