Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1545 E. 2021/812 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : … YİDK Marka Kararı İptali, Tescil

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/09/2019 tarih ve … K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin……. ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazı sonucunda, diğer davalı ….. sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiği, oysa müvekkilinin Türkiye’de tanınmış, sektörün önde gelen bir şirketi olduğunu, “…” ibaresinin müvekkili adına tescilli marka olduğunu, 30.09.2009 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile korunduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili adına tescilli bulunan “…” markasının, logo değişikliği ile yeniden tescilinin amaçlandığını, markalar arasında SMK 6. maddesi anlamında bir benzerliğin bulunmadığını, “…” ibaresinin çimento, beton sektöründe çok kullanılan bir ibare olup, İngilizce “…” (sağlamlık) kelimesinden geldiğini, bu sebeple “…” kökünün ilgili emtia bakımından herhangi bir ayırt ediciliğinin bulunmadığını ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve …. başvuru numaralı “…+şekil” markasının müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, başvuru kapsamındaki 19. sınıftaki malların, redde dayanak markanın kapsamındaki mallarla aynı/benzer bulunduğu, başvurunun standart karekterle yazılmış “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, gerek tek başına ve gerekse bir bütün olarak esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu, ayrıca “…” ibaresinin kırmızı bir renk ile oluşturulmasının, “…” ibaresinin ön plana çıkmasına neden olduğu, itiraza mesnet marka tescillerinin de ya sadece “…” ibaresinden ya da davaya konu marka başvurusuna benzer şekilde, en baş kısmında “…” ibaresi ve bu ibareden sonra gelen ek ibarelerden…. oluşturulduğu, yine itiraza mesnet markalarda, “…” ibaresinin kırmızı renkli bir kare formun içerisine yerleştirildiği ve beyaz renk ile tasarlandığı, bu durumun taraf markaları arasında benzerliğe yol açtığı, davaya konu “…” ibareli marka başvurusunun, davalıya ait seri markalar içerisine sızabilmesi ve bu nedenle de davalı markalarını çağrıştırması ve sonuçta da karıştırılması ihtimalinin ortaya çıkabileceği, başvurunun itiraza mesnet markalardan…. no’lu marka ile oldukça benzer bir şekilde tasarlanmış olduğu, tüm bu nedenlerle davaya konu marka başvurusu özelinde, davacıya ait önceki tarihli marka tescilinin kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, dosya içerisinde “…” ibareli markanın tanınmış olduğu yönünde herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, “…” ibaresinin 30.09.2009 tarihinden itibaren ilk kez müvekkilince kullanıldığını, müvekkilinin önceki markalarına dayalı kazanılmış hakkının bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, … YİDK kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve başvuru kapsamındaki 19. sınıf malların, redde dayanak markanın kapsamındaki mallarla aynı olduğu, başvuruda “…” ibaresinin kırmızı bir renk ile oluşturulmasının, “…” ibaresinin ön plana çıkmasına neden olduğu, itiraza mesnet marka tescillerinin de ya sadece “…” ibaresinden ya da davaya konu marka başvurusuna benzer şekilde, en baş kısmında “…” ibaresi ve bu ibareden sonra gelen ek ibarelerden… oluşturulduğu, yine itiraza mesnet markalarda da “…” ibaresinin kırmızı renkli bir kare formun içerisine yerleştirildiği ve beyaz renk ile tasarlandığı, bu durumun taraf markaları arasında benzerliğe yol açtığı, davaya konu “…” ibareli marka başvurusunun, davalıya ait seri markalar içerisine sızabilmesi ve bu nedenle de davalı markalarını çağrıştırması ve sonuçta da karıştırılması ihtimalini ortaya çıkarabileceği, ayrıca dava konusu başvurunun “…” ibaresinin yukarıda açıklandığı üzere öne çıkarılması suretiyle itiraza mesnet markalarla oldukça benzer bir şekilde tasarlanmış bulunduğundan, davacının önceki tarihli … numaralı ve tamamı aynı yazı karakteriyle ve bitişik şekilde yazılmış “…” ibareli markasının, işbu davaya konu başvuru yönünden davacıya kazanılmış hak bahşetmesinin mümkün olmadığı, zira dava konusu başvuru ile davacının… numaralı önceki tarihli markasından uzaklaşıp, davalının itiraza mesnet markalarına yakınlaştığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip

….