Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1528 E. 2021/820 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/02/2019 tarih ve …. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye ve çevre ülkelerde “boyacı el aletleri” üretimi yapan en büyük şirket olduğunu, müvekkili … ….’nun ürünlerinin Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde satıldığını, bununla da kalmayıp milyon dolarlarla ifade edilen ihracat hacmine sahip olduğunu, müvekkilinin markalarının yurtdışında da pek çok ülkede tescilli olduğunu, müvekkilinin sadece ihracat yapmakla kalmayıp benzer malların ithalatının büyük oranda düşürülmesinde de pay sahibi olduğunu, internet üzerinden yapılacak araştırmada müvekkilinin … ve … RULO markalarının ne kadar tanınmış olduğunun görülebileceğini, dava konusu … ibareli marka başvurusuna itiraz ettiklerini ancak yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından markalar arasında iltibas ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bunun üzerine YİDK nezdinde yaptıkları itirazın da markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, dava konusu … markasının müvekkilinin markalarının çekirdek unsuru olan … ibaresi ve tescilli … ibareli markaları ile görüntü ve ses anlamında ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkiline ait … ibareli markaların 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olduğunu, … markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan dava konusu … ibaresinin tescil edilmesi halinde müvekkiline ait … markalarının sulandırılmasına neden olacağını, müvekkiline ait … ibareli markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan … ibaresinin tesadüfen seçildiğini düşünülemeyeceğini ve bu durumun haksız rekabete sebep olacağını ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun…. sayılı “…” ibareli marka başvurusunun 16. Sınıfta yer alan “badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar” malları ile 35. Sınıfta yer alan “badana ve boya işleri için fırçalar, rulolar” mallarının perakende satış hizmetleri için tescile uygun olmadığının tespiti ile işlemden kaldırılması veya tescil işlemleri tamamlanmış ise hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, tescil talebinde bulunduğu … ibareli markası ile davacının … ibareli markalarının birbirinden farklı olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin markasında yer alan … ibaresinin markayı davacı markasından farklı kıldığını, YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda karşılaştırılan işaretlerde … kelimesi ortak unsur olarak yer aldığı, bu ibare davalının … ibareli marka başvurusunun bir parçası olduğu gibi, davacının redde mesnet markalarının da asıl ve esaslı unsuru olduğu, bu kapsamda, davacı markasını oluşturan “…” ibaresinin, telaffuz farkına uğramaksızın kül halinde davalı markasının içinde bulunması taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik yarattığı, somut olayda taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı gören bir tüketicinin bu markaların ilişkili markalar olduğunu sanması kuvvetle muhtemel bulunduğu, markanın hitap ettiği tüketici kesimi bu iki markanın farklı markalar olduğunu anlasa bile aynı kişiye ait seri markalar olduğunu düşünebileceği, başvuru ve davacı markaların kapsamlarında yer alan çekişmeli 16 sınıf ve 35/05 grup perakendecilik hizmetleri kapsamında yer alan “Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar” mallarının davacının markalarında aynen yer aldığı, bu nedenle, KHK’nin 8/1-b bendi anlamında emtia benzerliğinin oluştuğu, taraf markaları arasında yer alan mal/hizmetlerin aynı/benzer olduğu kabul edilmiş olduğundan 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanmasına gerek olmadığı, dosya kapsamında davalının kötü niyetini gösterir her hangi bir veri bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK nın 21/10/2016 tarih …. sayılı kararının 16. sınıfta badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar, 35/05 grupta Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). yönünden iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, esas ve baskın unsurları farklı olan taraf markaları arasında ayırt ediciliği zayıf “…” ibaresi üzerinden benzerlik ilişkisinin kurulması mümkün olmadığını, taraf markaları arasında karıştırma ihtimali bulunduğına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, “…” ibaresinin müvekkilinin markasının bütünü itibariyle bıraktığı izlenim ve ayırıcılığı vurgulayan imajda hakim konumda olup, markanın asli ve baskın unsurunu oluşturduğunu, markada yer alan “…” ibaresi ise halihazırda sektörde yaygın olarak kullanılan tasviri nitelikteki bir unsur bulunduğunu, … ibaresinin zayıf olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, … ibaresinin sıklıkla kullanılan bir ibare olduğunu, yeterli farklılaştırmanın sağlandığını, ibareler arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusuna konu “…” ibaresi ile davacının itirazına mesnet “…” ibareli markaları arasında, 16. Sınıftaki “Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar” ve 35/5. Sınıfta perakendecilik hizmetleri kapsamında yer alan; “Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar” malları yönünden 556 sayılı KHK’nin 8/1-b bendi anlamında iltibas bulunduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin “…” – “Mah …” markalarına ilişkin verdiği …. Karar ve 05/04/2021 Tarihli; “…”…” markalarına ilişkin verdiği …. Karar ve 09/12/2013 Tarihli kararlarının da bu yönde olduğu anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili ile … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile… Kurumundan alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı taraflarca istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip