Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1556 E. 2021/797 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/06/2019 tarih ve …K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin “…” ibareli marka başvurusuna kötü niyet iddiasıyla yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalının … sayılı markasını gerekçe göstererek müvekkili markalarına itiraz ettiğini ve bu nedenle taraflar arasında görülen ve görülmekte olan davalar bulunduğunu, davalının bahsi geçen markasını kullanmamasına rağmen marka ticareti yapma niyetinde olduğundan markanın müvekkiline devri için fahiş ücretler talep ettiğini, davalının … sayılı markasını kullanılmadığı iddiasına dayalı olarak Bakırköy 1.FSHHM’nin …esasına kayıtlı davayı açtıklarını, bu dava devam ederken dava konusu başvurunun yapıldığını, davalının markasının iptal edileceğini anlayınca bu davada verilen hükmün sonuçlarını ortadan kaldırmak amacıyla dava konusu başvuru ile birlikte marka başvuruları yaptığını, bahsi geçen davada mahkemece Anayasa Mahkemesi’nin 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin iptali nedeniyle davanın esası hakkında karar verrilmesine yer olmadığına karar verildiğini, aynı istemli davanın Bakırköy 1.FSHHM’nin….esasında yeniden açıldığını ve mahkemece davanın kısmen kabul edilerek markanın 23, 24 ve 26. sınıflar yönünden iptal edildiğini, dava konusu başvurunun bahsi geçen mahkeme kararlarının sonuçlarını ortadan kaldırmak maksadıyla yapıldığından kötüniyetli olduğunu ileri sürerek… sayılı YİDK kararının iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; davacının kötüniyet iddialarını ispatlayamadığını, Bakırköy 1. FSHHM’nin… sayılı dosyasında açılan davanın reddedildiğini, dava konusu marka başvurusunun, davalının …sayılı markasından farklı olduğunu, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olmadığını, Bakırköy 1 FSHHM’nın … sayılı esasında açılan dava sonucu mahkemece müvekkilinin …. sayılı markasını uyuşmazlığın temelini oluşturan 25. sınıfta kullandığının tespit edildiğini , müvekkilinin 2010 yılında kurulan davacı şirketten önce markalarını 2007 yılından beri kullandığını, müvekkilinin “…” ibareli markalarını korumak maksadıyla yaptığı itiraz ve açtığı davaların kötüniyet olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığını, taraflar arasında “…” markalı ürünlerin müvekkili tarafından üretim teklifini içeren sulh görüşmelerinin yapıldığını, bu görüşmelerin bir kısmının davacı tarafça talep edildiğini, davacının “…” ismini kullanmaktan imtina edeceğini belirtmesine rağmen bu kez “…” ibaresiyle müvekkilinin markasına tecavüzüne devam ettiğini, taraflar özelinde yapılan görüşmelerin kötüniyet olarak değerlendirilmesinin son derece zorlama bulunduğunu, dava konusu başvurunun daha önceki markalarının yeni bir versiyonu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirketin marka iptal davasına konu olan ” …..sayılı markası ile dava konusu “…” ibareli muhtelif sınıflarda yapılan marka başvurusunun işaretsel benzerlik oluşturmadığından aynı değil ayrı markalar olarak değerlendirilmesi gerektiği, diğer taraftan Bakırköy 1. FSHHM’de …. esasına açılan davanın reddine karar verildiği, davalının dava konusu marka başvurusunu kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili; mahkemece alınan bilirkişi raporu ve aynı iddialarla Ankara 2. FSHHM’nin … esasında açılan davada alınan bilirkişi raporunda da davalı şirketin marka başvurularının kötü niyetli olduğunun belirtilmesine rağmen mahkemece aksi yönde karar verildiğini, müvekkili tarafından kullanmama nedenine dayalı olarak Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde açtığı dava sırasında bilirkişi incelemesine karar verildikten sonra davalının kötü niyetli olarak bu davada verilecek kararın sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla diğer davalı nezdinde “…” ibareli marka başvurularında bulunduğunu, anılan davanın yasa değişikliği sebebiyle reddedildiğini, daha sonra açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verildiğini, mahkemenin bu davada davalı lehine karar verildiğine ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, HMK’nın 282. maddesi uyarınca hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği, kötü niyete ilişkin başka bir emare ve delil olmaksızın, salt kullanmama nedeniyle marka iptali davasının varlığına rağmen marka başvurusu yapılması olgusunun, başvurunun kötü niyetli olduğunun kabulü için yeterli bulunmadığı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2020 tarihli, …. sayılı ilamının da aynı yönde olduğu, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğunun ispatlanmadığı bu itibarla mahkemece aksi yöndeki bilirkişi raporuna itibar edilmemesinde de bir isabetsizliğin olmadığı, anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip