Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi Maddi ve Manevi Tazminat
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/07/2019 tarih ve… K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili adına … numarayla tescilli 19 adet çoklu tasarımın bulunduğunu, davalının bunlardan 1.1 ve 2.1’de yer alan tasarımlardan doğan haklara tecavüz niteliğinde ürünleri ürettiğini ve satışa arz ettiğini, davalı yanın imalathanesinde üretim ve satışa arz yapıldığına ilişkin aldıkları duyum üzerine, İnegöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği’nin … D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını ileri sürerek, müvekkilinin… sayılı tasarımlardan doğan haklarına tecavüzün önlenmesine, tecavüz oluşturan ürünler ve bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçların, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde imha edilmesine; şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, 06.04.2018 tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.06.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını 20.900,72 TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalıya ait ürünün, davacıya ait….numaralı tasarım ile belirgin bir benzerlik içerisinde olduğu, davalının, davacı tasarımının koruma kapsamındaki bir ürünün benzerini piyasaya sunduğu, ticaret alanına çıkardığı ve satışını yaptığı ve davalı komodininin, davacıya ait…. sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, buna karşılık davalıya ait ürün ile davacıya ai… nolu tasarımların benzer olmadığı, davalının “Komodin” ürününün satışını gerçekleştirmiş olduğu tespit edilmiş ise de, davalı tarafça kesilen fatura ve diğer ticari bilgi ve belgelerden, bu komodin ürününün, tasarım tesciline konu ürün olup olamadığının anlaşılamadığı, böyle bir durumda hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği (TBK m.51/I), özellikle uğranılan zararın miktarının tam olarak ispat edilememesi halinde hakimin, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirlemesinin (TBK m.50/II) gerektiği, buna göre davacının seçtiği SMK 151/2-b maddesindeki maddi tazminatın 10.000,00TL olarak belirlenmesinin hakkaniyete uygun olacağı, 10.000,00 TL manevi tazminatın da olay bakımından uygun kabul edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacının…. tescil nolu komodin tasarımına tecavüz teşkil eden ve İnegöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin….D. İş nolu dosyasında ihtiyati tedbir yolu ile el konularak toplatılmasına karar verilen ürünlerin imhasına, Borçlar Kanunu 50/2. maddesi uyarınca takdiren 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, 06.04.2018 tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davacının tasarımı ile davalı müvekkilin komodini arasında hatırı sayılır farklılıklar bulunduğunu ve benzeşen bazı unsurların, tasarım koruması kapsamında değerlendirilemeyecek harcıalem unsurlar olduğunu, buna rağmen davacının tasarımı ile davalı müvekkilinin komodini arasındaki benzerliklere dayanarak, davacının tasarımına tecavüz edildiği sonucuna ulaşılmasının, mahkemenin kendi gerekeçeli kararına ters düşen, hukuka aykırı bir sonuç olduğunu, davalı müvekkilinin satışını yaptığı komodinin, davacının tasarımının benzeri olduğu varsayımından hareket edildiğini ve bu konuda sübuta ermenin söz konusu olmadığını, gerek delil tespiti dosyasında gerekse yargılama sırasında ticari defterlerin incelenmesi neticesinde aldırılan bilirkişi raporunda, dava konusu…. nolu tasarıma konu ürünün üretilip satıldığına ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığını, bu durumda yerel mahkemece davacı lehine gerek maddi gerekse manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bir an için (aleyhe kabul anlamına gelmemek koşuluyla) davacının tasarımı ile davalı müvekkilinin ürettiği komidinin birbirine benzediği kabul edilse dahi sonucun değişmeyeceğini, zira komodinin üzerinde çok fazla yenilik yapılabilecek bir ürün olmadığını, mahkemenin piyasadaki aynalı şifonyerlerin genellikle benzer tasarımlara sahip olduğu tespitini yapmışken, komodin açısından bu değerlendirmeyi yapmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı tarafça …… adresindeki teşhir alanında sergilenen ve İnegöl 3. AHM.’nin…iş sayılı dosyasında tespiti yapılan ürünün, davacıya ait ….numaralı tasarım ile belirgin bir benzerlik içerisinde olduğunun, davalının bu ürünü anılan şekilde piyasaya sunduğunun, ticaret alanına çıkardığının ve satışını yaptığının, dolayısıyla davalı komodininin, davacıya ait … sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiğinin, mahkemece görüşüne başvurulan uzman bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığı, her ne kadar 25.04.2018 tarihli tespit bilirkişisi raporunda, tespit konusu ürünlerin üretiminin yapılmadığının görüldüğü bildirilmişse de, tespite gidilen adresin, davalının mobilya fuarındaki teşhir alanı olması sebebiyle bu yerde üretim yapılmamasının doğal olduğu, buna karşılık anılan tespit zaptında dinlenen, davalının oğlu… tarafından, “tespite konu ürünleri üretmediklerinin, kendilerinin ürettiği ürünlerin, teşhir alanında görülen ürünler olduğunun, bu ürünlere de Hanedan ismini verdiklerinin” bildirildiği, üstelik tespit konusu ürünlerin kendileri tarafından üretilmediyse nereden satın alındığının da bildirilmeyip, yargılama boyunca bu yönde hiçbir savunmanın yapılmadığı ve delilin de sunulmadığı, teşhir alanında sergilenen ürünlerin ise davacının ….sayılı tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğinin, yukarıda açıklandığı üzere gerek tespit bilirkişisi gerekse de ilk derece mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi ile belirlendiği, dolayısıyla mahkemece davalının ürününün anılan şekilde piyasaya sunulduğunun, ticaret alanına çıkarıldığının ve satışının yapıldığının ve sonuçta da davacıya ait …sayılı tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiğinin kabul edilmesinde ve davacı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, davalı tarafça kesilen fatura ve diğer ticari bilgi ve belgelerden, bu komodin ürününün, tasarım tesciline konu ürün olup olmadığının anlaşılamaması karşısında, mahkemece bilirkişi raporundaki tespitlerinden yararlanılsa da, bilirkişi raporunda varsayıma dayalı olarak belirlenen zarar tutarına itibar edilmeyip, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak, TBK’nın 50/II. maddesi uyarınca takdiren belirlenen zararın miktarının ve manevi tazminat tutarının, Dairemizce de hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 1.366,20 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 341,55 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL’nin davalı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 11/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…