Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2019/1512 E. 2021/774 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2018
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/11/2018 tarih ve…. K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkillin, “…. markası ile yıllardır deri ayakkabı sektöründe hizmet verdiğini, kendi internet sitesi başta olmak üzere bir çok internet sitesinde hem yurt içi hem de yurt dışında ürünlerinin satışını yaptığını, davalı gerçek kişinin ise “… ibareli marka başvurusunda bulunduğunu,…. numarası verilen başvuruya müvekkilince yapılan itirazın, davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, davalının… markasının, müvekkil markasının tüketicide oluşturduğu güven ve tanınmışlıktan faydalanmak amacıyla kötü niyetli olarak tescil edilmek istendiğini ve bu nedenle tescil başvurusunun reddedilmesi gerektiğini ileri sürerek, YİDK … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ….. vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacı markası arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalının “şekil …..” ibareli başvuru markasıyla davacının ….” ibareli tescilli markası arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki markada “..” ibaresinin ortak unsuru olarak ön planda görüldüğü, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibas koşulunun somut olayda oluştuğu, diğer yönden dosyaya yansıtılan ve itiraz aşamasında da ileri sürülen 2013-2014 tarihli görsellerden hareketle aynı imza şekli ve aynı “…” yazısının marka başvurusuna taşınmasının tesadüf olamayacağı, her iki tarafın ayakkabı sektöründe yer almasından dolayı davalı şahsın davacının bu kullanımından haberdar olduğu izlenimi doğduğundan marka başvurusunda farklı şekil ve imza seçmeyip aynı şekil ve imzayı tercih etmesinde iyi niyet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne,… sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet marka arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun savunmalarını desteklediği halde mahkemece dosyada yer alan deliller yerine kanaatle hareket edilmesinin doğru olmadığını, mahkemece itiraz aşamasında ileri sürülmemiş bir delile dayalı olarak karar verildiğini, bu nedenle kararın hukuka aykırı bulunduğunu, hakimin değerlendirmeye almadığı delilleri neden değerlendirmeye almadığını gerekçede açıklamasının gerektiğini, taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığını, isim markalarının ayırt ediciliklerinin soy isim kısmında aranması gerektiğini, markalarda ortak olarak yer alan … ibaresinin ayırt edici olmadığını, davacının kötü niyete ilişkin iddialarının da hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “…. ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet “…. …” ibareli marka arasında, başvuru kapsamında yer alan 25. ve 35. sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu gibi esasen davacı tarafça, marka başvurusuna itiraz aşamasında da dayanılan ve davacının fiili kullanımlarını gösteren görselde yer alan imza şeklinin neredeyse birebir aynısının, davacı ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalı gerçek kişi tarafından marka başvurusuna konu edilmesinin kötü niyetli olduğu, ilk derece mahkemesince de bu gerekçeyle de davanın reddine karar verildiği ve bu kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … ile davalı…. vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … ve davalı….. vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … ve davalı … ayrı ayrı alınması gereken 59,30’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı taraflarca istinaf başvurusunda yatırılan 44,40’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90’ar TL’nin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 28/05/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip