Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1517 E. 2021/836 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/06/2019 tarih ve … K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili; müvekkilinin tanınmış “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin markası ile aynı olan “…” ibaresini marka olarak tescil ettirdiğini, tarafların otomotiv sektöründe faaliyette bulunduğunu, markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddei uyarınca iltibas tehlikesi olduğunu, tüm dünyada “…” ibaresi dendiğinde reflkes olarak müvekkili ve müvekkili şirket ürünlerinin akla geldiğini, … markasının herhangi bir kelime anlamı bulunmayan ve üzerinde düşünülerek oluşturulmuş, reklam değeri yüksek ve tanınmışlık değeri sektörün dışına taşmış bir marka olduğunu, bu nedenle koruma düzeyinin yüksek bulunduğunu, davalı … davalının ortağı olduğu … … … Ltd. Şti. firmasının … markasıyla antifriz, motor yağı, balata spreyi gibi ürünler ürettiğini, davalının otomobil sektöründe faaliyet gösteren müvekkiline ait firmanın tanınmışlığını sömürdüğünü, davalının ürünleri ile ilgili olarak her gün onlarca kişinin müvekkili ile iletişime geçtiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, dünya çapında tanınmış markalarını davalı tarafın bilmemesinin mümkün bulunmadığını, dava konusu markanın SMK’nın 6/5 ve Paris Sözleşmesini’nin 1. Mükerrer 6. Maddesi gereğince tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü şartlarının oluştuğunu ileri sürerek davalı adına tescill… sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının markasının tanınmış olduğunu iddia etmesine rağmen TPMK nezdinde tanınmış olduğuna dair kaydın bulunmadığını, taraf markalarının emtialarının farklı olduğunu, davacı markalarının farlar, sis lambaları, spor projektörleri, stop lambaları ve benzeri birkaç emtia için bilindiğini, davacının ürünlerinin butik yerlerde bulunmasına karşın müvekkilinin emtialarının petrol istasyonlarında ve alelade oto tamir dükkânlarında bulunduğunu, taraf ürünlerinin satış fiyatlarının da birbirine yakın olmadığını, tüketici kitlesi profilinin birbirinden farklı bulunduğunu, marka tescilinin kötüniyetli olduğu iddiasının tutarsız olduğunu, … ibaresi anlamsız olsa da telaffuzu kolay ve tesadüfen seçilebilecek bir marka olduğunu, davacının … markasını kullanırken sarı renk kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tescilli bir marka ile hükümsüzlüğe konu sonraki tescilli marka arasında gerek mülga 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında gerekse dava tarihinde yürürlükte bulunan 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi anlamında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları yanında münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiği buna göre; davalıya ait … ….ibareli marka ile davacıya ait… sayılı “…” asli unsurlu markalar arasında görsel ve sesçil ayniyete yakın benzerlik olmakla beraber kapsamlarındaki mallar aynı olmadığından markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, dolayısıyla SMK 6/1 maddesi (KHK 8/1 m.) anlamında iltibas oluşmadığı, diğer yönden davalı markasının kötüniyetli tescil edildiği de kanıtlanmadığı, ancak benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının “…” markasının özellikle otomobil farları ile otomobil yedek parçaları konusunda belli bir bilinirliğe ulaştığı diğer taraftan … ibaresinin özgün ve yaratılmış bir kelime olması hususu da dikkate alındığında davalı adına… sayı ile tescilli markanın kapsamında 4. sınıfta yer alan “Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları” emtiası bakımından SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı adına tescilli… sayılı markanın kapsamında yer alan 4. sınıftaki “Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici- ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları,” malları yönünden markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, davalının kötü niyetli olduğunu, davalının tüm dünyada otomotiv sektöründe pazarın lideri konumunda bulunan ve tanınmış olan müvekkili markalarının benzerlerini ülkemizde tescil ettirerek sömürmeyi ve bu yöntemle haksız kazanç sağlamayı ana uğraşı haline getirdiğini, davalının başkaca dünyaca ünlü otomotiv marklarının benzerlerinin tescil ettirmeye çalıştığını, davalının ve ortağı olduğu şirketin otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiğini, kendisine ait iş yerinde müvekkilinin markalarını kullandığı ürünleri sattığını, davalının da kabulünde olduğu üzere taraf markaları arasında ayniyet bulunduğunu, çağdaş marka hukuk gereği iltibas değerlendirilmesinde markaların tescilli oldukları nice sınıflarının bağlayıcı olmadığını, müvekkiline ait markaların dünya çapında bir çok sınıfta tescilli bulunduğunu, her iki tarafın otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiğinin ve araçlar için yedek parça/bakım parçaları ürettiğinin açık olduğunu, dolayısıyla dava konusu marka kapsamında yer alan ürünlerin taşıtlar için üretildiği, aynı yerlerde ve aynı müşteri kitlesine sunulduğu dikkate alındığında dava konusu marka kapsamındaki tüm sınıflar yönünde iltibasın oluştuğunu, davalı adına tescilli başka bir “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü için Ankara 4. FSHHM’nin…. Esas sayılı dava dosyasına açılan davada alınan bilirkişi raporunda davalının kötüniyetli olduğunun belirtildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dava konusu markanın tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinde yer alan DR. …’ın müvekkilinin başka bir “…” ibareli markanın başvurusuna davacının itirazın inceleyen YİDK’te yer aldığını ve davacının itirazının yerinde olmadığı yönünde görüş belirttiğini, bu nedenle somut uyuşmazlık bakımından bilirkişi olarak mütala da bulunması ve bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul yönünden hatalı bulunduğunu, taraf markalarının kapsamında yer alan malların farklı olduğunu, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişilerin yetersiz bulunduğunu, davacı markasının tanınmış bulunmadığını, sunulan delillerin markanın yurt dışındaki kullanımlarına ilişkin olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markaları arasında ibareler yönünden bir benzerlik var ise de, somut olayda emtia benzerliği koşulu gerçekleşmediğinden, dava konusu markalar arasında SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, iltibas değerlendirmesinde markaların tescil kapsamlarının esas olduğu, davacı markalarının otomobil farları ile otomobil yedek parçaları konusunda tanınmış olduğu ve dava konusu markanın tescil kapsamında 4. Sınıfta yer alan “Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici- ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları” malları bakımından SMK’nın 6/5 maddesindeki koşulların davacı yararına oluştuğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.05.2019 tarih,… K. sayılı kararında da belirtildiği üzere tek başına tanınmış markaya konu ibarenin aynısının ya da benzerinin başkalarınca marka tesciline konu edilmesinin kötü niyetli olarak kabul edilemeyeceği, yine aynı kararda vurgulandığı gibi tanınmış marka korumasıyla, kötü niyete karşı marka tescili korumasının ayrı kurumlar olduğu, marka işaretlerinin benzerliği dışında, dava konusu marka tescilinin kötü niyetli olduğuna dair somut herhangi bir vakıanın da iddia ve ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı … davalı vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı … davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Taraflardan ayrı ayrı alınması gereken 59,30’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı … davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90’ar TL’nin taraflardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/06/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip