Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1593 E. 2021/823 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2019
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/05/2019 tarih ve….. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 1988 yılından bu yana pastacılık sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olup “…” markalı ürünleri bugün 70’den fazla ülkeye sattığını, ürünlerini diğer markalarının yanında “…” markası altında sunmakta olduğunu ve “…” markasının gerek tek başına gerekse sair kelimeler ile birlikte tescilli bulunduğunu, ilk olarak 22/04/1993 koruma tarihli ….. sayılı markası ile tescil edildiğini, bu markanın günümüzde müddet olduğunu, aynı zamanda 29, 30 ve 32. Sınıflarda …. …., 30. Sınıfta tescilli ….., 32. Sınıfta tescilli .. …., 29. Sınıfta tescilli….., 29. Sınıfta tescilli…..3. Sınıflarda tescill……markasının … …..’a devredildiğinin öğrenildiğini, davalı adına tescilli bu markanın müvekkilinin “…” ibareli markaları ile son derece benzer olup, aynı ve benzer mal ve hizmetleri ve 6. maddesi uyarınca hükümsüz kılınması gerektiğini ileri sürerek davalının markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hükümsüzlük davasının, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılabileceğini, markanın tescil tarihleri dikkate alınarak davacı tarafın beş yıl boyunca sessiz kaldığı göz önünde bulundurulduğunda, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, “…” markasının tanınmış marka haline geldiği yönündeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça hükümsüzlüğü talep edilen markalar incelendiğinde görüleceği üzere davacı markaları ile benzerlik teşkil etmediğinin açık olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ….. tescil sayılı markanın kapsamında yer alan 30. Sınıftaki tüm mallar, 35. Sınıftaki tüm hizmetler ve 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” ile davacının …. sayılı “…”,…. sayılı “….. sayılı “…”, …. sayılı “…”,….. sayılı “…”,…. sayılı “……. sayılı “……. sayılı “…” markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ….. tescil sayılı markanın kapsamında yer alan 30. Sınıftaki tüm mallar ile 35. Sınıftaki tüm hizmetler yönünden ve ayrıca 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” bakımından ortalama tüketicinin ayırdığı satın alma/faydalanma süresi içinde, davalının…… tescil sayılı markasını gördüğünde davacının ……….2 sayılı “…” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, ortalama tüketici nazarında bu markaların aynı işletmeye ait marka, idari ve ekonomik açıdan birbirleriyle bağlantılı işletmelere ait markalar olduğu konusunda izlenimi doğurabileceği (yanılgı yaşabileceği) bu açıdan taraf markaları arasında bu mallar/hizmetler yönünden gerek mülga 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki gerekse 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibas nedeniyle…… tescil sayılı markanın kapsamında yer alan 30. Sınıftaki tüm mallar ile 35. Sınıftaki tüm hizmetler yönünden ve ayrıca 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden 6769 sayılı kanunun 25/1-5 maddesindeki hükümsüzlük koşulu oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu …… tescil sayılı markanın kapsamında yer alan 30. Sınıftaki tüm mallar ile 35. Sınıftaki tüm hizmetler yönünden ve ayrıca 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, dava konusu markanın kapsamında yer alan “Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacı tarafça hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep markanın müvekkili adına kayıtlı bulunmadığını, davacı tarafın beş yıl boyunca sessiz kaldığını, davacı tarafın tanınmış (bilinen) marka haline gelindiği yönündeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça, hükümsüzlüğü talep edilen marka incelendiğinde görüleceği üzere davacı tarafın markaları ile benzerlik arz etmediğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının kaldırılmasını, davanın tümünün reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin markasının tanınmış marka olması nedeniyle davanın tümünün kabulüne karar verilmesi gerektiğini, 43. Sınıfta alan “Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri.” Yönünden ilişki kurulabileceğini, tanınmışlıktan yararlanma, haksız yarar sağlanması, itibarına zarar verilmesi gibi durumların oluşacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kısmen ret kararının kaldırılmasını, davanın tümünün kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1- Dava, marka hükümsüzlüğü
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu ….. sayılı markanın dava tarihinde ve halen davalı adına tescilli olduğu, davalının…… tescil sayılı markasının kapsamında yer alan 30. Sınıftaki tüm mallar, 35. Sınıftaki tüm hizmetler ve 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” açısından davalının markası ile davacının yukarıda belirtilen “…” esas ibareli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesindeki iltibas nedeniyle …… tescil sayılı markanın kapsamında yer alan 30. Sınıftaki tüm mallar ile 35. Sınıftaki tüm hizmetler yönünden ve ayrıca 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” yönünden hükümsüzlük koşulunun oluştuğu, dava konusu markanın kapsamında yer alan “hayvan bakım evleri hizmetleri” yönünden, markalar arasında sınıfsal bir benzerlik bulunmadığı gibi davacının mesnet markalarının tanınmışlığının dosya kapsamında ispat edilemediği, ayrıca tanınmışlıktan yararlanma, haksız yarar sağlanması, itibarına zarar verilmesi gibi durumların da dosya kapsamına göre sabit bulunmadığı, davalının markasının kötüniyetli olarak tescil edildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer istinaf itirazlarının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davacı vekili katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu markanın kapsamında yer alan “Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil)” yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Gerçekten de yukarıda belirlendiği üzere, davacının mesnet markalarının kapsamında 29, 30, 32, 33. Sınıfların da bulunduğu, davalının markasının kapsamında bulunan, 43. Sınıf; “Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil)”nin davacının mesnet markalarının kapsamında bulunan bu mallar ile ilişkilendirilebilecek nitelikte olduğu, 43/2. sınıftaki “yiyecek içecek sağlanması hizmetlerinin” kafe hizmetlerini de kapsadığı, günü birlik dinlenme yerlerinin açık alanlarının da yiyecek içeçek tüketen müşterilere hizmet verecek şekilde düzenlendiği, bu benzerliğin Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin çeşitli kararlarında da benimsendiği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin…..7 Karar ve 14/01/2020 Tarihli;….. Karar ve 11/11/2019 Tarihli,…. Karar ve 12/04/2021 Tarihli.), bu itibarla davalının markasının kapsamında bulunan 43. Sınıf; “Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil)” yönünden de hükümsüzlük koşulunun oluşmuş olması nedeniyle, bu sınıf yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi kanaat ile 43. Sınıf; “Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil)” yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 15/05/2019 gün ve ……. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, dava konusu ……tescil sayılı markanın kapsamında yer alan 30. Sınıftaki tüm mallar ile 35. Sınıftaki tüm hizmetler yönünden ve ayrıca 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.”, “Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). yönünden markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkin edilmesine,
4-Fazlaya ilişkin, dava konusu markanın kapsamında yer alan 43. Sınıftaki “Hayvan bakım evleri hizmetleri.” istemi yönünden davanın REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.500,00 bilirkişi ücreti, 261,00 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 42,40 TL tebligat masrafından oluşan toplam 1.803,40 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1/2 kabul edilerek 901,70 TL’ye 31,40 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı bedeli eklenerek toplam 964,50 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı şirket tarafından istinaf aşamasında yapılan 46,10 TL posta masrafından oluşan yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre takdiren 1/2’si olan 23,05 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı şirkete verilmesine, bakiyesinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
11-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Davalı şirketten alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı şirket tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalı şirketten tahsili ile hazineye irat kaydına,
13-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
14-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021

……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.